English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Libi

Libi translate Turkish

35 parallel translation
An early test case involved the interrogation of Ibn Sheikh Al Libi, a man suspected of being the Emir of an Al Qaeda training camp.
İlk tecrübe El Kaide kamplarında üst düzey görevli olduğu iddia edilen Ibn al-Shaykh al-Libi soruşturması kapsamında edinildi.
Initially, the FBI was in charge of his interrogation. But the Administration was impatient with the slow results of the FBI's law enforcement techniques.
İlk başlarda al-Libi'nin sorgulamasından FBI sorumluydu ancak yönetim FBI'ın uzun dönemli sonuç verecek ağır teknikleri karşısında sabırsızdı.
So they turned Al Libi over to the CIA.
İşte bu nedenle al-Libi'yi CIA'e verdiler.
They later subjected him to two weeks of brutal torture, involving all of these techniques, including waterboarding. And they got information from Al Libi stating that Saddam Hussein's regime had trained Al Qaeda in chemical and biological warfare.
Ardından onu iki hafta boyunca tüm bu adı geçen teknikleri içeren basınçlı suyla sorgulama da dahil, acımasız bir işkenceye maruz bıraktılar ve al-Libi'den, Saddam Hüseyin rejiminin El Kaide'yi, kimyasal ve biyolojik savaş metotlarında eğittiğine dair istihbarat elde ettiler.
The moment Al Libi was waterboarded, he started blurting things out.
Basınçlı suyla sorgulama yapıldığı sırada al-Libi ne var ne yok söyleme başladı.
Well, rather than questioning what he was saying, and going into it in detail to see if what he was saying could be corroborated, they immediately stopped and ran off to report what Al Libi had said.
Ne söyleyeceğine dair soru sormak yerine ne söylediğine bakıp detaylara takılmak düşmanla işbirliği yapmak olarak görülüyordu. Derhal durup al-Libi'nin dediklerini rapor etmeye gittiler, daha doğrusu işkenceye son verdiler.
A year later, the CIA branded Al Libi a fabricator, and rescinded all of the intelligence reports with that information in it.
Bir yıl sonra CIA, al-Libi'yi bir sahtekar olarak damgalayıp tüm istihbarat raporlarına bu bilgiyi koydu.
And my "libi-don't" kicked in.
Ve libidom devreye girdi.
She did a series of stories on Asad El-Libi.
Asad El-Libi hakkında bir seri haber dizisi yaptı.
He knows more about Asad El-Libi than anyone.
Asad El-Libi hakkında en çok bilgi sahibi olan kişiydi.
They wanted to know about Asad El-Libi, where he's operating from, how to find him.
Asad El-Libi'yi tanımak istiyorlar. Operasyonlarını nereden yürüttüğünü, onu nasıl bulacaklarını.
Asad El-Libi's real identity?
Asad El-Libi'nin gerçek kimliği?
Maybe Yuseff and his team came here to find out where in Libya Asad El-Libi was broadcasting from.
Belki Yuseff ve ekibi,... Asad El-Libi'nin Libya'da nereden yayın yaptığını bulmaya geldi.
If she goes public with that story, Asad El-Libi relocates and they're back to square one.
Eğer o hikayeyi yayabilseydi,... Asad El-Libi yeni bir yere geçecekti ve başladığı noktaya gelecekti.
That's Asad El-Libi.
- Bu Asad El-Libi. - Onu tanıyor musunuz?
Asad El-Libi's been broadcasting here the whole time.
Asad El-Libi onca zaman buradan yayın yapıyormuş.
Asad El-Libi uses a remote access system, so anybody tries to track his IP address will think it's coming from Libya.
Asad El-Libi, uzaktan erişim sistemi kullanıyormuş. Böylece IP'sine ulaşan herkes Libya'da olduğunu düşünecekti.
Asad El-Libi only broadcasts live.
Asad El-Libi, canlı yayın yapıyordu.
Asad El-Libi was broadcasting from your shop.
Asad El-Libi, senin dükkanından yayın yapıyordu.
You just tell us what you told her, help us find the guys before they find Asad El-Libi.
Sadece ona ne söylediğini bize söyle. Onlar Asad El-Libi'yi bulmadan onları bulmamıza yardım et.
Just tell us where Asad El-Libi is, so we can protect him.
Ama bize Asad El-Libi'nin nerede olduğunu söyle ki onu koruyalım.
I wouldn't betray Asad El-Libi.
Asad El-Libi'ye ihanet etmem.
I want to see Asad El-Libi.
Asad El-Libi'yi görmek istiyorum.
My Asad El-Libi.
Benim Asad El-Libi'm.
Asad El-Libi is on-line again.
Asad El-Libi tekrar online olmuş.
Hey, guys, Asad El-Libi is broadcasting again.
Hey millet, Asad El-Libi tekrar yayın yapıyor.
Either someone has taken Asad El-Libi's place or Farag is lying to us.
Ya biri Asad El-Libi'nin yerine geçti ya da Farag bize yalan söylüyor.
Whoever this new Asad El-Libi is, he's good.
Yeni Asad El-Libi her kimse, işinde çok iyi.
Uh, Asad El-Libi is telling them to meet.
Asad El-Libi buluşmalarını söylüyor.
I'm seeing more encrypted messages from our new Asad El-Libi.
Yeni Asad El-Libi'den daha çok şifreli mesaj gönderiliyor.
Eric, Asad El-Libi is setting up the rebels.
Eric, Asad El-Libi isyankârlara tuzak kuruyor.
The only way to do it would be from Asad El-Libi's actual computer.
Bunu yapmanın tek yolu Asad'ın kendi bilgisayarını kullanmak.
There are... but this one's real close to where you found Asad El-Libi's body.
Evet var. Ama bu, Asad El-Libi'nin cesedini bulduğunuz yere çok yakın.
Thanks to a special friend who has taken up the torch, Asad El-Libi lives on.
Eline meşaleyi alan Son Asad El-Libi sayesinde.
The new Asad El-Libi, hopefully, will help remedy that situation.
Umarım yeni Asad El-Libi bu duruma yardımcı olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]