Let me show you something translate Turkish
566 parallel translation
Let me show you something fascinating now.
Şimdi size büyüleyici bir şey göstermeme izin verin.
Let me show you something. Come here.
Sana bir şey göstereyim.
Well, let me show you something.
Sana bir şey göstereyim.
Wait, let me show you something.
Bak, bir şey göstereceğim.
Let me show you something else he planned.
Size onun bir planını söyleyeyim.
Let me show you something about this bed.
Bu yatakla ilgili size göstermek istediğim bir şey var.
Here, let me show you something.
Bak, sana bir şey göstereceğim.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereyim.
Here, let me show you something.
Bakın size bir şey göstereceğim.
- Let me show you something.
- Bak, sana bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Sana birşey göstereyim.
Let me show you something, Dorothy.
Sana bir şey göstereyim, Dorothy.
- Let me show you something.
- Gelin göstereyim.
Let me show you something.
Müsade et, göstereyim.
Let me show you something.
Gel, birşey göstereceğim sana.
Let me show you something else.
Sana bir başka şey göstereyim.
Let me show you something.
Bak sana bir fotoğraf göstereceğim.
Let me show you something.
Size göstereyim.
Let me show you something else.
Sana başka bir şey göstereyim.
Let me show you something. Come.
Sana bir şeyler göstereyim.
Let me show you something. Watch this.
Size bir şey göstereyim.
Now, let me show you something for man's best friend.
Şimdi size insanların en iyi dostlarına yönelik bir ürün göstereceğim.
Let me show you something new!
sana yeni şeyler göstereyim!
Jesus, let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something about real.
Sana gerçek hakkında bir şey göstereceğim.
Let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Size bir şey göstereceğim.
Let me show you something.
Dur sana bir şey göstereyim.
Ms. Golan, let me show you something.
Bayan Golan, hadi sana bir şeyler göstereyim.
Let me show you something.
Benimle gel sana bir şey göstereyim.
All right, let me show you something.
Pekala, sana bir şey göstereyim.
Here, let me show you something.
Sana bir şey göstereceğim.
Let me show you something.
Sana bir şeyler göstereyim.
Let me show you something.
# Sana bir şey göstereyim.
Let me show you something... for old time's sake.
Eski günlerin hatırına sana bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Sana bir şey göstermeme izin ver.
But I've my own master Let me show you something
Benim zaten bir ustam var bak sana ne göstereceğim
Let me show you something.
Bak sana ne göstereceğim
Let me show you something strange.
Bak sana ilginç bir şey göstereyim.
Let me show you something
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something that will make you feel young as when the world was new.
- Sana kendini, yeni yaratılmış bir dünya kadar genç hissettirecek bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Sana bir şey göstereceğim.
Step in here and let me show you something I've triumphed over.
Şöyle gelirsen sana nelerin üstesinden geldiğimi anlatırım.
Let me show you something that I keep just in case I get to enjoying myself too much.
Size bir şey göstereceğim çok fazla hoşuma gitmeye başlarsa diye saklıyordum.
Let me show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
Let me show you something
Bakın size ne göstereceğim!
Let me show you something else
İşte başka bir not!
Let me show you something...
Size birşey göstereyim...
Let me show you something!
Size bir şey göstereyim!
Let me show you something
o öldü!
Hey, let me just show you something a little cuter, all right?
Hey, sana daha iyi bir numara göstereyim, olur mu?