Liars translate Turkish
1,336 parallel translation
Full of liars and fucking maniacs and fucking Romanians!
Yalancılarla, lanet olası manyaklarla ve Rumenlerle dolu.
"'as for murderers, fornicators, idolaters, and all liars,
"'zinacıların, putperestlerin, ve bütün yalancıların yazgıları,
Liars have a big nose, you have big ears.
Yalancıların burnu büyük olur. Senin ise kulakların kocaman.
My parents are liars, and I can never trust them again, but it's cool.
Annem ve babam birer yalancı, onlara bir daha güvenemeyeceğim, ama önemli değil.
Liars, liars, all men are liars!
Yalancılar, yalancılar, bütün erkekler yalancı!
Which you being the cat piss stinking liars you are,
Siz kedi sidiği kokan yalancılar olduğunuza göre...
You and that are liars.
O da, sen de yalancısınız.
Rapists are liars, Kate.
Tecavüzcüler yalan söyler Kate.
"And I don't play with liars. So there, wolfie."
"Ben yalancılarla oynamam kurt."
I hate liars, and now I'm one of them.
Yalancılardan nefret ederim.
That's an explanation used by fools and liars.
Bu açıklama aptallar ve yalancılar tarafından kullanılır hep.
Y'all some fucking liars, man.
Hepiniz yalancısınız dostum.
I'm not friends with the devil, or with liars.
Ve şeytan da öyle. Şeytanla arkadaş değilim.
You're liars. You're cheats.
Yalan söylüyorsunuz..
magicians, astrologers, diviners and murderers, and occasionally also liars.
Aralarında sihirbazlar, müneccimler, kâhinler ve katiller var. Yalancılar da!
But here's the rub : How do we sort out the liars?
Ama asıl problem şu yalancıları nasıl ayırt edeceğiz?
These Grimms are thieves and liars.
Bu Grimmler hırsız ve yalancıdırlar.
Liars aren't welcome in Gypsy Town...
Yalancılar Çingeneler Kasabası'nda pek hoş karşılanmazlar.
Both of my parents are professional liars.
Annem de, babam da, profesyonel birer yalancı.
I hate liars.
Yalancılardan nefret ederim.
You had a lot of liars in your life, huh?
Hayatında bir sürü yalancı var, öyle mi?
You gonna call me and Earl liars now?
Earl ile bana yalancı mı diyeceksin yani?
They're liars.
Hepsi yalancı. Bana bak.
You know what it's like... trying to weed out the liars from the honest men.
Kimin yalancı kimin dürüst olduğunu... anlamaya çalışmak nasıldır bilirsin.
They are liars!
Yalancıdırlar!
The Holbrook Home for Compulsive Liars.
Holbrookların evi Zorunlu Yalancılar için.
You're both liars.
Siz ikiniz yalancısınız.
They're liars!
yalancı bunlar!
There it is. The brethren of liars, thieves, and murderers. Sorscabra Island.
Bu hırsız, yalancıların... Sorscabra adasında yerleşimleri var.
Death to liars!
Yalancılara ölüm!
Like father, like daughter- - natural-born liars.
Babasının kızı işte- - doğuştan yalancılar.
I can't think of any famous liars.
Ünlü bir yalancı bilmiyorum.
Anyway, i don't know what they said to you, but i told them who i was in each call and asked them only what, as individuals, they thought should happen to liars.
Sana ne dediler bilmem ama ben kim olduğumu onlara telefonda söyledim. Ve yalancılara ne yapılması gerektiğini düşündüklerini sordum insan olarak.
Well, your friends are much better liars.
Arkadaşların çok daha iyi yalancılar.
- Liars?
- Yalancılar mı?
Vulcans are expert liars.
Vulkanlar yalancılıkta uzmandırlar.
He thinks we're all idiots and liars.
Hepimizin aptal ve yalancı olduğunu düşünüyor.
- They're basically liars, you know.
- Aslına bakarsan yalancılar.
Women say they hate liars, but they seem like they like magicians. Ironic, wouldn't you say?
Kadınlar yalancılardan nefret ettiklerini söyler ama onları seviyorlar, ironik, değil mi?
If there's anything that I hate more than liars, it's people who take advantage of the less fortunate.
Yalancılardan daha çok sevmediğim şey varsa o da insanların başkalarından faydalanmalarıdır.
We're both just liars for a good cause.
İkimiz de iyi bir nedenle yalan söylüyoruz.
- You calling them liars?
- Onlara yalancı mı diyorsun?
So we don't have time for goddamn liars.
Siktiğimin yalanları için zamanımız yok.
Liars.
Yalancılar.
They're liars, and they're dangerous.
Dinleme onları. Yalancılar, ve de tehlikeliler.
Please, they're all liars and sneaks and it is our job to discover what they're up to and stop it.
Hepsi yalancı ve sinsi. Niyetlerini öğrenmek ve engellemek bizim görevimiz.
Ugh! Those dirty liars!
Pis yalancılar!
- These people are liars.
- O insanlar yalancı.
- They're liars, are they?
- Onlar yalancı öyle mi?
There are no liars.
Yalancılar yok.
We're both liars.
İkimiz de yalancıyız.