Let's get something to eat translate Turkish
239 parallel translation
Well, let's get something to eat anyway, huh, Harvey?
Neyse, bir şeyler yiyelim işte, olur mu Harvey?
Let's drop by and get something to eat before you go home.
Sen eve gitmeden önce bir yerlerde bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Bir şeyler yiyelim.
So long as I can get something to eat, it's all the same. Let's go.
Neyse, yemek yedikten sonra hepsi aynı yer zaten, haydi gidelim.
Come on, let's get something to eat.
Gelin, bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Gel, bir şeyler yiyelim.
Well, let's get something to eat.
Bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Gidip, bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Yiyecek bir şeyler alalım.
Let's go in the kitchen and get something to eat then we'll get changed, then I'll bet you in 30 seconds Bruce and Scotty will come through the door laughing their heads off...
Hadi mutfağa gidip yiyecek bir şeyler alalım. Sonra da düzeleceğiz, bahse girerim 30 saniye sonra Bruce'la Scotty birbirini köstekleyerek, kahkahalar içinde kapıdan içeri girecekler.
Let's go get something to eat.
İyi bir yer biliyorum. Oraya gidelim. Tamam mı?
Let's get something to eat.
Birşeyler yemem lazım.
- Let's go get something to eat.
- Hadi gidip birşeyler yiyelim.
Come on, let's get something to eat.
Haydi, bir şeyler yiyelim.
- Lou, let's get something to eat.
- Lou, bir şeyler yiyelim.
I mean let's go some place and get something to eat.
Demek istediğim, yemek yiyebileceğimiz bir yere gidelim.
Let's get something to eat.
Gidip bir şeyler yiyelim.
Let's go get something to eat.
Hadi gidip bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Hadi gidip bir şeyler yiyelim.
Oh, well. Let's go get something to eat.
Herneyse gidip bişeyler yiyelim.
Come on, let's go down and get something to eat.
Hadi, aşağı inelim ve yiyecek birşeyler alalım.
Come on. Let's get something to eat.
Hadi, gel bir şeyler yiyelim.
Come on, let's get something to eat here in Sticksville.
Haydi gidip Sticksville'de bir şeyler yiyelim.
- Rona, let's go get something to eat.
- Gidip yiyecek birşey alalım.
Yeah. Now, let's you and me go get something to eat.
Şu köşe başında harika bir japon restaurantı var, şimdi açıktır.
Come on, let's go down to Burger World so I can get something to eat.
Hadi, çıkıp Burger Dünyası'na gidelim. Böylece yiyecek bir şeyler alabiliriz.
Let's go someplace, get something to eat.
Steel'in evine gidebiliriz.
So am I. Come on, let's get something to eat.
- Ben de. Hadi, gidip bir şeyler yiyelim.
Come on, let's go inside, get something to eat.
Hadi, içeri birşeyler yemeye gel.
Let's go get something to eat.
Gidip bir şeyler yiyelim.
- Let's get something to eat. - This fat bastard ate it all.
- Senin derdin ne böyle?
I'm starving. Let's get something to eat.
Açlıktan ölüyorum, bir şeyler yiyelim hadi.
Let's get you something to eat.
Size yiyecek bir şeyler getireyim.
Let's get something to eat.
Hadi bir şeyler yiyelim.
- Good, let's get you something to eat.
- Gel, karnını doyuralım senin.
Let's go get something to eat.
Yemek yemeye gidelim.
Let's get something to eat.
O zaman birşeyler yiyelim.
Let's get something to eat.
Haydi bir şeyler yiyelim.
Let's get something to eat. "
Bir şeyler yiyelim mi? "
You can't have a relationship where one says, "I love you" and the other one says, "I'm hungry. Let's get something to eat."
Biri seni seviyorsa, diğeri açım, bir şeyler yiyelim diyorsa, o ilişki nasıl yürür?
Let's get something to eat, then I'll drive for a while.
Bir şeyler yiyelim, sonra ben biraz sürerim.
Come on, let's get you something to eat.
Dön bakalım. Haydi Boomer.
Let's get something to eat.
Birşeyler yiyelim.
Let's go get something to eat.
Haydi gidip yiyecek birşeyler alalım.
Come on, let's get you something to eat.
Hadi, sana yiyecek bir şeyler bulalım.
Come on, let's get something to eat.
Hadi, hadi gidip bir şeyler yiyelim.
Come on, let's go get something to eat.
Haydi. Yiyecek bir şeyler alalım.
Let's get something to eat when we get back.
İnince yiyecek bir şeyler alalım.
Let's go get you something to eat.
Gidip sana yiyecek bir şeyler getireyim.
Let's go out and get something to eat.
Gidip bir şeyler yiyelim.
- Let's get something to eat.
- Hadi bir şeyler yiyelim.