English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Libby

Libby translate Turkish

979 parallel translation
Libby, Willy, meet Colonel Ruggles.
Libby, Willy, Albay Ruggles ile tanışın.
Give me time, Miss Libby, give me time.
Düşüneyim Bayan Libby, düşüneyim.
- Don't touch it, Miss Libby.
- Dokunma Bayan Libby.
Here he is, Miss Libby, here he is.
İşte geldi Bayan Libby, geldi.
What's the matter, Miss Libby?
Ne oldu Bayan Libby?
Don't get uppity, Miss Libby.
Nazlanmayın Bayan Libby.
"May I return and call on Libby?" No, you better say "Miss Bacon" first.
"Libby'yi görmeye gelebilir miyim?" "Bayan Bacon" desen daha iyi.
Libby.
Libby.
- Miss Libby's locked in her room.
- Libby odasında kapalı.
That's what she said as he turned that lock.
Kilitlenirken Libby de öyle dedi.
- Libby.
- Libby.
Oh, Libby.
Ah, Libby.
Libby, this is positively unmaidenly.
Libby, bu bir kadına yakışmıyor.
Where did Miss Libby get herself such a fine, handsome man?
Bayan Libby böyle bir yakışıklıyı nereden buldu?
There is two gentlemen to see General Custer, Miss Libby.
İki bey General Custer'ı görmek istiyor.
Libby, look.
Libby, bak.
But, Miss Libby, what about all your lovely things?
Güzel eşyalarınız ne olacak?
Miss Libby, ain't y'all gonna have nobody to fix for you while you're up there?
Bayan Libby, orada size bakacak kimse olmayacak mı?
But, Libby, don't you see?
Anlamıyor musun?
Why, Libby, those fools don't know what they've done.
Bunlar yaptıklarının farkında değiller.
There's Libby to be considered.
Libby'yi düşün.
You have been happy here, haven't you, Libby?
Libby, burada mutlu oldun değil mi?
You have something to say, Libby?
Ne diyeceksin Libby?
- Libby, darling.
- Libby, hayatım.
Libby, Normie loves being late.
Libby, Normie geç kalmayı sever.
Don't let him go on, Libby.
İçmesine izin verme Libby.
Mr. Libby looks after me like a fond mother with a good sense of double-entry bookkeeping.
Bay Libby muhasebeden iyi anlayan... şefkatli bir anne gibi bana bakar.
Mr. Libby, I should explain, is in charge of the public relations at the studio.
Şunu belirtmeliyim ki, Bay Libby... stüdyonun halkla ilişkiler bölümünden sorumludur.
You're not a bad fellow, Libby.
Sen kötü bir adam değilsin Libby.
Why do I hate you so, Libby?
Neden senden bu kadar nefret ediyorum?
When he goes off like that, he's good for the night, Mr. Libby.
Böyle sarhoş olduğu zamanlar taş gibi uyur Bay Libby.
Why don't you go in and see Mr. Libby?
Niye içeri girip Bay Libby'yi görmüyorsun?
Mr. Libby?
Bay Libby.
Libby?
Libby.
- Mr. Libby.
- Bay Libby.
- Thank you, Libby.
- Teşekkür ederim Libby.
Goodbye, Libby.
- Hoşçakal Libby. - Hoşçakal Libby.
Hello, this is Matt Libby.
Alo, ben Matt Libby.
- At least we got away from Libby.
- En azından Libby'yi atlattık.
- Libby doesn't even know we left town.
- Şehirden ayrıldığımızı bile bilmiyor.
Hello, Libby.
Merhaba Libby.
Go a little slow, Libby.
Fazla ileri gitme Libby.
- It's for you, Mr. Libby.
- Telefon size Bay Libby.
That's an order, Libby.
Bu bir emirdir Libby.
You know, Libby, you missed a lot not knowing Norman Maine.
Norman Maine'i tanımamakla çok şey kaçırdın Libby.
Libby's wonderland.
Libby'nin harika dünyası.
Bakersfeld residence, Libby speaking.
Bakersfeld malikanesi, ben Libby.
I called from the banquet and I spoke to Libby.
Yemekteyken iyi geceler demek için aradım ve Libby ile konuştum.
Did Libby say?
Libby söyledi mi?
This is my friend Libby. She thinks you're a genius.
Bu arkadaşım Libby, sizin bir dâhi olduğunuzu düşünüyor.
Libby just did a definitive cinematic study of Gummo Marx.
Daha yeni, Gummo Marx'ı inceleyen bir araştırma yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]