English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Laminated

Laminated translate Turkish

112 parallel translation
Early laminated windshield glass.
Erken dönem ön araba camı.
The plan is on a tiny piece of plastic that's been laminated to one of the bottom facets of the real stone.
Plan, ince bir plastik tabakaya yazılarak gerçek taşın alt yüzeylerinden birine yerleştirilmiş.
A fabulous spruce, back from a tour of Holland three gum trees, making their first appearance in this country Scot pine and the conifers and Elm Tree Bole, there you go, can't be bad an exiting new American plank a rainforest and a bucket of sawdust giving their views on teenage violence and an unusual guest for this program a piece of laminated plastic.
Hollanda turnesinden dönen muhteşem bir ladin ülkemize ilk kez gelen üç sakız ağacı İskoç çam ağaçları Karaağaç Gövdesi, kötü olamaz ilginç bir Amerikan kalası, bir yağmur ormanı ve bir kova talaş gençlerde şiddet hakkında konuşacaklar. Ayrıca bu programda sıra dışı biri bir plastik konuğumuz olacak.
It's titanium, laminated with Kevlar.
Kevlar'la kapli titanyum.
Well, what I'm going to do, I'm going to have my testicles laminated.
"Peki, Yapacağım şey yapacağım şey testislerimi katmanlatmak."
Sign that, if you would, and we'll have that laminated for you.
Biz senin için kaplatırız.
Laminated i.d. Same name.
Kimliğindeki isim de aynı.
His name was laminated to " "undecided." " How`d you get his butt off the fence?
Biz de ismini'kararsızlara'almıştık. Söylesene Onu ikna etmeyi nasıl başardın?
And who laminated it?
Ve bunu kim PVC ile kapladı?
Well, missy, you better be glad that list is laminated.
Kedicik, PVC ile kaplanmış listedeki daha mutlu olur.
It's laminated.
PVC ile kaplanmış.
And to prevent newsprint from rubbing off on your hands... I've laminated today's newspaper.
Ve gazetenin elinize sürtmesini önlemek için onu ciltlettirdim.
Ah, geez. Darned laminated -
Kahrolası plastik- -
So you take this Fast Pass. It's kind of a laminated card.
Bu FastPass " ı alıyorsun.
- You should have it laminated.
- Kaplatmanız gerekirdi.
He even... He even laminated a copy of the letter to his toolbox.
Alet çantasına mektubun bir kopyasını koymuştu
Laminated safety glass... pops in, pops out.
Koruma camını parçalara ayırdı.e Çarpar ve fırlar.
Was it temporary or laminated?
- Geçici kart mıydı? Plastik kaplı mı?
- Laminated.
- Plastik kaplı.
Ooh, good thing it's laminated.
Ooh, üzerine limonata döküldü.
We're getting it laminated.
Bunu kaplattıracağız.
Laminated!
Kaplattıracağız!
- We're having all your articles laminated.
- Bütün makalelerini kaplatıyoruz.
Swiss-tempered, double-laminated safety glass to protect your home, you and your family.
İsviçre malı, çifte lamine, güvenlik camı, evinizi korumak için, sizi ve ailenizi.
We need, like, some name tags... with our picture on it, all laminated and whatnot.
Üstünde resmimiz, adımız olan yaka kartları, PVC kaplı falan.
I'll have it laminated
Saklayacağım sayfaları.
Anyway, what are these photos doing laminated in our place mats?
Neyse, servis altlıklarımızda bu fotoğrafların işi ne?
To get your agency card laminated so you can go to Shelter and try to fuck Mischa Barton?
Temsilci kartını fiyakalı yapıp Shelter'a gidip de Mischa Barton'ı sikmeye çalışasın diye mi?
Gibbs, this is a garden-variety, laminated-paper substrate.
Gibbs, bu bahçelerde kullanılan bir tür mukavva tabakası.
That's laminated-paper substrate, Boss, found in any number of electronic devices.
Mukavva tabakası. Her tür elektronik alette bulunur.
Metallic ink is printed on laminated paper and then folded into the desired shape.
Metalik mürekkep mukavvaya basılıyor ve istenen şekilde katlanıyor.
I got to tell you, Pete. First time through it it gave me the shits and giggles so good, I had it laminated.
İtiraf edeyim Pete ilk okuduğumda o kadar eğlendirdi ki plastikle kaplattım.
Don't worry about the water, the floors are laminated.
Islandığı için endişelenmeyin, yerler laminedir.
The warden got lost so much, he had them laminated, so he could take them with him on the way to the bathroom.
Müdür o kadar çok kayboluyordu ki, tuvalete giderken yanında götürebilmek için çerçeveletmişti.
I should have laminated it.
Preslemeliydik.
Is the card laminated?
Levhalanmış mı?
What do you mean "laminated"?
Ne demek "levhalanmış mı"?
- I didn't want this laminated.
- Bunun kaplanmasını istememiştim.
Must be laminated polysodium bicarbonate.
Polisodyum bikarbonatla kaplanmış olmalı.
- Wow! Laminated cover, copyright symbol, I'm impressed.
Vay, klasör, lamine kaplı, telif hakkı sembolü...
Have it laminated so you can carry it around in your wallet for the rest of your natural-born days?
Sayfayı koparayım mı katlayıp, hayatının kalanında cüzdanında taşıyabilesin diye?
- You laminated my cycle?
- Döngümün çizelgesini mi çıkardın sen?
- You got this laminated?
- Gazeteden mi kestin bunu?
Did you bring your laminated name tag, just in case you get so wasted you forget your name and end up in Mexico again?
İsmini unutup olayın sonunda kendini Meksika`da bulduğun için taktığın isim etiketini getirmedin mi?
Well, I raided Tara's wallet, we're fully laminated, baby.
Ben Tara'nın cüzdanını kaptım. Sponsorumuz sağlam, bebeğim.
I love what you're doing, it's laminated and all that but... too early.
Yaptıklarını sevdim, çok ince düşünülmüş falan ama henüz erken.
Just me and the public and some laminated menus for protection.
Ben, halk ve korunmak için birkaç mönü sayfası.
That paper is the modern equivalent to laminated paper.
O kağıdın modern versiyonu katmanlı kağıt.
[Grunting] Laminated.
Laminasyonlu.
Laminated?
Kaplamali mi?
- Laminated cover?
- PVC kap?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]