Layman translate Turkish
248 parallel translation
A medical term known to the layman as paralysis resulting from a blood clot in the brain.
Sıradan insanların inme diye bildiği ve beyinde kan pıhtılaşması neticesinde oluşan hastalığın tıbbi adı.
I'll try to tell you in simple layman's language.
Size basit cümlelerle anlatmaya çalışacağım.
Eventually, as Zyra and Bellus speed toward us, even a layman will see the danger.
Nihayetinde Zyra ve Bellus hızla üzerimize gelirken meslekten olmayan kimseler bile tehlikeyi görebilecek.
That's an odd question for a layman, surely.
Rahip olmayan biri için garip bir soru.
Something which, in Layman's terms, so affected the insecticide that from a mildly virulent germ spray it created deadly chemical reversal of the growth process.
Meslekten olmayan kişilerin tabiriyle öyle bir şey ki böcek ilacını zayıf şiddetli bir mikrop öldürücüden büyümeyi tersine çevirecek amansız bir kimyasala dönüştüren bir şey.
Naturally, in my line of work, I'm better equipped than the layman to carry out such a plan.
Tabii, kendi iş kolumda, böyle bir planı uygulamak için sıradan insanlardan daha donanımlıyım.
It is not boastful to say that I have studied the Bible as much as any layman, and I have tried to live according to its precepts.
Rahip olmayan herhangi biri kadar İncil üzerine çalışmışlığım olduğunu ve onun hükümlerine göre yaşamaya çalıştığımı söylemek kendini övmek olmaz sanırım.
Well, a layman might so describe him.
Meslekten olmayan biri onu öyle açıklayabilir.
The layman who shirks his duty and fails to supply his King with arms should pay the tax, nobody will question that.
Kralını ordular ile destekleme görevini beceremeyen ve görevinden kaçınan ruhban sınıfından olmayan kişiler, vergi ödemelidir. Kimse buna karşı gelmiyor.
- If you want a layman's opinion...
- Uzman olmayan birinin görüşünü merak ediyorsan...
A layman's inability to comprehend?
İnsanlar, anlama yeteneğinden yoksun olduğu için?
A simple layman's question.
Bu cahil adamın bir sorusu var.
"He is also Lord Chancellor and therefore the most powerful layman".
"O Lord Şansölye, yani din alanı dışında da en güçlüsü o."
I am a layman regarding casinos gambling Do as you think best
Ben Kumarhane işinden pek anlamam ama illa açacaksan git aç.
But a layman might wonder why you're all the time in jail.
Ama meslekten olmayan biri, o kadar zaman neden hapis yattığını merak edebilir.
At any rate, it's very hard for a layman to understand.
Ne olursa olsun, sıradan insanların anlaması çok güç.
Catholic Layman Of The Year?
Evet, yılın rahip olmayan katoliği!
It was then, at that dire moment, when His Eminence asked our designee as Catholic Layman Of The Year if he could help us out.
Ve sonra Ekselansları, yılın katoliği adayına yardımcı olup olamayacağını sordu.
Gentlemen, the Catholic Layman Of The Year, Jack Amsterdam.
Baylar, yılın rahip olmayan katoliği : Jack Amsterdam.
- Catholic Layman Of The Year.
- Yılın katoliği?
In layman's terms, how bad is she?
Halk dilinde, ne kadar kötü?
Very interesting. Even to a layman.
Çok ilginç, acemiler için bile.
- Well, not to the layman's eyes, of course.
- Tabii, bunu ancak işin erbabı görür.
What's that in layman's terms?
Halk ağzıyla ne denir?
I seem to live like a wealthy layman.
Servet sahibi biri gibi yaşıyorum.
- Layman's terms.
- Basit terimlerle.
I found a suggestion very natural for a layman.
Meslekten biri değil. Öyle demesi doğal.
Me them he is not a layman.
Ama öyle değil.
Would you explain, in layman's language...
Herkesin anlayabileceği bir dilde...
I'm just your average layman,
En azından şimdilik böyle.
For a layman, he was incredibly knowledgeable about native Alaskan crafts.
Meslekten olmayan birine göre yerli el sanatlarından iyi anlıyordu.
Oh, you need layman's terms?
- Herkesin anlaması gerekmiyor.
Refugee... victim of robbers and horse thieves... beginner... sensitive... destitute... specialist and layman all in one, you might say.
Mülteci... soyguncuların ve at hırsızlarının kurbanı... acemi... hassas... sefil... uzman ve işsiz hepsi bir arada, diyebiliriz.
Yes, I know it looks to the layman or someone who might dabble in physics... This action here would be caused by a bullet coming from... well...
Biliyorum, sıradan insana veya fizikle yüzeysel olarak uğraşan birine bu harekete bir merminin neden olduğunu düşündürebilir yukarıdan gelen.
It sounds pretty much the same, for a layman, but the two things are entirely different.
Meslekten olmayanlara aynı gibi görünebilir ancak tamamen farklı vakalar.
As a layman, there are things I don't fully understand.
Uzman olmayan biri olarak, tam olarak anlamadığım şeyler var.
To the layman, it would be virtually indecipherable.
Orada yatan sanal bir karasızlık yaşayacaktı.
These deal with human anatomy and physiology, but they weren't written for the layman.
İnsan anatomisi ve fizyolojisi hakkında ki bu notlar meslekten olmayanlar için yazılmadı.
There are some things a priest can do better than a layman.
Bir papazın diğerlerinden daha iyi yapabileceği işler var.
Or, in layman's terms, an extremely tight, wonderful ass.
Ya da, gündelik terimlerle sımsıkı, taş gibi kıç.
I guess a layman would call it an abduction, but what those space people did to me that night was more of a spiritual kidnapping.
Sanırım uzmanlar buna kaçırılma diyor ama o uzaylıların bana yaptığı şeyler daha çok ruhani bir kaçırmaydı.
Right, well, using layman's terms, we use a rotating magnetic field to focus a narrow beam of gravitons.
Sıradan vatandaşın anlayabileceği bir anlatımla konuşursak, elimizdeki bir manyetik alanda "graviton" sicimi yapılıyor.
Layman's terms.
- Sıradan vatandaş demek.
Fuck layman's terms. Do you speak English?
- Sıradan vatandaşın anlayacağı dili s.ktir et de İngilizce konuşur musun onu söyle sen?
In layman`s terms, if you apply a small amount of energy, it liberates an enormous quantity of energy.
Kısaca, ufak bir enerji verirsen olağanüstü miktarda bir enerjiyi açığa çıkarıyor.
My task is to tell you what those things I can in Layman's language.
Benim görevim size bu işi anlayabileceğiniz bir dille anlatmak.
A film which a layman will watch and then buy my mangoes, thereby resulting in my income being more than the common man!
Uzman olmıyan birisinin izleyecek ve benim mangolarımı satın alacak flim o sebeble benim gelirim daha çok olucak!
What's that in layman terms?
Bu ne demek oluyor?
Put in layman's terms... she nearly caught you
Acemilerin deyişiyle, seni neredeyse yakalıyordu.
Catholic Layman Of The Year?
Yılın Katoliği!
Or in layman's terms :
Ya da meslekten olmayanların dediği gibi...