English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lapel

Lapel translate Turkish

148 parallel translation
Suppose I brought you to my country place... at Drooling-on-the-Lapel?
Diyelim ki seni memlekete... Yaka Üstünde Salya'ya götürdüm.
I'm wearing one in my lapel.
Ben de klapama koyacağım.
The day I met you at the station, you wanted to kiss me, until you saw the lilac in my lapel.
Seninle istasyonda karşılaştığım gün yakamdaki leylağı görene kadar beni öpmek istemiştin.
And on the lapel... that silver and turquoise pin in the shape of a seahorse.
Ve yakasında denizatı şeklinde olan turkuaz renkli gümüş iğne olsun.
I'll wear it with the seahorse on the lapel of the jacket.
Yakama iğne ile beraber takacağım!
- He wears his royalty cheques on his lapel!
- Yakasına telif çekini takmış geziyor!
And the devil'll drag you under by the sharp lapel of your chequered coat
Şeytan tutar ekose ceketinin yakasından çeker aşağıya
Cherry tree the colour of my lapel
Yakamın rengi kiraz ağacından
Now, you counsellors, you'll wear these lapel pennants.
Siz danışmanlar, şu flamaları takacaksınız.
At my curtain call, he tore the flower from his lapel... threw it at my feet, then left without a word.
Sahnedeki gösterim bittikten sonra da yanıma geldi. Yakasındaki çiçeği bana uzattı ve kendisini ayaklarımın dibine attı.
You'll find safety instructions under the left lapel.
Sol yakanın altında güvenlik talimatlarını bulacaksınız.
Look, we can't take a team to Europe and expect them to compete against the Meiers and the Boyrivens by selling lapel buttons.
Bakın, Avrupa'ya bir takım götürüp klapa düğmeleri satarak Meier'ler ve Boyriven'ler ile rekabet etmelerini bekleyemeyiz.
Police will be issued special lapel badges at the last moment in case he tries to masquerade as a security man.
Polislere güvenlik kartları son anda verilecek. Ne de olsa güvenlik görevlisi kılığına girebilir.
You've got mustard on your lapel.
Yakana hardal bulaşmış.
And here, i'm gonna put this up here. Well you don't have a lapel, but it smells nice anyway.
Bunu şuraya koyalım gerçi senin yakan yok ama güzel kokuyor, değil mi?
Look at that badge on his lapel.
Yakasındaki rozete baksana.
You've got grease stains on your lapel.
Klapanda yağ lekeleri var.
There's a stain of yellow custard used in making tarts on your lapel, and your shape convinced me you've eaten many before.
Yakanda turta yapımında kullanılan sarı krema lekesi var, ve görünüşüne bakılırsa, epeyce yemiş olmalısın.
MY FLOWER WAS IN MY LAPEL.
Çiçeğim yakamdaydı.
- Lapel badge!
- Yaka kartı var!
The one with the little red cherries on the lapel.
Kenarları küçük kırmızı kirazlı olanı.
It comes from Mr Makhmalbaf's lapel mike.
Bay Makhmalbaf'ın yaka mikrofonundan geliyor.
You didn't go to school with the guy, I don't care what kind of badge he's got on his lapel, you do not know him.
Adamla beraber okula gitmedin, ne çeşit bir etiketi olduğu umurumda değil, tanımıyorsunuz.
Nobody go until you see him pull his lapel.
- Rozetini görene kadar kimse hareket etmeyecek.
Does everyone here have a lapel pin?
Herkesin rozeti var mı?
Captain? The lapel pin.
Onu nerede gördüğümü hatırladım.
We're looking for information. If anyone knows anyone who might have had a grudge against Mrs. Rutherford either now or in the past or someone who might be missing their reunion lapel pin... the alumni reunion...
Eğer geçmişte yada şimdi Mrs. Rutherford'a kin besleyebilecek birini yada buluşma rozetini kaybetmiş birisini biliyorsanız
If all goes well, my lapel will be sagging under the weight of a membership pin.
Eğer şu an kendimi beğenmiş gözüktüğümü düşünüyorsan, gelecek haftaya kadar bekle. Her şey yolunda giderse, yakam som altından üyelik broşun ağırlığından sarkacak.
We got the camera, the lapel mike and the bullet-proof underwear.
Kamera, yaka mikrofonu ve kurşun geçirmez donum kullanıma hazır.
He had the word \ x22Pass \ x22 on his lapel.
Yaka kartında, "geçebilir" yazıyormuş.
It's just that the dry cleaners left a shine on my trousers, and, uh, my right lapel is slightly bent, and the laundry did not use enough starch in my shirt front.
Sadece kuru temizlemeci pantolonda leke bırakmış, sağ yaka pot yapmış ve gömleğimin önü yeterince kolalanmamış!
It's much better on the lapel.
Tersinden daha iyi.
One morning they found him lying under the porch with his privates tucked into his lapel.
Bir sabah buldular onu takımlarıni kesip yakasına sokmuşlardı.
And King's lapel pin was switched for a copy, which contained a radio transmitter to trigger the blast.
Ve King'in broşu da bir taklidi ile değiştirilmiş, patlamayı tetikleyecek bir radyo verici taşıyan.
Suppose the inside man, the one who switched King's lapel pin, turned out to be an inside woman?
Düşünün ki, King'in broşunu değişteren içerdeki köstebek,... bir adam değil de bir kadın olsun?
- Lord knows, I don't have lapel buttons. - Buffy...
- Kabul edelim, yaka iğnem de yok.
- Stain on the lapel. - Holy water.
- Kapakta leke var.
And stop talking into your lapel.
Kendi kendine konuşmayı da kes.
The other day, I wore my badge... on the outside of my left lapel... just to see if you'd notice.
Geçen gün sırf seni denemek için rozetimi ters taktım.
Hide it under your lapel.
Onun yakanın içine sakla.
I've got an ear piece, and the mike fits on my lapel.
Kulaklığım ve yakama takılı bir mikrofon var.
They should wear lapel pins.
Yakalarına rozet takmalılar bence.
- Let's check the lapel line.
- Kontrol edelim.
Here with report is a Hispanic man with some gravy stains on his lapel.
Yakasında salça lekesi olan Hispanik adam bildiriyor.
I want you to pin it to my lapel with my mittens and nametag.
Kolçağım ve ismim yazan etiketle birlikte klapama sıkıştırmanı istiyorum.
You look like the guy who buys a bronze star, pins it to his lapel and tells everyone to call him Sarge.
Bronz yıIdız alıp onu göğsüne asan adamlar gibi duruyorsun. ve herkesten sana çavuş demesini istiyorsun.
The explanation's pinned to my lapel.
Açıklamalar üzerime tutturuldu.
Once again, the explanation is pinned to my lapel.
Ne istiyorsun?
- Lapel surprise.
koyu lacivert.
You know, his lapel badge.
Yaka kartı var.
What is that, a lapel pin?
Bunu cesedin altında buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]