English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lances

Lances translate Turkish

85 parallel translation
This time it is the lances of the Cheyenne that will speak.
Bu kez Şayenlerin mızrakları konuşacak.
Cossacks appeared, their lances tilted forwards.
Kazaklar ortaya çıktı, onların mızrakları ileri doğru.
All I need say is, lances have been restored to the cavalry.
Tüm söyleyeceğim, mızraklar şövalye için yenilendi.
Mates, your lances.
- Sizler de zıpkınları.
Cross your lances.
Zıpkınlarınızı tokuşturun.
Take these harpoons and lances. Melt them down.
Bu zıpkınları al ve erit.
Did you see the lances in his back?
Sırtındaki zıpkınları gördünüz mü?
My lances.
Benim zıpkınlarım.
Smog control. You'd better clean the oil lances on that furnace.
Şu fırınınızın yağ borularını temizleseniz iyi edersiniz.
My mind hath been as big as one of yours... my heart is great, my reason haply more... to bandy word for word and frown for frown... but now I see our lances are but straws.
Benim hayalim de sizinki kadar genişti, Yüreğim azmandı, aklım sınır tanımazdı, Lafa laf, surata surattı ilkem. Ama şimdi görüyorum ki, Kargılarımız birer saman çöpü.
And the lances mustn't be used either for fighting or for stabbing.
Mızraklar da yalnız eskrim amaçlı. Dövüşme ya da saplama yok.
Arab women... stripped them of their tunics and their swords and lances.
Arap kadınları onların giysilerini, kılıçlarını ve kalkanlarını aldı.
Sharpen the end of your wooden stakes. Use lances, axes!
Tahta kazıklarınızı keskinleyin, mızrak ve balta kullanın.
Let us try our lances.
Haydi mızraklarımızı çalıştıralım.
Saddle the bay and prepare two lances.
Doru atı eyerle ve iki mızrak hazırla.
Sharpened points, weakened lances.
Keskinleştirilmiş uçlar, zayıflatılmış mızraklar.
And those are the lances?
Ve bunlar da mızraklar?
Those are the lances.
Onlar mızraklar.
Where I expected ferocious savages... armed with spears, lances and poisoned arrows... ready to turn all travelers into a quick meal... I meet only peaceful villagers... whose pastoral lives remind me... of the country folk in many parts of our own land.
Eli mızraklı, zehirli okları olan, seyahatçileri yemeye hazır vahşi barbarları beklerken karşılaştığım pastoral hayatları olan sakin köylüler bana kendi ülkemizdeki kırsal yörelerde oturanları anımsattı.
What better than the shattering of lances?
Parçalanan mızraklardan daha iyi ne olabilir?
Make walls of those lances.
Mızraklardan duvar örün!
Banners on their lances FIuttering high In the breeze
* Mızraklarındaki flamalar... * *... rüzgârlarla birlikte yükseklerde dalgalanıyorlar. *
On their lances shines the sun!
Güneş parlar kargılarında!
Lances ready!
Mızraklar hazır!
Did they carry lances?
Mızrakları var mıydı?
Three scores to none after two lances.
İki mızraktan sonra üçe sıfır.
The score stands at three lances to none in favor of Sir Ector.
Durum üçe sıfır. Sör Ector lehine.
- Ulrich's broken thousands of lances.
- Ulrich binlerce mızrak kırdı.
A match is three lances.
Bir maç üç mızraktan oluşur.
It's two lances to none.
İkiye birsiniz.
Lances approach!
Süvariler gelsin!
Three scores to none after two lances.
İki mızraktan sonra durum üç-bir.
The score stands at three lances to none in favor of Sir Ector.
Durum üç mızrakta bir Sir Ector lehine.
A match is three lances.
Bir maç üç mızraktan olur.
It's two lances to none.
İki mızrağa karşın sıfır.
Force lances are keyed to the owner's DNA.
Bu silahlar sadece kullanıcılarının DNA sına göre çalışır.
But in case you'd rather not... these are High Guard force lances, and that's a Nietzschean.
Fakat önerimi ciddiye almazsanız diye söylüyorum bunlar sistem muhafızlığı güç mızrakları ve o bir Nietzschean.
Hanson lances the safe...
Hanson kasayı açtı.
Personally I love the force lances.
Güç mızraklarını çok severim.
They've got force lances.
Güç mızrakları var.
She gave us force lances. She showed us how to use them.
Güç mızraklarını verdi ve nasıl kullanacağımızı gösterdi.
Cavalry, armed with lances, played an active role.
Mizraklarla donanmis Cavary, savasta aktif bir rol oynadi.
I only want to express thanks to everybody Allow me to share our impression with everybody I hope for lances at the same time
Hepinize, bana burada sizinle olma şansı verdiğiniz için minnetlerimi sunuyorum.
We clashed lances on the Champs de Mars and I have been bested.
Savaş meydanında çarpıştık ve ben yenildim. Santral senindir.
now, all i can tell you is to get harper out of there, get beka to move away from that pilot's station, and to tell everyone onboard to set their force lances to full plasma blast,
Harper'ı hemen bulunduğu yerden çıkar. Beka'yı pilot pozisyonundan uzaklaştır ve gemideki herkese güç mızraklarını plazma patlamasına ayarlamalarını söyle.
When the bull is tired and out of breath, he is approached by picadors, who drive lances into his back and neck muscles, twisting and gouging to ensure a significant amount of blood loss, and impairing the bull's ability to lift his head.
Boğa yorulduğunda ve nefessiz kaldığında, pikadorlar gelir ve kargılar boğanın sırtına ve boyun kaslarına sokulur, çevirilir ve oyulur ki yeteri kadar kan kaybı olsun ve hayvanın kafasını kaldırma yetisi kalmasın.
Then come the banderilleros who distract and dart around the bull while plunging more lances into him.
Sonra banderillerolar gelir, boğanın kafasını karıştırıp oklar fırlatarak daha çok kargı batırırlar.
In fact, I even have a valuable collection of antique lances.
Hatta değerli bir antika neşter koleksiyonum var.
The boils and sores and lepers and lances, great stuff, if you're running a hospice in the 18th century.
Çıbanlar, yaralar, cüzamlılar, neşterler, harika. Tabii 18. yüzyılda bir düşkünlerevi işletiyorsan.
He changed the flags for lances.
- Tüm sancakların şeklini değiştirmiş.
Tercio de Banderillos, two barbed lances with decorative handles, like the ones found in Bentley's sides, are thrust into each of the bull's flanks.
... üzeri motiflerle süslenmiş iki adet kancalı mızrak kullanılır. Kurbanın üzerinde bulduklarımıza benziyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]