Lambton translate Turkish
16 parallel translation
I spent some of the happiest years of my life at Lambton.
Hayatımın en güzel birkaç yılını Lambton'da geçirdim.
- At Lambton, a town of no consequence, but to those fortunate enough to have lived in it. I think it the dearest place in the world!
Lambton'da, orada yaşayacak kadar şanslı olanlar haricindekilere küçük ve önemsiz bir kasaba gibi gelse de bence dünyanın en sevimli yeri.
- Lambton Inn.
- Lambton Han'da.
You're staying at Lambton, I hear.
Duyduğuma göre Lambton'da kalıyormuşsunuz.
I remember running from Pemberley to Lambton as a boy almost every day in the horse-chestnut season.
Çocukken at kestanesi mevsiminde her gün Pemberley'den Lambton'a kaçar dururdum.
Will you allow me to... Do I ask too much to introduce my sister to you, during your stay at Lambton?
Acaba Lambton'da bulunduğunuz sırada kardeşimi sizinle tanıştırmak istesem çok mu şey istemiş olurum?
Did you see him while you were at Lambton?
Lambton'dayken kendisini gördünüz mü?
- Are you staying at Lambton?
- Lambton'da mı kalıyorsunuz?
I stopped at that lovely milliners we have in Lambton and we were having the most civil conversation until I mentioned I was Mrs Darcy's sister, at which point they turned their backs on me and walked away!
Lambton'daki hoş şapkacılarda durdum. Bayan Darcy'nin kardeşi olduğumu söyleyene dek en medeni sohbeti ediyorduk ki o anda bana arkalarını dönüp ve uzaklaştılar!
Mrs Piggott of Lambton, please!
- Lambton'dan Bayan Piggott, lütfen!
I'm staying at the Lambton Hotel.
Lambton Hotel'de kalacağım.
My niece, Miss Lambton.
- Sizi tuttuğum için üzgünüm.
Let me introduce you.
- Yiğenim, Bayan Lambton.
I'm very glad to be here.
Bize katıldığınıza memnun oldum, Bayan Lambton.
- Miss Lambton.
- Bayan Lambton.
I'm glad you can join us, Miss Lambton.
Bir tane daha sandalye getir lütfen, Easter.