Let's not get ahead of ourselves translate Turkish
161 parallel translation
One gust of wind and the helicopter will crush against the rocks. But let's not get ahead of ourselves.
Bu helikopterin en küçük bir rüzgarda kayalara çarpıp paramparça olması ihtimali karşısında dehşete kapılıyorum ama heyecanlanmayalım!
Let's not get ahead of ourselves.
Telaşa kapılmayalım.
- Let's not get ahead of ourselves, okay?
- Çayı görmeden paçaları sıvamayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendi kendimize gelin-güvey olmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendimizi tehlikeye atmayalım.
Let's not get ahead of ourselves
- Fazla samimi olmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Hayallere dalmayalım.
- Let's not get ahead of ourselves.
Yavaşla biraz. daha birşey başarmadık.
Let's not get ahead of ourselves, Andrea.
Hemen sonuca atlamayalım, Andrea.
Before we get ahead of ourselves, let's not forget the Kobali are still out there.
Yolumuza devam etmeden önce, Kobali'nin dışarıda bizi aradığını unutmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Fazla ümide kapılmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Çok hızlı gitmeyelim.
Which is actually surprising, given my sordid history. But let's not get ahead of ourselves.
Ki geçmişim göz önünde bulundurulacak olursa bu oldukça şaşırtıcı bir durum.
Let's not get ahead of ourselves.
Hemen kendimizi kaptırmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Adım adım gidelim.
Let's not get ahead of ourselves.
Fazla heveslenmeyelim.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendimizi aşmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Herkes haddini bilsin.
- Let's not get ahead of ourselves here.
- Kendimizi aşmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Ama kendimizi umutlandırmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Motivasyon konusunda hemen karara varmayalım.
But let's not get ahead of ourselves.
Yine de aceleci davranmayalım.
WHOA. LET'S NOT GET AHEAD OF OURSELVES HERE.
Hemen havaya girmeyelim.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendimizi çok kaptırmayalım.
Well, let's not get too far ahead of ourselves because as we've already seen here today, anything can happen.
Yorumlarımızı yapmakta aceleci davranmayalım çünkü bugün burada gördüğümüz gibi, her şeyin olması mümkün.
God, could you imagine if we actually Found that damn thing, that demon? Let's not get ahead of ourselves, all right?
Tanrım, gerçekten o lanet şeyi, o şeytanı bulduğumuzu hayal edebiliyor musun?
Let's not get ahead of ourselves, okay?
O kadar hızlı ilerlemeyelim, tamam mı?
Well, let's not get ahead of ourselves.
Aramızda kalsın.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendine bu kadar yüklenme.
Let's not get ahead of ourselves.
Haddimizi aşmayalım.
But let's not get ahead of ourselves.
Ama kendimizin önüne geçmeyelim.
Gus, let's not get ahead of ourselves.
Gus, aceleci davranmayalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Kendimizi aşıp, farklı bir şeyler yapalım.
Let's not get ahead of ourselves.
Hemen hayal kurmayalım.
Well, let's not get ahead of ourselves.
Kendimizi kandırmayalım.
Let's not get ahead of ourselves here.
O kadar ileri götürmeyelim.
Let's not get ahead of ourselves.
- Bir saniye.
Let's not get ahead of ourselves here.
Büyütmeyelim.
- Let's not get ahead of ourselves.
- Şimdiden karar vermeyelim.
Let's not get ahead of ourselves.
Bence sınırlarımızı aşmayalım.
So let's not get ahead of ourselves.
Ses tonunuz biraz rekabetçi gibi.
Let's not get ahead of ourselves.
Bizimkiler henüz bir ilerleme kaydedemediler.
But let's not get ahead of ourselves.
Ama biraz bekleyelim.
- Let's not get ahead of ourselves.
Fazla acele etmeyelim.
Let's not get ahead of ourselves. I mean, Elizabeth still might be able to get better on her own.
Bu konuya takılıp kalmayalaım, tamam mı, yani Elizabeth'in şu anda bulunduğu konum en iyisi.
Let's not get ahead of ourselves, son.
Haddimizi bilsek iyi olur, evlat.
Hold on. Let's not get too far ahead of ourselves.
Orada duralım bakalım...
Come on, let's not get ahead of ourselves.
Hemen endişelenmeyin.
Let's not get ahead of ourselves, shall we?
Birbirimizin önüne geçmeyelim, değil mi?
Let's not get ahead of ourselves, you might not even be on the real drug.
Dereyi görmeden paçaları sıvamayalım. Gerçek ilacı almıyor bile olabilirsin.
But let's not get ahead of ourselves, you're good, but not "curing Huntington's" good.
Çok iyisin ama "Huntington'ı Tedavi" edecek kadar iyi değilsin.