English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Legacy

Legacy translate Turkish

2,181 parallel translation
About our legacy.
Mirasımızdan.
Any suggestion he was leading a secret life would harm his legacy forever.
Gizli bir hayat sürdüğüne dair herhangi bir ima onun mirasına ebediyen zarar verirdi.
I'm not gonna sit around and let you turn my grandmother's legacy into a zoo.
Öylece durup büyükannemin mirasını hayvanat bahçesine dönüştürmene izin vermeyeceğim.
- She might be evidence of an affair or she might be an obstacle to someone getting a big fat legacy.
Belki birinin ilişkisine şahit olmuştur, ya da birisine çok varlıklı bir miras için engel teşkil ediyordur.
Made Ben a legacy.
Ben de onun mirasçısıydı.
His killers may have taken my father's life but what they cannot take is his legacy.
Belki katiller babamın canını aldılar ancak bıraktığı mirası alamayacaklar.
Is this really the legacy you want to leave behind, Mac?
Arkanda bırakacağın miras gerçekten bu mu Mac?
Is this really the legacy you wanna leave behind, Mac?
Arkanda bırakacağın miras gerçekten bu mu Mac?
Boy, Bill left quite a legacy.
Billy arkasında büyük bir miras bıraktı.
I wanted our new company to - - well, to know where it came from, to build on the old Ewing legacy and - - and make it better.
Yeni Ewing efsanesini başlatmak ve daha da ileriye götürmek için şirketimizin, nereden gelindiğinin bilinmesini istedim.
I hoped you'd be an ambassador for my legacy.
Benim mirasımın bir elçisi olmanı dilemiştim!
A legacy of murder and hate.
Ölüm ve nefretin mirası mı?
Betsy, this is not what you want Brick's legacy to be.
Betsy, Brick'in mirasının böyle olmasını istemezsin.
She cares enough to not let me tarnish my legacy by doing some terrible reunion show.
Beni, korkunç bir anma bölümü çekerek, mirasımı kirletmeme izin vermeyecek kadar önemsiyor. Bu kadar, ben yokum.
Legacy cost, $ 351,000.
Eskiden kalma masraflar. 351.000 dolar.
"Legacy cost"?
"Eskiden kalma" mı? "
And those legacy costs you're so fond of you won't have to worry about anymore.
Ödemek için can attığın o eski işten kalma masraflar için artık endişelenmene gerek yok.
First, as I said I'll handle the legacy costs out of my end so you won't have to worry about my guys anymore.
Birincisi, dediğim gibi... eski borçları kendi payımdan ödeyeceğim. Artık adamlarım hakkında endişe etmene gerek yok. İkincisi, böcek.
Your legacy to him.
Mirasın buydu.
A legacy to mine.
Benim mirasım.
Your legacy will be nothing but death and blood.
Mirasın ölümden ve kandan başka bir şey içermeyecek.
Behold... Your legacy.
İşte mirasınız.
" best lives up to the muscle-car legacy
" kaslı araba efsanesini...
Right? I'm a legacy.
Ben de miras kaldım.
As Walter was saying, I'm not much of a legacy, per se.
Walter'ın dediği gibi ben pek de bir miras sayılmam.
The new terminal is a part of your legacy, too, after all.
Yeni terminal senin mirasının bir parçası ne de olsa.
Your children will never know, and the pastor's legacy will remain intact.
Çocuklarınız gerçeği hiçbir zaman bilmeyecek.
She writes the book, does the talk shows, and your family's at the center of a tabloid tornado, and your husband's legacy... all that great work... will be tarnished, and his opponents will be justified.
Kitap yazacak, "talk show" lara katılacak ailen magazin basınının diline düşecek ve kocanın mirasına, yaptığı onca büyük işe leke sürülecek.
And now he's gone, and you want to be part of his legacy, but you aren't, and you never were, and I can get you $ 6 million to try to fix how much that hurts...
Öldükten sonra da mirasının bir parçası olmak istiyorsun ama değilsin ve hiçbir zaman olmadın.
Anna could make it so your husband's legacy is the one thing people aren't talking about.
Anna konuşursa insanların konuşacağı tek konu kocanın mirası olmayacak.
That will be my true legacy.
Asıl mirasım bu olacak.
- They're your legacy.
Mirasın o senin.
I had to leave a legacy... Brady.
Arkamda bir şey bırakmalıydım...
If I accepted the legacy, I'd take money under false pretences.
Eğer mirası kabul edersem, sahtekârlık etmiş olurum.
Is this your legacy? Is this your Sistine chapel?
Bu mudur senin Sistine chapel'in?
Part of the heroic legacy, right?
Kahramanlık mirasının bir parçası, değil mi?
Will you wrap me in your legacy.
"Beni sarıp sarmalayacak mısın?"
The pain is her legacy to you both.
Bu acı onun size bir mirası.
Her legacy.
Onun mirası.
I didn't ask for this, Crocker, any more than you asked for your family legacy.
Bunu ben istemedim Crocker. En az senin aile mirasını istemediğin kadar istemedim.
And Duke could be set free from his legacy.
Duke kaderinden kurtulabilecek.
To show you that my family's legacy does not control me.
Ailemin mirasının beni kontrol etmediğini sana göstermek için.
I actually thought I might kill her. That my family's legacy does not control me.
Ailemin mirası beni kontrol etmiyor.
My family's legacy does not control me.
Ailemin mirası beni kontrol etmiyor.
For the zillionth time, I am auburn legacy, football legacy.
Defalarca söyledim, ben Auburn mirası, futbol mirasıyım.
All I've done is work to protect your legacy.
Benim tek yaptığım senin mirasını korumaya çalışmaktı.
Mayor Hayes, if you think you can just get by on your 98.7 % popularity and football legacy,
Başkan Hayes, eğer 98,7 % popülerliğinle ve futbol mirasınla kazanabileceğini düşünüyorsan...
It forced me to think about my legacy.
Bu da beni mirasım hakkında düşünmeye sevk etti.
Mr. Mayor, Mr. Mayor, Mr. Mayor, six are dead, arson's spreading, reportedly the rape of a 12-year-old girl... could this be the day that haunts your legacy for years to come?
12 yaşındaki bir kıza tecavüz, Bu sizin gelmesine yıllar olan vasiyetinizi lanetleyen gün olabilir mi?
Let my legacy burn on your watch?
Mirasımı senin ellerinde çürümeye mi bırakayım?
That was her legacy to you.
Size bıraktığı miras buydu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]