Let me show you around translate Turkish
169 parallel translation
Well, uh... why not let me show you around town, eh?
Ne dersin? Birlikte şehri dolaşalım mı? Evet, çok iyi olur.
Come, let me show you around.
Gelin, size etrafı bir gezdireyim.
- Let me show you around the place.
Sana etrafı gezdireyim.
- Let me show you around.
- İzninizle etrafı gezdireyim.
Let me show you around.
Sana etrafı gezdireyim.
Come, let me show you around.
Gel, sana etrafı göstereyim.
You must let me show you around.
Çevreyi göstermeye izin verin.
When are you going to let me show you around my bank?
Size bankamı gezdirme fırsatım olacak mı?
Let me show you around
Size etrafı göstereyim
Well, uh, let me show you around :
Peki, sana etrafı göstereyim.
Uh, let me show you around :
Aa, sana etrafı göstereyim.
If you don't know anyone, let me show you around.
Tanıdığınız kimse yoksa, etrafı göstermeme izin verin.
Since you had the guts to come here, let me show you around.
Buraya gelecek cesareti bulduğuna göre, sana sarayı gezdireyim.
Let me show you around.
Gel sana etrafı gezdireyim.
Um, let me show you around.
Sana etrafı gezdireyim.
Let me show you around.
Çevredekileri göstereyim.
So come on, Coach, let me show you around.
Haydi gel koç, sana etrafı göstereyim.
Let me show you around.
Size etrafı gezdireyim.
Well! Let me, uh... Let me show you around.
Sana etrafı göstereyim.
Let me show you around.
Size etrafı göstereyim.
Let me show you around.
Sana etrafı göstereyim.
While we are waiting, let me show you around.
Beklerken sana etrafı göstereyim.
Let me show you around the club.
Sana kulübü gezdireyim.
We'll spend a lot of time together, so let me show you around.
Sürekli birlikte olacağız. Sana etrafı göstereyim.
Let me show you around.
Sana etrafı göstermeme izin ver.
Hey, let me show you around.
Hey, etrafı göstermeme müsaade et.
i'm the fireman let me show you around
Ben ustabaşıyım. Size etrafı göstereyim.
Let me show you around the store.
Sana dükkanı göstereyim.
Let me show you around.
Gel sana etrafı göstereyim.
Come, let me show you around.
Gelin, size etrafı göstereyim.
Come in, let me show you around.
Sana çevreyi gezdireyim.
Let me show you around.
Etrafı gezdireyim.
[Chuckles] Let me show you around.
Sana etrafı gezdireyim.
Come with me. Let me show you around.
Gel, sana okulumuzu gezdireyim.
Let me show you around.
Size etrafı göstermeme izin verin.
Come on, let me show you around.
- Gel sana etrafı gezdireyim.
Now let me show you around my basement empire.
Şimdi size benim bodrum imparatorluğumu göstereyim.
- Let me show you around.
- Haydi, sana etrafı göstereyim.
Let me show you around.
Sana çevreyi gezdireyim.
Now, let me show you around.
Size etrafı tanıtayım.
Let me show you around.
Göstermeme izin verin.
- Let me show you around.
- Gel sana çevreyi göstereyim.
Let me show you around the Chocolate Factory.
Sana çikolata fabrikasını gezdireyim.
- Let me show you around.
- Size etrafı gezdireyim.
Let me show you around, Mr. Burdett.
Size çevreyi göstereyim Bay Burdett.
Okay, let me show you around the place.
- Tamam, sana etrafı gezdireyim. Burası Paris'in odası.
Let me show you around the back.
Size arka tarafı göstereyim.
- Let me show you around.
- Sana etrafı göstereyim.
Then make a ring around the corpse of Caesar, and let me show you him that made the will.
Öyleyse halka olun Sezar'ın çevresinde, göstereyim size bu dilekleri yazanı.
Let me show you how many bears there are around here.
Bu çevrede kaç tane ayı olduğunu göstereyim sana.
I'll let you have this scarf if you show me where a girl can have a drink in a dark bar around here.
Bak ne diyeceğim, bana buralarda bir kadının nerede karanlık bir bar bulup içki içebileceğini gösterirsen eşarbı bırakırım.