Just let me talk to him translate Turkish
83 parallel translation
JUST LET ME TALK TO HIM.
Şimdi, izin ver de onunla ben konuşayım.
Please, just let me talk to him first.
Lütfen, bırak ilkin ben konuşayım.
Just let me talk to him.
Bırakda onunla ben konuşayım.
Okay, just let me talk to him first.
İzin verin, önce onunla konuşayım.
All right, just let me talk to him.
Tamam, onunla konuşmama izin ver.
- Just let me talk to him a second!
- Sadece biraz konuşmama izin ver!
- Just let me talk to him.
- Bırak onunla konuşayım.
Okay. But just let me talk to him first.
Konu Tom.
Okay, well just let me talk to him first.
Benim önce onunla konuşmama izin ver. Bana güvenir.
Please just let me talk to him.
Lütfen, bırakında onunla konuşayım.
Just let me talk to him, please.
Sadece bırak onunla konuşayım, lütfen.
I know, ma. Just let me talk to him, and i'll deal with it.
Biliyorum, anne, fakat izin ver onunla konuşup bu işi halledeyim.
- Just let me talk to him.
- İzin verin konuşayım.
Why don't you just let me talk to him for one second?
Ama neden onunla konuşmama izin vermiyorsun?
Just let me talk to him.
Onunla konuşmama izin verin.
Just let me talk to him.
- Bırak onunla konuşayım.
Just let me talk to him.
Onunla konuşmama izin ver.
Just let me talk to him. I know he's...
Bırakın konuşayım onunla...
Just let me talk to him.
Sadece onunla konuşmama izin verin.
- Just let me talk to him, he is my brother. Give him a minute.
- Ben onunla konuşacağım!
LOOK, JUST LET ME TALK TO HIM.
Bak, sadece onla konuşmama izin ver.
Just let me talk to him and I'll find out.
Onunla konuşursam öğrenebilirim.
Just let me talk to him, and I'll get back to you.
Ben konuşur, sonra sana haber veririm.
Bobby, can you just let me talk to him, please?
Bobby, onunla konuşmama izin ver lütfen.
Just let me talk to him again before we move on.
İzin ver, gitmeden önce son bir kez daha onunla konuşayım.
Oh, you just let me talk to him.
Bırak onunla ben konuşayım.
Please, just let me talk to him!
N'olur, onunla bir konuşayım!
Will you please just let me talk to him?
Onunla konuşmama izin verir misiniz?
Let me just talk to him.
Onunla konuşmama izin ver.
Let me just talk to him once.
Bir kez onunla konuşayım, sırf bir kez.
Morton, are you just gonna sit there And let him talk to me like that?
Orada oturup benimle bu şekilde konuşmasına izin mi vereceksin?
Just let me go talk to him, okay?
Gidip onunla konuşayım, tamam mı?
Let me out, I just want to talk to him...
Onunla konuşmak istiyorum! Çıkarın beni...
Just let me talk to him and I can end this in five minutes! I'm sorry, I don't think that's a good idea.
Hayır, baba, bu benim hatam değil.
Are you going to just let him talk about me like that?
Onun benim hakkımda da böyle konuşmasına izin mi vereceksiniz?
Let me just go talk to him.
Bırak gidip onunla konuşayım.
- Let me just talk to him, okay?
- Bırakta onunla konuşayım, olur mu?
If i could just talk to him for five minutes, see how he wants me to handle this... let me take care of it.
Onunla bes dakika konusabilsem bunu halledebiliriz. - Ben bakarım.
Just... let me talk to him...
Lütfen, izin ver onun sesini duyayım.
I can help you talk to him if you'll just let me.
Eğer bana izin verirsen, onunla konuşman için sana yardım edebilirim.
Look, please, let me just talk to him, he's just a kid.
Bak lütfen, bırak onunla konuşayım. O sadece bir çocuk. Buradan gidiyoruz.
Okay, just please let me talk to my dad and let him know that I'm okay.
Tamam, lütfen babamla konuşmama ve iyi olduğumu söylememe izin verin.
Okay, then just... Let me talk to him.
Tamam, madem öyle onunla konuşmamı sağla.
Let me talk to him first, otherwise we'll just complicate things.
Önce ben onunla konuşayım, yoksa işi zorlaştırırız.
I promised Nick I would let him handcuff me if he would just talk to Dad.
Babamla sohbet etmeyi başarırsa, beni kelepçeleyebileceğine söz verdim ona.
Let me just talk to him for a moment.
İzin verin onunla çok kısa konuşayım.
It's just, if you would just let him talk to you for a minute, you would be doing me such a favour, okay?
Onunla 1 dakika konuşursan, bana çok büyük bir iyilik etmiş olursun.
Uh, let me just go talk to Mr. Cannon and see if, see if I can get him to give you another chance.
Ah, Mr.Cannonu görmemi bırakta, belki sana başka bir şans vermesi için onunla konuşabilirim.
I just wanted to let you know that if you ever want to talk About him with just me, my door is always open.
Sadece şunu bil istedim, eğer onunla ilgili sadece benimle konuşmak istersen, sana kapım her zaman açık.
Let me just talk to him for a sec.
Bırak da onunla biraz konuşayım.
Let me just talk to him!
Onunla konuşayım!