Let's go for a walk translate Turkish
259 parallel translation
Let's go for a walk.
Yürüyelim biraz.
- No. - Let's go for a little walk.
Hadi çıkıp biraz yürüyelim.
Bart, let's go for a walk on the beach.
Bart, sahilde biraz yürümeye gidelim.
Let's go for a walk.
Yürüyerek gidelim.
Let's go for a walk.
Hadi biraz yürüyelim.
Let's go for a walk.
Dolaşalım hadi.
Come on, let's go out for a walk.
Haydi, yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk.
Hadi yürüyelim.
Let's go for a walk.
Biraz yürüyelim.
Let's go for a walk
Biraz yürüyelim.
Let's go for a walk in the garden.
Hadi bahçede yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk, Elisabeth.
Hadi biraz yürüyüşe çıkalım Elisabeth.
No, let's go for a walk.
Hayır, hadi biraz yürüyelim.
Take me out of here, let ´ s go for a walk.
Çıkar beni buradan, hadi yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk.
Yürüyüşe çıkalım hadi.
Come on, honey, let's go for a walk.
- Gel canım, çıkıp biraz dolaşalım.
Well, then... let's go for a walk.
Peki, o zaman... yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk.
Biraz yürüyeceğim.
Let's go for a walk, it's a fine day.
Güzel bir gün, biraz dolaşalım.
Come on dear, it's a lovely day let's go for a walk .
Haydi, canım. Çok hoş bir gün. Yürüyüşe çıkalım
Let's go for a walk.
Hadi, gidip yürüyelim biraz.
- Let's go for a walk.
- Hadi bir tur daha yapalım.
Come, let's go for a walk.
Gel, yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk.
Yürüyüş yapalım.
Let's put it off till tomorrow when we go for a walk.
Bunu yarınki yürüyüşümüze kadar erteleyelim.
- Let's go for a nice long walk.
- Hadi uzun, güzel bir yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk before it gets too dark.
Hadi etraf fazla kararmadan yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk, tip.
Gel biraz yürüyelim, Tip.
Let's go for a walk.
Yürüyüşe çıkalım.
Let's go out for a walk
Biraz yürüyüşe ne dersin!
Come on, Jennie, let's go for a walk.
Biraz yürüyelim mi?
- Let's go for a walk.
- Yürüyüşe çıkalım.
- Let`s go for a walk, Bjorn. - Wait. I want you to see this.
- hadi yürüyüşe gidelim, Bjorn.
- Let's go for a walk.
- Haydi, yürüyüşe çıkalım.
let's go for a walk.
Hadi biraz yürüyelim.
Let's go for a walk and talk this out.
Biraz yürüyüşe çıkıp bunu konuşalım.
Let's go for a walk, Tom.
Yürüyüşe çıkalım, Tom.
- Let's go for a walk.
- Hadi çıkıp yürüyelim.
Come on, Smokey, let's go for a walk.
Hadi Smokey, biraz yürüyelim.
Well, let's go for a walk.
Hadi, yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a little walk.
Küçük bir yürüyüş yapalım.
Let's go for a walk!
Haydi gel, gezelim biraz.
Let's go for a walk by the river
Haydi nehir kenarına yürüyüşe çıkalım.
Come on. Let's go for a walk.
Hadi yürüyüşe gidelim.
Let's go for a walk down here.
Hadi yürüyüşe çıkalım.
Let's go for a walk, okay?
Biraz yürüyelim mi?
All right, Lelaina, let's go for a walk.
Lelaina, yürüyüşe çıkalım.
We can't talk here. Let's go for a walk.
- Burada konuşamayız, küçük bir yürüyüşe çıkalım.
Let's go. Let's go for a walk.
Gel biraz yürüyelim, haydi.
Let's go for a walk, why here?
Biraz dolaşalım.
- Let's go for a walk.
Gel biraz yürüyelim.