English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lady's

Lady's translate Turkish

12,303 parallel translation
My Lady says you may bring the boy's things round the servants'entrance.
Hanfendim çocuğun eşyalarını hizmetçi girişinden sokabilirsin dedi.
So, was I, reading through all the first lady's e-mail correspondence like some bizarrely overpaid first-year associate.
Üzerinde biraz göz gezdirdim First Lady'nin tüm e-posta yazışmaları. Bazı şeyler garip bir şekilde ilişkilendirilmiş.
A blonde lady and a boy.
Sarışın bir bayan ve bir erkek çocuğu. Ve?
- English. We need to buy this lady's farm so we can blow it up.
Bu hanımefendinin çiftliğini patlatmak için satın almamız gerekiyor.
Nothing quickens the pulse at the start of a day's work like the sight of a lady with a pistol.
Bir iş gününün sabahında elinde silahla dolanan bir kadından başka kalbi böyle hızlandıracak ne olabilir ki?
Lady of Norfolk had a baby this morning.
Norfolk Leydisi bu sabah doğum yapmış.
It's just a gas leak. Mailman said the lady's out of town.
Postacı, hanımefendinin şehir dışına çıktığını söyledi zaten.
What in God's name is a fine young lady like yourself doing with a no-good-low-down shit-bird like him?
Tanrı aşkına, sizin gibi genç güzel bir bayanın kötü, ahlaksız bir kuş bokunun yanında ne işi var?
It's more of an old lady flower.
Daha çok yaşlı hanımların çiçeğidir.
Ah, she was Springfield's original lady inventor.
Springfield'ın ilk kadın mucidiydi.
That old lady must have me confused with some other good-looking guy.
O yaşlı hanım beni başka bir yakışıklıyla karıştırmıştır.
That old lady placed you at Humberto's taco truck, using this gun to blow away that poor man.
Seni tako kamyonunda gördüğünü söyleyen yaşlı kadın o zavallı adamı bu silahla vurduğunu da görmüş.
How's the new boss lady treating you?
Yeni patronun sana nasıl davranıyor?
Okay, bitch lady's fine medically, no real injury, but she is seriously pissed and after your head.
Ciddi bir yarası yok ama çok kızgın. Peşine düşecek.
She's a very precise lady.
Kendisi çok kesin bir hanımefendi.
No, just info on a certain lady who's been holding back on us.
Hayır, sadece bizi zapt eden malum kadınla ilgili bilgi edindim.
A nice charade, but I don't think anyone's buying it.
Ne maskaralık ama, First Lady yok ama kimsenin dikkatini bile çekmiyor.
Please tell me the president is confirmed to attend the first lady's swearing-in ceremony.
Lütfen bana başkanın, yemin seremonisine katılacağını teyid ettiğini söyle.
So, you're saying the president is definitely not going to the first lady's swearing-in?
Yani, başkanın yemin törenine... gitmeyeceğine kesin eminsiniz değil mi?
That's a lady, man.
O bir kadın be.
Look, young lady from Seoul... you can use that sort of pickup line with someone in Seoul but if you flirt with just anyone here, you have to marry them right away.
O zaman Sıcak ve Samimi'nin fiyatı ne kadar olur? Baya özelliği var oranın. Çok pahalıya satılır.
[Sorang Lady Diver School] - Here.
Her şeyini at yarışına yatırıp kaybedeceğine o kıza kaybetsin daha iyi.
And you're not just a lady of the light, are you, Pinkerton?
Ve sen ışığın leydisi değilsin değil mi Pinkerton?
Dwells the lady who's known as Jad
# Yaşarmış Jade isminde bir hanım
Dwells the lady who's known as Jade ?
# Yaşarmış Jade isminde bir hanım
Young lady, these repeated intrusions are interrupting what should be a speedy recov...
Genç hanım, bu sık müdahaleleriniz, bazı konulara sekte vuru -
I just thought, "She's a nice lady."
Onun hoş bir kadın olduğunu sanıyordum.
Through his window and he deliberately built his extension facing the lady's house.
... onun penceresinden, ve binasını kasten genişletti ki. Stevie'nin evini görebilsin.
We've got lady fingers so old, they have arthritis.
Tatlılarımız o kadar bayat ki, hamuru iltihaplanmış.
What's with'Lady Cheongju'?
Peki "Bayan Cheongju" ne iş?
My lady. There's been another attack.
Bir saldırı daha oldu.
My aggressive, secretive and illicit tactics are always at your service, my lady.
Saldırgan, gizli kapaklı ve yasadışı taktiklerim daima hizmetinizde efendim.
She's, like, the right hand lady to the CEO, so, I mean, she was hired as just an admin, and...
Tıpkı CEO'nun sağ eli gibidir, O yüzden sadece yönetici olarak işe alınmıştı ama...
My lady, the boy there, seems he caught his mother's wrath as we rode in. Perhaps he knows of something.
Efendim, şuradaki çocuk annesinin hiddetine maruz kalmış gibi görünüyordu geldiğimizde.
An agreement made before the rebels attacked, my lady.
Asiler saldırmadan önce yapılmış bir anlaşmaydı efendim.
- I am told that the Lady Trula's consumption grows.
- Leydi Trula'nın vereminin... -... ilerlediği bana söylendi.
That is the secret to my happiness, my lady.
Mutluluğumun sırrı hanımefendi.
Lady Love tries to reason a man with pious devotion and the skill to off a man's head.
Leydi Love, inancı tam ve kelle kesme becerisine sahip bir adamı anlamaya çalışıyor.
Sorry, my lady, I'm afraid my "troubled thoughts" wander a bit far today.
Özür dilerim efendim. Sıkıntılı düşüncelerim fazla derinlerde dolaştı bugün.
"Presentable"? You wear your finest, my lady.
"Prezantabl?" En şık kıyafetinizi giydiniz efendim.
And forgive my boldness, Baron, but I am told that the Lady Trula's consumption grows beyond the prospect of a return to wellness.
Cüretkarlığımı bağışlayın Baron ama bana söylendiğine göre Leydi Trula'nın veremi ilerlemiş, iyileşme ihtimali yokmuş.
A rebel, discovered in our shire, has confessed to the murder of his beloved wife, Lady Trula.
Bizim bölgede bulunmuş bir asi sevgili karısı Leydi Trula'yı öldürdüğünü itiraf etmiş.
The old lady's a trickster...
Yaşlı kadın entrikacı biri.
As I am devoted to you, and all the truths you hold close, my lady, I must ask... in light of this growing royal scrutiny... is there anything I need to know about our punisher?
Size ve inandığınız her şeye kendimi adamış olduğum için efendim artan kraliyet incelemelerini göz önünde bulundurursak, sormak zorundayım cellat hakkında bilmem gereken bir şey var mı?
This feeling that grows with Lady Love will only come to light once there are no more secrets.
Leydi Love'a karşı artan duygular ancak aranızda hiç sır kalmayınca netlik kazanır.
What service is the lady in need of?
Hanımefendinin hangi hizmete ihtiyacı varmış?
Perhaps God shines a ray of sunlight on this darkness, my lady.
Belki Tanrı bu karanlığı aydınlatmak için ışık tutmaktadır efendim.
You were greatly missed at morning meal, my lady.
Sabah kahvaltısında gözlerimiz sizi aradı hanımefendi.
Did you have a hand in Lady Trula's death?
Leydi Trula'nın ölümünde parmağınız var mıydı?
Forgive my boldness, my lady.
Saygısızlığımı affedin efendim.
May I ask what troubles you, my lady?
Canınızı sıkanın ne olduğunu sorabilir miyim efendim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]