English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lal

Lal translate Turkish

3,228 parallel translation
How'bout we do this, we split up into teams, we each make a demo version of our ad.
Şöyle bir şey yapmaya ne dersiniz, iki takıma ayrılalım her takım kendi reklamının demo versiyonunu yapsın.
Let's hang out deep.
Hadi daha ciddi takılalım.
Champak Lal, the marriage is cancelled.
Champak Lal, bu düğün asla olmaz.
Now, let's untie this boat and get out on that lake!
Hadi şimdi şu tekneyi çözelim ve göle açılalım!
Let's go join the party.
Partiye katılalım.
- Let's hit it.
Ayrılalım burdan.
Come on, let's just storm out of here.
Hadi, hiddetli bir şekilde ayrılalım buradan.
Let's hook a bus.
Hadi bi'otobüse takılalım.
Come on, let's row.
- Hadi o zaman, küreklere asılalım.
We must perform our ablutions before the prayer ritual.
Abdest alalım, namaz kılalım.
Let's split up!
Hadi ayrılalım!
We've been only open for 4 years.
Biz açılalı daha 4 yıl oldu.
And anyone else who Salt, and Lal Bal.
Hiçbiri Tsao, Lao and Bao üçlüsü kadar kötü değildi.
Let's break up.
Ayrılalım.
Just break up.
Ayrılalım, olsun bitsin.
Guys, let's split.
Beyler dağılalım.
Let's split up.
- Ayrılalım!
SPLIT UP, WE NEED TO FIND HER.
Ayrılalım. Zahir'i bulmalıyız.
Let's attend a banquet.
Hadi ziyafete katılalım.
Let's move out.
Dağılalım.
LET'S LEAVE ON OUR OWN TERMS WHILE WE STILL CAN.
Hala şansımız varken bu işte sıyrılalım.
'LET'S LEAVE ON OUR OWN TERMS WHILE WE STILL CAN.
Hala şansımız varken bu işte sıyrılalım.
- I'm saying that we could go somewhere else and... and just hang out.
Ben aslında başka bir yere gidelim ve sadece takılalım diyecektim.
It is now 18 weeks since MV Rozen was hijacked in the Indian Ocean.
MV Rozen, Hint Okyanus'unda kaçırılalı 18 hafta oldu.
What do you say we just hang here like, under this tree, and we'll just, we'll see how she's doing?
Ne dersin, burada biraz takılalım mı? Bu ağacın altında... Ne yaptığını görürüz.
There we go, let's get a hug.
Tamamdır, sarılalım.
Go our separate ways for a while.
Bir süreliğine ayrılalım.
Yeah, let's- - let's hang out at the shack.
Evet, kulübede takılalım.
Okay, so we all decide we're gonna do it in couples. And let's not say who we're gonna couple up with.
Çiftlere ayrılalım demeyi biliyoruz, ama iş yapmaya gelince kimseden ses yok.
Give me a hug.
Sarılalım.
Donovan knows Tamara's been trying to get me over there ever since she left Jimmy Choo.
Donovan Tamara'nın Jimmy Choo'dan ayrılalı beni kazanmak istediğini biliyor...
Spread out.
Dağılalım.
Split up.
Ayrılalım.
He wants to know if we want to hang out in the city.
"Şehirde takılalım mı?" demiş.
Let's split.
Ayrılalım.
Shall we go to the mall after work'?
Bir gün vardiyadan sonra çarşıya gidip takılalım mı?
It's been six months since he's gone.
Aramızdan ayrılalı altı ay oldu.
Let's split up then.
O zaman ayrılalım.
Let's split up and lead them to the woods on the left.
Ayrılalım ve onları ormanın içinde sola doğru çekelim.
"Hey, Quinn, let's all go hang out in Marvin's room."
"Quinn, hadi Marvin'in odasında takılalım" demiştiniz.
Let's split up.
Dağılalım hadi.
- Mario- - - let's hug again.
- Mario- - - Tekrar sarılalım!
"Hey, uh, where are we going? " Come on, let's hang out.
Hadi, takılalım biraz. "
I'll get going.
O zaman burada ayrılalım.
Let's split up and go check them all out.
- Ayrılalım. Hepsine bakalım.
Thermal scan puts him in here as little as an hour ago.
Termal taramaya göre buradan ayrılalı bir saat olmamış.
We'll split into teams.
Gruplara ayrılalım.
Should we hook up?
Takılalım mı?
Mr. Champak Lal.
Bay Champak Lal.
Look at us.
Neresi-olduğunu-bilirsiniz'den atılalı kaç oldu, iki ay sonra bile hâlâ beraberiz. Görsünler bizi.
Come here.
Sarılalım tabii, gel sarılalım.
lala 34
lalo 18

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]