English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lastly

Lastly translate Turkish

236 parallel translation
Lastly, the question of walking.
Son olarak ise yürüme sorunu.
Lastly...
Son olarak...
And lastly I protest against the fact that... no stenographic records of this trial have been kept.
Son olarak da bu mahkemede konuşulanların... steno kayıtlarının tutulmamasına itiraz ediyorum.
And lastly there is the case of the king vs Sullivan in which this issue was raised, which I'm sure Your Lordship will remember, since you appeared for the prosecution.
Ve son olarak kamunun Sullivan aleyhine açtığı dava. Onda da bu konuya değinilmiş. Sayın yargıcın bunu hatırlayacağından eminim.
One frying pan, and lastly, the crank.
1 kızartma tavası, ve son olarak, kriko.
And lastly, I forbid you to disturb Professor Humbert again.
Ve son olarak, Profesör Humbert'i rahatsız etmeni yasaklıyorum.
And lastly, since your Minister is suffering from a diplomatic illness, you are required here no longer.
Ve son olarak Bakanınız diplomatik sorundan şikayetçi olduğundan beri, artık burada olmanız gerekmiyor.
Lastly, if Bluejay has Radcliffe, he'll sell to the highest bidder and that's got to be us.
Son olarak, eğer Bluejay'in elinde Radcliffe varsa onu en yüksek teklifi veren satacaktır. ve bu da biz olmalıyız.
And lastly, myself.
Ve son olarak ben.
And lastly, to the physician Dr. McCoy who saved Platonius and my spouse, this ancient collection of Greek cures, penned by Hippocrates himself.
Ve Dr. McCoy'a Platonius'u ve eşimi kurtaran beye, Hipokrat tarafından yazılmış olan Yunan şifaları eski koleksiyonu.
At the post it's the wash basin from WC then sofa, hat stand, standard lamp and lastly Joanna Southcott's box.
Bitiş çizgisinde WC'den lavabo sonra kanepe, askılık, ayaklı abajur ve Joanna Southcott'ın kutusu.
And lastly... a reduction in the retirement age... while always considering a reduction in the working hours... and the evolution of production techniques... we have again asked for the age of retirement... to become 60 for men... and 55 for women.
Son olarak redaktörlerin yaş sınırı ile alakalı. Nasıl ki çalışma saatleri ile alakalı sıkıntılarımızı ve ofset baskı teknikleri ile ilgili revizyonlar üzerinde duruyoruz yaş sınırının da, kadınlar için 55... erkekler için ise... 60 olması gerektiğini dile getirmeliyiz.
I wish to say lastly... it has been an honor to adore you.
Son olarak söylemek isterim ki sana tapmak bir onurdu.
Lastly, there must be a silencer and a telescopic sight.
Bir de susturucusu ve tabii dürbünü olsun.
And lastly he told them, that if a man takes his sister's, or father's, or mother's daughter as wife ;
Ve son olarak onlara ; " eğer bir erkek ; kardeşinin, babasının ya da annesinin kızıyla yatarsa ;
And lastly, we're not newlyweds anymore.
Ve son olarak, artık yeni evli bir çift değiliz.
And lastly, your breast milk.
Ve sonuncusu, sizin göğüslerinizden süt gerek!
Lastly and the most dramatic.
Sonuncu ise en heyecanlısı...
Lastly :
Son olarak :
Lastly, I have to thank Hero Shen who has brought you all to your deaths here
Son olarak, Yiğit Shen'e teşekkür ederim O olmasaydı hepiniz buraya kadar gelemezdiniz
Lastly she has the deepest aversion to gambling and this is not very common nowadays among women.
Evet gerçekten çok şanslı bir insansınız. Bunun da sadece dörtte birini alalım. Her yıl kumarda kaybedilen 5000 frank, ayrıca mücevher ve mobilyalar için de 4000, toplam 9000 frank eder.
Lastly, as you can all see, we were not friendly
Son olarak, gördüğünüz üzere, aramız pek iyi değildi.
Lastly, let us see... how else to describe you?
Son olarak, seni başka nasıl tanımlamalı?
And lastly, a party of devout believers from the Church of the Second Coming of the Great Prophet Zarquon.
Ve son olarak da, Yüce Peygamber Zarquon'un İkinci Gelişi Kilisesi'nden bir grup yürekten inanmış kişi.
... and lastly a trait of character common to all people of southern climes,
... son olarak karakter özelliği. Güney ikliminden insanların ortak özelliği... virgül
Lastly, it's not Xin
Son olarak "Mayıs" anagramı var...
And lastly, I don't give a fuck whether you buy it or not.
Son olarak satın alıp almaman, umurumda bile değil.
Sixth and lastly, they belied a lady.
Altıncı ve son olarak bir bayana iftira etmişler.
And lastly, I would like to salute Nava, whose takeover of the Arcybite mining refineries in the Clarus System is now complete.
Ve son olarak, şu anda Clarus Sisteminde tamamlanan Arcybite maden rafinerilerini devralan Nava'yı selamlamak isterim.
And lastly, I'd like to say that on this very special day... I have received some wonderful news.
Ve son olarak bu özel günde aldığım güzel bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum.
And lastly, in what was to become history, a sentimental gift from a Texas businessman.
Ve son olarak Texaslı işadamlarından içten gelen hediye tarih olmak üzereydi.
And lastly, but certainly not least, his mouth.
ve son olarak da, bir türlü tutamadığı çenesi.
Lastly, we need to discuss rotation for the night shift.
Son olarak, akşam nöbeti rotasyonunu konuşmalıyız.
Lastly this lawsuit is about compensating Mr. Ray for his loss.
Son olarak bu dava, Bay Ray'in kaybının telafisi ile ilgilidir.
Lastly, I want to make this clear - we do not encourage lawbreakers.
Son olarak, Açıkça belirtmek istiyorum ki ; yasaya aykırı hareket edenleri desteklemiyoruz.
Lastly, don't betray yourself.
Ve en önemlisi, kendine ihanet etme.
We are joined by Dr. Thomas Lancaster, Reverend Steenwyck, our able Magistrate Samuel Philipse, and lastly, this fine fellow is James Hardenbrook, our notary.
Buradakiler, Dr. Thomas Lancaster, Reverend Steenwyck, yargıcımız Samuel Philipse, ve son olarak, dostum James Hardenbrook ; noterimiz.
And last, lastly we have the the Shetland Sheepdog.
En son olarak da Shetland çoban köpeği geliyor.
I just wish you would come to see me soon Lastly, I wish you all the best luck and longevity That's it
tek istediğim, yakında beni görmeye gelmen geçenlerde, sana iyi şans ve uzun ömür diledim bu kadar
the youth of those days, when everyone was ready to break free ; and lastly, the full discovery of the sea.
... zincirlerini kırmaya hazır, o zamanın gençleri... ve son olarak da, keşfedilmeye hazır deniz.
And lastly, huge men who look like women and date tiny women who look like men but are used as handbags.
Ve en son olarak da kadına benzeyen iri adamlar ve çıktıkları erkeğe benzeyen fakat el çantası olarak kullanılan küçük kadınlar.
- And lastly, Springfield Elementary School...
- Ve son olarak Sprinfield İlkokulu...
Lastly, sufficiently pretty.
Yani, yeterli derecede hoş işte.
Lastly, approximately one month later, the police force contacted me on the subject one of my cars... who had been abandoned at this place.
Bu olaydan yaklaşık bir ay sonra, polis beni aradı. O yerde terkedilmiş vaziyette buldukları... arabamla ilgili sorular sormak için.
And lastly, to get this goddamn bowling ball off my leg.
Ve son olarak, şu lanet bowling topunu bacağımdan çıkarmak istiyorum.
And lastly, meet Mailer.
ve sonunda, Mailer ile tanis.
Lastly, to the bed of mold, where there's neither heat nor cold.
En sonunda, hiç değilse öldüğümde. Ne çok sıcak, ne de çok soğuk bir yerde olacağım. "
Lastly, if all occurs well...
Evet, ne olursa olsun.
Lastly, it is finished.
Ondan kurtuldum, sonunda bitti.
Lastly, he makes patients walk without laying a finger on them.
Son olarak, hastalarına işaret vermeksizin onları yürütür.
Lastly, you want to check the heart to make sure there's no murmur.
Son olarak kalbi kontrol edip üfürüm olmadığına emin olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]