English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Layered

Layered translate Turkish

145 parallel translation
A layered foundation that can be broken up in order to counter earthquakes.
Kolonlar depreme dayanıklı yapılmış.
"... with a multi-layered pudding... "
"... çok katlı bir puding... "
Shields of artificial atmosphere that we have layered about every planet.
Tüm gezegenlerin etrafına sardığımız yapay atmosferler.
This here ought to be layered.
Şu kısma kat yapmak gerek.
- Layered?
- Kat mı?
WELL, I WASN'T THAT INTO GETTING LAYERED, I JUST WANTED TO GET THE PERFUME.
Katmanlarıyla pek ilgilenmiyordum, ben sadece parfümü almak istemiştim.
They're layered.
Camlar çok kalın.
It bears within its layered walls... a human fossil record spanning... almost two million years.
Katmanların içinde, iki milyon yıl öncesine ait en eski insan fosili bulundu.
Every day people are discovering just how fun and easy it is... to get a precision-layered haircut with the incredible... Flowbee Precision Haircutting System.
Her geçen gün insanlar Flowbee Ayarlı Saç Kesme Sistemi'yle... istenen uzunlukta saç kesmenin ne kadar eğlenceli... ve kolay olduğunu keşfediyor.
This is a double-layered mask.
Bu maske çift yönlü.
I'm layered, honey.
- Hayır, üstüm yeterince kalın.
The social order of elementary school is densely layered.
İlkokulun sosyal düzeni yoğun biçimde sınıflara ayrıldı.
Among birds that don't live in flocks there's no need for the ranking system to be so multi-layered.
Sürüler halinde yaşamayan kuşlar içinde rütbe sisteminin bu kadar çok aşamalı olmasına gerek yoktur.
By their nature words are imprecise and layered with meaning.
Sözcükler belirsizdir ve birden fazla anlam taşır.
I'm going someplace warm where you don't need layered clothing.
Kat kat giyinmek zorunda kalmayacağım sıcak bir yere taşınırım.
Layered in under the ambience...
Çevredeki sesleri ayıkladıktan sonra...
... and spiritual lessons layered throughout.o
... fiIozofik ve dini dersIeri hatırIadım.
One, it's layered with C-4.
Bir, C-4'le kaplı.
The multi-layered membrane systems of the cytoplasm are the smooth endoplasmic reticulum, the rough endoplasmic reticulum, and the golgi body.
Sitoplazmanın çok katmanlı diyafram sistemi pürüzsüz endoplazmik retikulum pürüzlü endoplamik retikulum ve golgi aygıtıdır.
I was just a young geologist, fascinated by the layered rocks thrust up from the deep oceans, millions of years ago.
Derin okyanuslarda milyonlarca yıl önce oluşan katmalı kayalıklara meraklı genç bir jeologum.
It has dual-layered paint, identical to the dual - layered paint chips we found on your kidnap victim.
İki kat boyası var. Kaçırdığın kurbanın üstünde bulduğumuz boya parçalarıyla aynı. - Söyleyecek bir şeyin var mı?
Whoever did this went through a three-layered offensive protection in two hours.
üç katmanlı ofansif korumayı iki saat içinde aşmış.
It was that kind of concept of evil that they took - an exaggerated one, to be sure - and then apply it to a new threat where it didn't apply at all, and yet it was layered with the same kind of cultural baggage.
... - ki abartılmıştı elbette - bu kavramı yeni bir tehdide uygulamaktı. Ki bu hiç iyi bir uygulama değildi ve aynı kültürel altyapıyla oluşturulmuştu.
It's layered on itself.
Kendi üzerinde katmanlaşmış.
We've demonstrated already that a layered distribution of active catalyst is coupled with a diffusion barrier.
Aktif katalizörün katmanlı dağılımının, bir difüzyon bariyeri ile birleştirilmiş olduğunu zaten kanıtlamıştık.
I mean, simply put, this interpretation states that the universe is, in fact, split into an infinite number of copies of itself in which every possible outcome to every decision ever made all exists somewhere in this infinitely layered multi-universe.
Yani, basitçe anlatmak gerekirse, bu yorum, sonsuz katmanlı çoklu evrende her türlü sonucun ve kararın yer aldığı evrenin aslında sayısız kopyaya bölündüğünü belirtiyor.
This game's layered, man.
Bu oyun çok yönlü.
That's what the aroma reminded me of - snapper... lightly layered with a sweet and sour relish.
Kokusu anımsattı. Levrek, hafifçe tatlı ve tuzlu bir çeşniyle kaplanmış.
Sure he's going to laugh again, he'll see things he didn't see the first time, it's layered, it was made like that, but this can't go on indefinitely, all right?
Şüphesiz, önceden görmediği şeyleri yakalayıp yine gülecektir çünkü çok katmanlı bir filmdir, bu şekilde yapıldı. Ama bu süreç sonsuza kadar süremez.
There's no signs of layered special effects or tampering.
Özel efekt kullanıldığına ya da kurcalandığına dair iz yok.
That layered smell and all the women who work in there are a hundred and three.
Bu katmanlı kokunun ve orada çalışan kadınların 103 yaşında olmasının da sebebi.
We rolled to a stop right in front of layered bedrock.
Yuvarlanıp katmanlı ana kayanın önünde durduk.
I get layered lighting and a much stronger room as a result.
Kademeli ışıklandırma ile oda için daha iyi bir sonuç alıyorum.
Uh, i layered marshmallow with ballet slippers.
Uh, krema rengini kahverenginin tonlarıyla ayrıştırdım.
Layered, h?
Ayrıştırmak, huh?
Although I liked it when you had that layered thing.
Şu kat kat olduğu hali de hoşuma gitmişti.
That one will need layered closure.
Derialtı dokusunun tek tek kapatılması gerekecek.
We know because... where those predators once swam... the layered earth holds their remains... as if a vast graveyard.
BATI KANSAS, 1918 Bunu, bir zamanlar yüzdükleri yerdeki katmanlı toprağın, yırtıcıların kalıntılarını dev bir mezarlık gibi korumasından biliyoruz.
We do. A chocolate layered cake.
Evet, çikolata kaplı bir pasta.
We have four generators creating a layered particle field that will contain the explosion.
Sakin ol. Patlamayı bastıracak katmanlı partikül alanı yaratan 4 tane jeneratörümüz var.
It's a layered particle field.
Bu katmanlı partikül alanı.
The only way to reinforce it is with another layered particle field.
Güçlendirmenin tek yolu, başka bir katmanlı partikül alanı kullanmak.
And he wanted to write something much more complex and detailed and layered.
Ve daha karmaşık, daha ayrıntılı ve çok katmanlı bir şey yazmak istedi.
Hey, I bet Mia makes her triple-layered german chocolate cake for her wedding, - don't you think?
Bahse girerim Mia düğün için üç katlı Alman çikolatalı pastasından yapıyordur.
Cake is complex, layered with treasures waiting to be discovered.
Ama kek karışıktır, katmanlarında keşfedilmeyi bekleyen hazineler vardır.
All right, all right. Uh, I want it layered.
Kat kat olsun.
It's layered with C-4.
Bir, C-4'le kaplı.
Subtext layered on subtext.
Altyazı üstünde altyazı katmanı.
It was q u ite a com plicated, layered effect that we had to ach ieve a nd what we d id was a n a ma Iga mation of physica I effects of the pa pers blowi ng a rou nd.
Doktor'un kış aylarıydı.
We've layered a weighting algorithm onto it, so it doesn't throw up a ton of links to check, it lists them according to importance, relevance if you like... and it's Colin. Tweak it?
Evet.
Layered?
Katmanlı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]