Laddering translate Turkish

We've got the first engine laddering the roof, first engine.

Birinci merdiven çatıya çıkıyor.

Specifically in the practice of laddering.

Özellikle soruşturmadan kaçmak.

Which is the amplification, indeed, the multiplication of charges against an offender... I know what laddering is, sir. That's right, Tony.

Birden çok suçlama personele karşı yapılan...

You never detected the laddering because you didn't even look.

Soruşturmadan kaçtığını bulamadın çünkü araştırmadın bile.

Laddering.

- Soruşturmadan kaçma.

You're the one that gave us the information about the laddering.

Soruşturmalardan kaçma bilgisini sen bize verdin.

What I do have, sir, is a pattern of laddering going back years.

Ama ben efendim, geçmiş yıllarda yapılan şişirmelerin bir şablonunu çıkardım.

Well, for appearances, we should bring in the whole squad, make the interviews focus on laddering.

Dikkat cekmemek icin bütün ekibi görüsmeye cagirip basamaklama hakkinda konusmaliyiz.

The charge against Gates, sir, that we discussed, is in respect of laddering.

Gates'e karsi olan suclama, konustugumuz gibi efendim, birden fazla sucla alakali.

What's your understanding of the term "laddering"?

"Basamaklama" teriminden ne anliyorsunuz?

Well, laddering is the amplification, indeed multiplication, of charges against the offender for the purpose of securing administrative detections.

Basamaklama idari kadronun dikkatini cekebilmek icin bir kisiye karsi olan suclarin genisletilmesi, yani arttirilmasi, anlamina gelir.

They're going after us for laddering.

- Basamaklama yüzünden pesimizdeler.

The laddering could be a smokescreen.

- Basamaklama aldatmaca olabilir.

The laddering, the breakfast, Jackie, fucking everything!

Basamaklama, kahvalti, Jackie, kahrolasi her sey icin!

At least we have the laddering.

En azindan basamaklamadan yakaladik.