Leven translate Turkish

E - o-leven.

Gönder şunu! 11.

Eleven. E-o-leven. Eleven.

1.

You missed dinner and the Loch Leven dancers.

Yemeği kaçırdınız. - Loch Laven Dansçılarını da.

In minder dan 48 uur werden honderden steden en dorpen verwoest. Meer dan 36.000 mensen verloren hun leven.

48 saatten kısa bir süre içinde yüzlerce kasaba ve köy yerlebir oldu ve 36.000 den fazla insan öldü

VERBEEK : ( IN VOICEOVER ) Ik bleef leven.

Ben kurtuldum.

Ik heb de afgelopen twee jaar van mijn leven geprobeerd de verschrikkelijke gebeurtenissen van Augustus 1883 bij elkaar te krijgen.

Ağustos 1883'teki bu korkunç olayın parçalarını bir araya getirmek için Hayatımın son iki yılını harcadım.

Hij kon nauwelijks leven van zijn magere salaris.

Maaşının yetersizliğinden muzdaripti

Het normale leven ging door.

Hayat normal bir biçimde sürüyordu.

Vandaag de dag leven millioenen mensen in het zicht van Anak Krakatau. 733 01 : 26 : 17,081 - - 01 : 26 : 18,753 en het eiland blijft groeien.

Bugün onun gölgesinde milyonlarca insan yaşamaya devam ediyor

I need to know what really happened On 9 / 11-leven-leven-leven-leven.

Gerçekten ne olduğunu bilmeye ihtiyacım var 9 / 11-leven-leven-leven-leven.

Dr. Leven?

Dr. Leven?

That's Leven't land.

Orası, Levet'in toprağı.

Mama, I swear on my life they were there.

Mama, ik zweer op m'n leven dat ze erbij waren.

In 1980, the county museum had a state-of-the-art space mission simulator sponsored by Kentucky Fried Chicken called the "Kentucky Fried Chicken leven herbs space experience".

1980'de ilçe müzesinde Kentucky Fried Chicken'ın sponsor olduğu, "On Bir Tat ve Uzay Deneyimi" adında teknoloj harikası bir simülatör vardı.

They sent Eyal Leven.

Eyal Leven'i yollamışlar.

Ten or me-leven? Maybe 12.

10 mu, 11 mi, belki de 12...

E - oh-leven.

- 11!

Closed captioning by sette inc.

Begüm Özdemir Leven Ün Twitter : miserym 26mjollnir