English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leases

Leases translate Turkish

157 parallel translation
The former tenants all possessed valid leases.
Eski kiracıların geçerli kira sözleşmeleri vardı.
Devereaux Ranch isn't just cattle anymore. We've got oil leases, mineral rights... stockholders we have to protect.
Sadece Deveraux Çiftliği değil artık petrol kontratımız, maden haklarımız ve korumamız gereken hisse sahipleri var.
When it comes to drawing leases
Söz konusu olan kira sözleşmesiyse
Zina, I've heard one mother leases a room.
Zinoçka, duyduğuma göre anneniz oda kiralıyormuş. Varsa eğer...
You might even sell a few oil leases.
Petrol işine bile girebilirsin.
And for that dowry... I'll assure her of her widowhood, be it that she survive me... with all my lands and leases whatsoever.
Bu çeyiz karşıIığında, eğer ondan önce öIürsem, tüm topraklarım ve mallarım üzerindeki dulluk haklarını garanti ediyorum.
- All my lands and leases whatsoever.
- Tüm topraklarım ve kiradaki mallarım.
Leases have known to be broken.
- Kira sözleşmelerinin bozulacağı bilinir.
You see, at willat, we say come on down With your checkbook and your good credit And let's talk leases...
Willat'ta, çek defterinizi ile iyi kredinizi alın, bize gelin sözleşmeyi konuşalım...
Garthe had the trunk full of leases on unsafe diamond mines, and Tsombe had thousands of followers who'd walk off the edge of the world at his command.
Garthe'ın güvensiz elmas madenleriyle kontratı, Tsombe'nin de bir emriyle, uğruna dünyanın öbür ucuna gidebileceği, binlerce müridi vardı.
One of the bribes was a dozen leases on diamond mines.
Bunlardan biri, kiraya verilen bir düzine elmas madeniyle ilgiliydi.
There are a few documents I think you should see... building leases, title deeds, mortgages and so on.
Görmeniz gereken birkaç belge daha var. Kira kontratları, tapular ipotekli evler gibi.
What is it? Farm leases?
Çiftlik kira sözleşmesi?
He just gets kickbacks off the damn leases.
Kira sözleşmelerinden komisyon alıyor.
That'll be enough for me to keep my leases without any help from you pricks!
Bu, paramı çıkarmam için yeter. Sizin gibi salakların yardımına ihtiyacım yok!
Not leases for Lenny, Murray and all your greedy pals.
Lenny, Murray ve açgözlü dostların için kira sözleşmeleri değil.
But he'll take a bath on those leases.
Ama o kira kontratlarıyla kaybı olacak.
We've got a handful of false identities... used on visas, passports, leases...
Bir sürü sahte isim kullanmış vizelerde, pasaportlarda, kira sözleşmelerinde...
The Department of Corrections leases some plots... in a potter's field area near the prison.
Cezaevi Departmanı, hapishanenin yanındaki alanda... küçük bir arazi kiralamışlar.
I had a little money, got into mineral leases and I've been, uh...
Biraz para yapmıştım ve o günden beri burasıyla Los Angeles arasında gidip geliyorum.
The landlord said he'd cut our rent in half. He'll give us each $ 1,000 if we sign long-term leases, so, you know...
Ve bütçemize göre bir yer bulmamız çok zor.
- Miles. They're signing the leases today.
- Kira kontratını bugün imzalıyorlar, değil mi?
I tracked down old leases in London.
Londra'daki eski yerleri taradım.
The firm leases it for parties, retreats, special occasions.
Firma, burayı partiler, özel davetler için kiralıyor.
Markovic leases one of the lower floors in the Serena del Sol resort, where he conducts his research.
Markovic araştırmasını yaptığı Sirena del Sol Resort'un alt katlarından birinde kalıyor.
So I do this part-time to get my Benz off leases, staff up, get the right client list.
Mersedes'in taksidini ödemek için yapıyorum bu işi, eleman alana kadar, müşteri listesi çıkarana kadar.
Yuri, you bought those oil leases with 20 million in stolen CIA seed money.
Yuri, petrol sözleşmelerini CIA'nin kayıp 20 milyonu sayesinde satın aldın.
There's a rumor going around that the State Department... has made a decision on the Karasz oil leases.
Söylentilere göre Dışişleri Bakanlığı... Karasz petrol ihaleleri hakkında karara varmış.
So there's a rumor that Harold Simms is pushing for David and Richard... to get the Karasz oil leases.
Harold Simms, Karasz petrol ihalesi işinin David ve Richard'a... verilmesi için uğraşıyormuş diyorlar.
He gave us the Karasz oil leases.
Karasz petrol ihalesi işini bize verdi.
They gave me the Karasz oil leases.
Karasz petrol ihalesi işini bana verdiler.
The Karasz leases are a big prize, David.
Karasz ihaleleri büyük bir fırsat David.
My name is on at least 50 different leases.
Bunu anlıyor musun? İsmim en az elli farklı kira kontratında bulunur.
AS OF THE FIRST OF NOVEMBER, ALL LEASES MUST BE FILED UNDER THE TENANTS -
Bir Kasımdan itibaren tüm kira kontratları...
We've got a handful of false identities... used on visas, passports, leases...
Sonra da Heathrow üzerinden Birleşik Krallık'tan kaçtı. Bir sürü sahte isim kullanmış. vizelerde, pasaportlarda, kira sözleşmelerinde...
Paul, I'm looking into private arms sales or leases from military sources.
Paul, askeri kaynaklardan yapılan özel silah satışlarını araştırıyorum.
- My agency leases it for me.
- Ajansım benim için kiraladı.
For too long, my country has bent over for the American oil companies. Long leases, low payout, no respect.
Ülkem Amerikan petrol şirketlerinin düşük ödemeleri, uzun anlaşmaları ve bütün saygısızlıklarına oldukça uzun bir süre boyun eğdi.
No problem, we have month-to-month Leases.
Sorun değil, bir aylık yerleşkelerimiz var.
Once they're healthy enough to walk, she flies them to Los Angeles and leases them out to celebrities as household slaves.
Yürübilecek kadar sağlıklarına kavuştuklarında Onları Los angeles'a götürecek ve ünlülere birer ev kölesi olarak kiralıyacak.
- Getting leases in Texas.
- Teksas'da, Louisiana'da yerler kiraladım.
So Standard offered us a million dollars for the Little Boston leases.
Little Boston hakları için Standart 1 milyon dolar teklif etti.
They own oil leases up and down the coast.
Sahil boyunca petrol sözleşmeleri var.
Morris, no luck tracing the oil leases through the CNC servers.
Morris, CNC sunucularından petrol anlaşmalarını izleyemiyorum.
Coastal leases have to have regulatory approval.
Sahil sözleşmelerinin onaylanması gerekiyor.
The company who makes them only leases the machines to institutions like colleges.
Üretim şirketi olan Magneta'nın makineleri sadece üniversite benzeri kurumlara verir.
Now, if we can figure out who leases the P.O. boxes... and who makes the pickups, we might be able to get our leads.
Şimdi posta kutusunu kimin kiraladığını ve kimin gelip aldığını bulursak, delillere ulaşma şansımız olur.
He leases the upstairs apartment, too.
Üst kat da ona kiralanmış.
We're doctors fighting over leases.
Kiralar hakkında kavga eden doktorlarız.
- Equipment, leases, everything.
- Malzemeler, kira ve diğer her şey.
Anyway your mother leases this room, so I help.
- Senin yardımın da olmasa n'apardık kim bilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]