English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lending

Lending translate Turkish

459 parallel translation
How about lending us $ 20 million, skinflint?
Cimri, bize 20 milyon Dolar, verin. - Bu çok büyük bir meblağ.
- we're lending you a car for your trip.
-... yol için araba vermekten başlar.
Father's lending us a place on 64th Street.
Babam bize 64. Cadde'de bir ev ödünç veriyor.
He thought up the whole thing, and he's lending me the money.
Hepsi onun fikriydi. Ve gerekli parayı da o verecek.
Thanks for lending me these slippers.
Terlikler için teşekkürler.
She's nothing but an old chancer... mixed up in every dirty racket in the city... smuggling, money-lending, squeezing blood out of the poor.
Pek çok karanlık işe bulaşmış. Sadece parayı düşünüyor. Fakirleri soyup soğana çeviriyor.
I wish I'd been struck dead before lending hand to bring him here.
Keşke onu buraya getiremeden yolda düşüp ölseydim.
You should be at the side of your protégée, lending her moral support.
Sevgilinin yanında, ona destek olmalısın.
I'm lending my sleeping bag to a guy at work. He's going camping for a week.
Evet, bir arkadaşıma uyku tulumumu vereceğime dair söz vermiştim kamp kurmaya gidecek de.
By the way, Mr. John Wiley... the Shillingworth lending library does not carry books on snakes.
Bu arada, Bay John Wiley... Shillingworth kütüphanesinde yılanlar hakkında kitap bulunmaz.
How about lending me a razor?
Bana bir tıraş bıçağı verir misin?
Lending money is your trade.
Borç para senin ticaretin.
You are lending him to General Eisenhower... to whom he also carries a letter.
Onu General Eisenhower'ın emrine verdiniz ve ona da mektup götürmekte.
Thanks for lending me these.
Bunu ödünç verdiğiniz için teşekkür ederim.
For those of you who feel up to it how about lending us a hand?
Sorum, kendini iyi hissedenlere.
Take turns lending a helping hand in times of need.
İhtiyaç zamanlarında sırayla elinizi yardıma uzatın.
How about lending it to me a while longer?
Bir süre daha bende kalsa nasıl olur?
A tally man is... well he sells clothes on credit, money lending at fantastic hight interest rates.
Tefeci.... krediyle elbise satar, astrnomik faizlerle borç verir.
Berruti's lending me his Simca.
Berruti Simca Sport'unu verecek.
Sarge, seeing that you did us such a big favour by lending us the money to buy the instruments and get started,
Bize büyük bir iyilik yaptın. Enstrümanları alacak ve grubu kuracak parayı bize verdin.
Oh, do they do the lending, too?
Yardımcı olabilir miyim?
Plus de 2000 that you're lending me now if that's ok with you?
Şimdi 2000 daha verirsen onu da ekle.
We begin with my lending you a hand and end with you putting me through college.
- Ben birinin ninesine mi benziyorum? Sana yardım etmeye kalktım, bir anda kendimi üniversitede buldum.
Bless them for Lend-Lease and for lending me Bo.
Sözleşmeyle, Bo'yu ödünç verdikleri için Tanrı onları kutsasın.
I'm lending her a book on the French Revolution.
Fransız İhtilali hakkında bir kitap istemişti.
Haven't I been lending you money all year?
Bütün sene borç para vermedim mi sana?
- I'm lending the lambs - I'm lending the cows
- Kuzu ve sığır ödünç veririm.
Forty-six years ago I started lending money in Larry Bingham's backroom.
45 sene önce Larry Bingham'ın arka odasında başladım bu işe.
Forty-six years I've been lending money on good old-fashioned principles.
45 yıldır sürekli eski usul prensiplerle borç veriyorum.
I'm lending you the mask as a therapeutic tool.
Bu maskeyi size iyileştirici bir araç olarak ödünç veriyorum.
Rodolphe is lending me his villa.
Rodolphe villasının anahtarını verdi.
And as I have no money, I would appreciate your lending me the sum of $ 500.
Param olmadığı için de bana 500 dolar borç vermeni rica ediyorum.
"if you could see your way to lending me sixpence " i could at least buy a newspaper.
Bana altı peni ödünç verebilsen en azından bir gazete alırdım.
What with the money lending and the saloon fights and the doctoring and the gun fights.
Üzerine para versen, salon kavgaları doktor çağırmalar, silahlı çatışma ile işim olmaz.
Dad's lending us his car.
Babam arabasını ödünç veriyor.
They're lending it to me.
Borca veriyorlar.
That Swedish furniture representative that the store deals with is lending it to me.
Mağazanın alışveriş ettiği şu İsveçli mobilya acentesi borca veriyor.
I have to take care of a window for him... and he's lending it to me.
Ben onun vitriniyle ilgileniyorum o da borca veriyor.
- Klinger's lending you a hand, isn't he? - Yes, he is.
Frank, ülkede de böyle miydin yoksa kafayı dinle burada mı bozdun?
What with dignitaries of your stature lending the weight of your statesmanship to the fulfillment of our objectives,
Sizin mevkiniz sayesinde, devlet adamı sıfatınızı kullanarak amaçlarımızı gerçekleştireceğimize inanıyorum.
Don't start lending him money. You'll never get it back.
Para vermeye başlarsan, asla geri alamazsın.
I understand the part about lending his "expertise..."
"Uzmanlığını kiralama" kısmını anladım.
I lending.
- Onu verdim.
Japan is streangthening its military forces and preparing them for the conflict and I'm lending them a hand, helping to expand the Empire.
Orduyu güçlendiriyorlar ve savaşa hazırlıyorlar ve ben de imparatorluğu genişletmelerine yardım ediyorum.
I don't remember lending my wagons to be shot up... by those goddamned fools out there.
Arabalarımı o salaklar delik deşik etsin diye... ödünç verdiğimi hatırlamıyorum.
Don't we have a darling of a daddy, lending you his car?
Ne kadar iyi bir babamız var dimi sana arabasını veriyor.
Dishonest, scheming, money-lending capitalist and subversive communist, verminous, unclean, racially inferior :
Sahtekâr, entrikacı, kapitalist bir tefeci, bölücü bir komünist verminöz, pis, aşağı ırka mensup.
There would be a smart crack overhead, and down would flutter propaganda pamphlets, saying, "The Yanks are lease-lending your women."
Havadan akıllıca moral bozan düşerken dalgalanan ve "Yankiler kadınlarınızı ödünç alıyor." yazan el ilanları vardı.
- Just lending a hand.
- Olaya el atıverdim.
Why, you're lending them the money to build, and then, they're gonna pay it back to you as best they can.
Kennedy'nin, Bayan Maitland'ın ve 100 kişinin daha.
Soon, you'll be lending money out at interest!
Çok geçmeden faize para yatırmaya da başlarsın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]