English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Laceration

Laceration translate Turkish

344 parallel translation
Look at the laceration across his chest.
Göğüsteki kesiğe bakın.
These extend from the lateral extent of the left eye and a portion of the left orbit has been lacerated and aqueous humor protrudes from the laceration.
Bunlar sol gözün civarında devam ediyorlar... ve sol bölüm kısmen yırtılmış... bu yırtıktan dışarı akıntı olmuş.
... laceration on the cheek and major contusion at the base of the skull.
... yanakta yaralanma ve büyük darbe kafatasının arka tarafına.
In my opinion, the death of the poor bastard was caused by massive hemorrhage due to a huge laceration of the jugular.
Bence, Bu zavallı piçin ölüm nedeni boynundaki bu yaradan dolayı aşırı kan kaybetmesi.
And in place of what we were told had been forged into a collective memory, a thousand memories of men who parade their personal laceration in the great wound of history.
Ve, kollektif bir hafizaya kaynasmis oldugunu düsündügümüz seyler yerine tarihin büyük yarasinda kendi kisisel kesiklerine geçis töreni düzenleyen insanlara ait binlerce ani.
laceration must be a feast.
yirtilarak kopmak bir sölen olmali.
- She has a severe laceration.
- Ağır yarası var.
A boy with a laceration in 1.
1'de yaralı bir çocuk var.
I asked you to take that boy with the laceration.
Yaralanan çocuğa senin bakmanı istemiştim.
She's got a scalp laceration and a deformed humerus fracture.
Başında bir yarık ve pazı kemiğinde yerinden oynamış bir kırık var.
We've got an undomiciled male with a laceration to the forehead in 2.
2 no'da anlı yarılmış evsiz bir adam var.
Bullet exited with a stellate laceration in the right parietal scalp.
Mermi sağ peryatel kafa derisinde yıldız şeklinde oyuk açarak çıkmış.
The plastic surgeon will be here soon. If either of you have a photo of Molly it would help him repair the laceration on her cheek.
Estetik cerraha Molly'nin resmini verirseniz yanağındaki yarayı onarmasına yardımcı olacaktır.
- Facial laceration repair?
Surat yarası onarımınınki?
- Scalp laceration.
Başı yarılmış.
Ten-centimeter laceration sustained while sliding into second.
10 cm.lik kesik, 2. beyse koşarken olmuş.
It could be a cardiac laceration.
Kardiyak yırtılma olabilir.
One laceration.
Bir yarık var.
Dr. Carter must have found a facial laceration to practice a z-plasty on.
Dr. Carter z-plasti yapacak bir yüz yarası bulmuştur.
She tripped her, causing a head laceration, maybe a concussion.
Kadına çelme takıp, kafasının kırılmasına ve olası bir beyin sarsıntısına yola açmış.
A partial extensor tendon laceration.
Kısmi uzatıcı tendon kesiği.
You suffered a placental laceration and then you began to hemorrhage but I've repaired the damage.
Plasental kesilme olmuş ve sonra kanaman başlamış. ama hasarı onardım.
A minor laceration.
Küçük bir sıyrık.
- Just a small scalp laceration.
- Basit bir sıyrık Bay Mahoney.
Your laceration is superficial, but it'll require a few stitches.
Yaranız yüzeysel ama birkaç dikiş gerekecek.
- Thanks. If anybody asks you can get a laceration like that from a dog bite.
Soran olursa böyle bir yara köpek ısırmasından olabilir.
- Lf I can intubate past the laceration, we shouldn't have an air leak.
- Tüp yutturabilirsem... ... hava sızıntısı olmaz.
Three-centimeter laceration to the vaginal wall at 2 o'clock.
Sağ üst vajinal duvarda üç santimetrelik bir yırtık var.
You say it was a laceration about two and a half inches long over the left ear.
Sol kulağın üzerinde yaklaşık altı cm. uzunluğunda bir yırtılma olduğunu söylemişsiniz.
We have a very deep laceration here.
Buradaki yırtıklar çok derin.
They brought your dad for a laceration.
Babanızı getirmişler, yaralanmış.
CT confirmed a splenic laceration.
Tomografi dalak yarığı tespit etti.
She was in here earlier with a hand laceration.
Elindeki bir kesik için gelmişti.
Laceration to forehead.
Alında yarılma.
We got a broken jaw with a tongue laceration coming in.
Dili kesik çenesi kırık biri geliyor.
Lacs to the abdomen, dislocated right index finger and an ear laceration.
Karnında sıyrık var. İşaret parmağı çıkmış kulağı yırtılmış.
Liver's intact, no laceration.
Karaciğerde hasar yok.
Rib fractures, possible liver laceration.
Kırık, karaciğer laserasyonu ihtimali.
- Tracheal laceration.
- Trakeal yaralanma.
You're not going anywhere until I sew up that laceration and you tell me what's going on.
Şu yaranı dikene kadar hiçbir yere gitmiyorsun ve... ... neler olduğunu bana anlatıyorsun.
I repaired a laceration on your patient, Trent Larson.
Hastanız Trent Larson'ı tedavi ettim. - Tabii ki.
Laceration of the L.A.D.
Sol koroner arterde yırtık var.
Deep laceration to the left axilla, three-liter blood loss.
Sol aksillada derin yara, 3 lt kan kaybı. Tansiyon 60, dokunaç.
Laceration of the axillary artery.
Aksiller arterde yırtılma.
The laceration is not bad.
Ciddi bir yaralanma yok.
Laceration through and through.
Derin bir kesik.
He's got a deep laceration to his right arm with arterial bleeding.
Sağ kolunda derin bir kesik ve atardamar kanaması var.
Cause of death, laceration of the liver.
Ölüm sebebi, karaciğer yırtılması.
Let's see if this laceration on this guy's forehead is consistent with the kid's shovel.
Alnındaki yaraların çocuğun küreğinden oluşup oluşmadığına bakalım.
I'm repairing the chest laceration now.
Şu anda göğsündeki yırtığı tedavi ediyorum.
Arm laceration.
Kolu incinmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]