Just let me handle this translate Turkish
71 parallel translation
You just let me handle this, Son.
Bırak bu işi ben halledeyim oğlum.
You Just let me handle this.
Bu işi ben hallederim.
Honey, you just let me handle this end of it, will you?
Boris, hadi baştan alalım. Bunları unut.
Just let me handle this.
Sadece birakin ben ilgileniyim.
Just let me handle this! It's my duty to protect the Dojo!
Bu arada fark ettim ki maşallah bana iyicene baktın!
Just let me handle this myself, Mother.
Sadece bunu kendim hal edeyim, anne.
Will you just let me handle this?
Bırak da ben ilgileneyim durumla?
Harry, please, just let me handle this.
Harry, lütfen, bırak da ben halledeyim.
( Rumbo ) Just let me handle this.
Bırak, halledeyim.
Just let me handle this.
Bırak, ben hallederim.
- Just let me handle this.
- Bunu ben hallederim.
Hey! Hey, just let me handle this.
Bunu bana bırak.
Look, Darryl, just let me handle this.
Bak, Darryl, bunu benim halletmeme izin ver.
JUST LET ME HANDLE THIS.
Bırak bunu ben halledeyim.
Just let me handle this, okay?
Bu meseleyi bana bırakın tamam mı?
Please, just let me handle this.
- Bırak bu işi ben halledeyim.
Why don't you just let me handle this one alone.
Neden beni tek başına bu bir ele izin vermeyin. Yalnız son dört yok eder ele sahip Çünkü
Hon, just let me handle this, okay?
Bırak da ben halledeyim.
Just let me handle this.
Benim halletmeme müsaade et.
- Let's buy the thing. - Okay, just let me handle this.
- Tamam, bu işi bana bırak.
Look, Katie, you got a pretty shitty track record of your life decisions, so please just let me handle this.
Bak Katie, hayata dair aptalca kararlarla dolu bir geçmişin var bu yüzden bırak da bu işi ben halledeyim.
Just let me handle this.
Bırak ben halledeyim.
Now, just let me handle this, and it will all be over soon.
Şimdi bunu benim halletmeme izin ver ve her şey kısa süre sonra bitmiş olur.
Just let me handle this.
Bunu bana bırak olur mu?
But just... just let me handle this, will you?
Ama bırak da, bunu ben kendim halledeyim, olur mu?
Look, I know you want this team road trip to work but I've been on these adventures before. So, just let me handle this.
Bak, bu ekip işinin yürümesini istediğini biliyorum ama ben daha önce de maceraya çıkmak.Yani, bırak bunu ben halledeyim.
- Just let me handle this, okay?
- Bu işi bana bırak, tamam mı?
Susan, please, just let me handle this.
Susan, lütfen, bırak ben halledeyim şu işi.
Just let me handle this.
Bırak da ben halledeyim.
Duke, would you just let me handle this?
Duke, bırak da bunu ben halledeyim.
Look, just take your wife home and let me handle this.
Karınızı alıp eve gidin. Bırakın ben yapayım.
Now why don't you just run along and let me handle this alone?
Neden sen gidip bu işi bana bırakmıyorsun?
Let me handle this, Woody. Just get going.
- Bırak bunu ben halledeyim, Woody.
Ma'am, just step aside. Let me handle this.
Hanımefendi, lütfen geri çekilin ve bu işi bana bırakın.
Just relax. Let me handle this. Okay.
Sakin ol, dostum.
All right, just relax. Let me handle this.
- Sakin ol, dostum.
Just get him on the phone and let me handle this.
Nerde kalmıştık.
Just stay down and let me handle this.
Otur ve halletmeme izin ver.
And if everyone had just let me handle it from the beginning, then none of this would have happened.
Ve eğer herkes olayı baştan benim halletmeme izin verseydi, bunların hiçbiri olmayacaktı.
If i could just talk to him for five minutes, see how he wants me to handle this... let me take care of it.
Onunla bes dakika konusabilsem bunu halledebiliriz. - Ben bakarım.
Let me handle this, you'll just screw up
- Bırakayım da işi mahvet, değil mi?
Just relax and... let me handle this.
Sakinleş ve izin ver ben halledeyim.
Let's just go ahead and let me handle this.
En iyisi törene devam edelim. Ben bununla ilgilenirim.
And if you can't handle it, you just let me know, and I will take you out of this and find a way to make you a more human body, whatever you want.
Bununla baş edemiyorsan, bunu bilmeme izin vermelisin ki ben de seni bunun içinden çıkarayım ve seni daha insansı bir vücuda taşımanın bir yolunu bulayım. Sen nasıl istersen.
Trust me, you just gotta let me handle this.
Bunun altından kalkacagım, bana inan.
Just let me try to handle this my way first please?
Lütfen, bunu önce benim yöntemimle çözmeyi denememe müsaade et? Lütfen?
Trust me, you just gotta let me handle this.
Bunun altından kalkacağım, bana inan.
This isn't on you, so just stay out of my way and let me handle my heartbreak the way a real man should- - by getting drunk off my ass and feeding the pelicans.
başka birşey değil, dolayısıyla yolumdan çekil ve bırak acımla başa çıkayım.
If you can't handle this, that's fine. Just let me know now.
Eğer bu işi beceremeyeceksen, söyle.
Let me just handle this, please.
Bunu ben hallederim, izin ver lütfen.
I got us into this whole damn mess in the first place, so just let me handle it, okay?
Zaten bizi bu karmaşanın içine atan kişi benim o yüzden bırak yardım edeyim?