Let's see what we can do translate Turkish
126 parallel translation
Well, let's see what we can do for M. Varnay.
Bakalım M. Varnay için birşey yapabilir miyiz.
Well, young lady, let's see what we can do for you.
Pekala genç bayan, sizin için ne yapabiliriz bir bakalım.
Let's get some fire started, see what we can do about coffee.
Bir ateş yakalım ve bakalım kahve konusunda ne yapabiliriz.
Let's see what we can do.
Bir düşünelim bakalım, yaparız bir şeyler.
Let's see... And now, black, let's start to see, what we can do.
Simdi de siyah, bakalım ne yapabiliriz.
NOW, LET'S SEE WHAT WE CAN DO.
Saatin yine mi sorun çıkarıyor? - Evet. - Muhtemelen zembereğindendir.
Okay, let's see what we can do with this.
Bakalım bununla ne yapabiliriz.
Washburn, let's see what we can do about this viewing screen.
Bakalım bu ekran konusunda ne yapabiliriz.
- Let's go and see what we can do?
- Gidip bakalım ne yapabileceğimize?
Let's go in and see what we can do.
İçeri girip bir bakalım.
Just get right in and let's see what we can do about it.
Hemen bin, bu konuda ne yapabiliriz bir bakalım.
Okay, Mrs. Haskel, let's see what we can do with these stains.
Pekala Bayan Haskel, şu lekeleri ne yapabiliriz bir bakalım.
Let's have some breakfast, and then go out together and see what we can do.
Hadi şimdi kahvaltı yapalım ve daha sonra beraber dışarı çıkıp neler yapabileceğimize bakalım.
Let's see what we can do about that, Richard.
Bakalım ne yapacağız, Richard.
Let's see what we can do with that.
Pekâlâ. Bakalım onunla ne yapabileceğiz.
Well, let's see what we can do, then.
Bakalım ne yapabileceğiz.
- LET'S SEE WHAT WE CAN DO. COME ON.
Sığınakta bekle.
Let's go see what other fun things we can find to do.
Daha eğlenceli neler yapabiliriz, gidip bakalım.
Well, then let's see what we can do.
Bakalım bir şeyler yapabilecek miyim.
So let's see what we can do.
Bakalım ne yapabiliriz.
Okay, let's see what we can do.
Tamam. Elimizden geleni yaparız.
Well. Let's see what we can do.
Nasıl halledebiliriz bir bakalım o zaman.
Let's see what we can do.
Pekâla, bakalım ne yapabiliriz?
Let's see what we can do about that.
Gerçekten boktan bir gün geçirdim.
Let's see what we can do about that.
Bakalım bu konuda ne yapabiliriz.
Let's see what we can do to spark it.
Hayal gücünüzü ateşlemek için ne yapabiliriz bakalım.
- Let's see what we can do.
- Bakalım ne yapabiliriz.
Let's see what we can do to keep them from coming back.
O seslerin geri gelmemesi için neler yapabileceğimize bir bakalım.
Let's take a look at this, see what we can do.
Şuna bir bakalım ve ne yapabileceğimize karar verelim.
Now, let's see what we can do.
Bakalım ne yapabiliriz.
Let's see what we can do about that.
Bakalım bu konuda neler yapabileceğiz?
Come on, let's take one back to the greenhouse, see what we can do.
Aman bir tanesini seraya götürelim, neler yapabiliyoruz bir bakarız.
Let's see what we can do for you.
- Neler yapabileceğimize bakayım.
Let's see what we can do with Ecuador. - Maybe later.
- Ekvator kelimesiyle de oyun oynayalım.
- Let's see what we can do about that. Oh.
- Bakalım bunu nasıl halledeceğiz.
Let's see what we can do with this lovely, lovely thing that goes past all racial conflict and all kinds of conflicts.
Bakalım bu sevimli mi sevimli şeyle neler yapabileceğiz öyle bir şey ki, bütün o ırk çatışmalarını unutturur diğer bütün çatışmaları unutturduğu gibi.
Let's see what we can do with this lovely, lovely thing that goes past all racial conflict and all kinds of conflict.
Bakalım bu sevimli mi sevimli şeyle neler yapabileceğiz öyle bir şey ki, bütün o ırk çatışmalarını unutturur diğer bütün çatışmaları unutturduğu gibi.
So we got two innocent men in jail and he's got an eight-day lead on us, so please, let's kick it in and see what we can do.
Öyleyse hapiste iki suçsuz adam var ve o bizden sekiz gün önde, o halde lütfen, işe başlayalım ve ne yapabileceğimize bir bakalım.
Let's see what we can do.
Bir bakalım ne yapabiliriz.
All right. Let's see what we can do.
Pekala, bir bakalım.
COME ON, BUCK. LET'S GO. LET'S SEE WHAT WE CAN DO.
Haydi delikanlı.Gidelim. Bakalım ne söyleyebiliriz.
Let's see what we can do with the one you've got.
Seninki için ne yapabileceğimize, bir bakalım.
Let's see what we can do.
- O zaman bakarız.
We're here to see what its blood can do. so let's get on with it.
Haklı - - bu şeyin kanının neler yapabildiğini görmek için buradayız, bu yüzden bunu yapalım.
Let's see what we can do.
Bakalım neler yapabileceğiz.
Now, let's see what we can't do about that door.
Şimdi bakalım o kapıya neler yapabiliyormuşuz.
Let's see what we can't do about that.
Bakalım bunun için ne yapabiliriz.
So let's see what we can do about getting you that promotion.
Bakalım senin şu terfin için neler yapabiliriz?
Let's see what we can do here.
Bakalım burada ne yapabiliriz.
Well, let's see what we can do, then.
O zaman yapabileceklerimize bir bakalım.
- Let's see what we can do about it.
- Bi bakalım ne yapabiliriz bu konuda.