English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lentil

Lentil translate Turkish

82 parallel translation
Yes, Dr Lentil?
Evet Doktor Lintle?
- Last night, Dr Lintel...
- Dün gece Doktor Lentil...
- Let them go, Dr Lentil.
Bırakın gitsinler doktor.
- Lentil soup with worms and raw pasta.
- Kurtlu mercimekle çiğ makarna.
Every meal is lentil soup and pasta.
Her yemekte mercimek ile makarna.
I better get back to the lentil casserole before I get disorientated.
Kafam karışmadan mercimek güvecimi yapmaya dönsem iyi olacak.
I'll probably come back as a lentil.
Muhtemelen bir mercimek olarak geri dönerim.
I know £ 4.50 is a lot of bread for a lentil casserole, but I did a lot.
£ 4.50'nin mercimek güveci için çok para olduğunu biliyorum ama çok yaptım.
There is iron in lentil and is full of calories.
Kalorisi de, gıdası da boldur.
He says'lentil'and you say'yes sir'.
Adam size mercimek diyor, siz sağ olun diyorsunuz!
Lentil should fuck your mothers.
- Mercimek sizin ananızı siksin!
The lentil is stinking again.
- Mercimek yine kokuyor.
There is iron in lentil.
Genel Müdür söyledi. Belki ondandır kokusu.
Since I know both sides, to bring the proof of maidenhead after nuptial her mother was staying at groom's house in a room downstairs Prosecuter demanded that it's asked how she knows the suspect, whether he has disturbing behaviour and it's been asked she knows him well, that he's quite, hardworking person, one evening he shouted on his mother because she didn't cook lentil soup and long while ago while his mother, was praying in the afternoon he approached from back and fired a cork gun right next to her ear thus distruptep her praying Witness Hasan Balcõ invited to court.
İki yanı da tanıdığımdan, gerdek ertesi gelinin kızlık nişanını anası evine götürmek için o gece oğlan evinde alt katta bir odada yattığını söyledi Savcı sanığı nasıl tanıdığını, dengesiz davranışları olup olmadığının sorulmasını istedi, soruldu İyi tanıdığını, az konuşan, çalışkan biri olduğunu, bir akşam tarla dönüşü, niye mercimek çorbası pişirmedi diye anasına bağırdığını, eskiden bir gün de, ikindi namazı kılarken arkasından yaklaşıp, kulağının dibine mantar tabancası patlatarak namazı bozdurduğunu söyledi Tanıklardan Hasan Balcı duruşmaya alındı.
I could bring you some lentil soup.
Size mercimek çorbası getirebilirim.
If you only knew how long it's been since I last had a plate of beans, of lentil soup or saussages, which I like so much!
Ne kadar uzun süredir açım bir bilsen, nicedir bir tas çorbaya ve fasulyeye hasretim.
In fact, if you play "Maybe I'm Amazed" backwards... you'll hear a recipe for a really ripping lentil soup.
Hatta "Maybe I'm Amazed" şarkımızı tersten okursan mercimek çorbası tarifi verdiğimizi duyarsın.
It's lentil stew.
Mercimek yahnisi.
Here's your lentil soup.
İşte mercimek çorbanız.
All that lentil-stuff...
Bütün mercimekleri yedirdiler.
With the leftover lentils, we make a lentil soup, we mince the greenery into a gratin, the meat bones we use for stock the fish bones for sauce.
Arta kalan mercimekten mercimek çorbası yapıyoruz. Yeşillikleri ince ince kıyıp graten hale getiriyoruz. Kemikleri büyük baş hayvanlar, balık kılçıklarını da sos için kullanıyoruz.
- Rice and lentil-curry. Anything!
- Pirinç ve mercimek-yumurta.
- Yeah, and lentil soup.
- Evet ve mercimek çorbası.
Our soups of the day are lentil and tortilla.
- Günün çorbaları, mercimek ve hamur çorbası. İçecek siparişinizi alan oldu mu?
I've lost my lentil
Bir mercimeğimi kaybettim.
Um... so, based on the six-to-one lentil-to-diamond ratio in the packet we found, and assuming that all the packets are the same size, I think we're looking for... five more.
Bulduğumuz keseye göre bir elmas için 6 mercimek konduğunu düşünürsek ve bütün keselerin aynı boyda olduğunu varsayarsak bence 5 tane daha var.
In sweatshop conditions, thousands of kilos of lentil curry are stirred in titanic cauldrons.
Her gün, bu zor çalışma şartları altında, binlerce kilo köri dev kazanlarda karıştırılıyor.
You're putting meat into my lentil pot?
Mercimek tasıma et mi koydun?
- It's a lentil bake with a rocket salad.
- Fırında mercimek ile roka.
Come, reign with me. We shall enjoy a full range of lentil-based dishes and listen to folk music every night.
Benimle imparatorluğuma gel güzel yemekler yiyeceğiz ve her gece, yerel müziklerimizi dinleyeceğiz.
It's like a cross between lentil and chili.
Mercimek ile chili arası bir şey.
" I miss your fried eggs and chorizo and your lentil stews.
" senin kızarmış yumurtanı, mercimeğini ve chorizo'nu ( ispanyol salam çeşidi ) cok özledim.
You've known her how long, and you still haven't Figured out how that lentil she calls a brain works?
Onu o kadar tanıyorsun ve hala o mercimek kadar şeye "beyin" dediğini çözemedin mi?
- Lentil.
- Mercimek.
Lentil soup.
Mercimek.
We had lentil soup.
Mercimek çorbası içmiştik.
I'm never having lentil soup again thanks to you.
Senin yüzünden artık mercimek çorbası içmicem.
Spinach and lentil soup.
Ispanak ve mercimek çorbası.
Italian lentil- - your mother's recipe.
İtalyan mercimeği. Annenin tarifi.
Still saving the world one lentil at a time?
Hala dünyayı kurtarıyor Mercimeği zamanında yaparak?
Lentil beans.
- Reyhan yağı.
See? That there lentil shape, that's your baby.
Orda mercimek gibi görünen senin bebeğin.
Potato, lentil and bread.
Patates, mercimek ve ekmek.
This is potato, and yummy, yummy lentil.
Bu, patates, ve nefis bir mercimek.
Mom made lentil soup.
Annem mercimek çorbası yaptı.
I'll be doing tomato and lentil soup.
Domates ve mercimek çorbası yapıyor olacağım.
Well, lentil and mushroom caps, fred!
Mercimek ve mantar aşkına, Fred!
It's a Lentil burger. - Oh.
Mercimekli hamburger.
We're talking this guy makes his own fermented lentil bread or whatever the hell that is.
Boetticher'in vejetaryen oldugunu söylemistim. Yani bu adam kendi mayali mercimekli ekmegini falan yapiyor.
So, lentil delight.
Bu yüzden...
I'll take the lentil soup...
O zaman mercimek çorbası alayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]