Lid translate Turkish
1,407 parallel translation
I've been able to keep a pretty good lid on things.
Bir çok şeyin kapağını kapatmayı başardım.
Looks like the lid just got blown off.
Anlaşılan kapak patlamış.
And on the inside of the casket lid, we want a picture of marilyn here.
Tabutun iç kapağına Marilyn'in resminin koyulmasını istiyorum.
If you don't believe in this, you won't mind if I lift the lid and smell the flower?
Eğer buna inanmıyorsan, kapağı açıp çiçeği koklayabilir miyim?
Major Reed, lid.
Binbaşı Reed.
Plus, you need manpower... while these guys are busy with this lid thing... all you do is ask.
Buna ek olarak da, bu adamlar sokak işleriyle uğraşırken.... yine adama ihtiyacın olursa tek yapman gereken bana söylemek.
Besides, you don't give your people up to lid.
Bunun yanında, kendi adamlarını ortada bırakamazsın.
Why are there just two little wooden pegs holding the lid down?
Neden kapağı sadece iki küçük tahta kanca kapalı tutar?
But while Britain kept a lid on unrest, France could not.
İngiltere huzursuzluğu kontrol altında tutarken Fransa tutamadı.
Rufus, put the lid on.
Rufus, onu yerine koy.
We'll tape the lid down.
Kapağı yapıştıracağız.
I thought about going to comfort them but it would only have inflamed the situation. Someone has to keep a lid on things. Mother always did when she was alive.
Onları rahatlatmayı düşündüm.Olan biteni birilerininkontrol etmesi gerekiyordu, tıpkı anneminhayattaykenyaptığı gibi.
Feel like I'm painted on the lid of a candy box.
yemek hakkındaki şikayetleri dinliyordum.
- Yo, man, you got to take the lid off!
- Dostum, kapağı açman gerekirdi!
Now, close the lid and Bob's your flipping uncle.
Şimdi, bomba patlamak üzere.
Jet spray and man upset battling for second, and lid-pal-sammy putting in a big run.
Ve Lid-Pal-Sammy hızlanıyor.
In third place, number three, lid-pal-sammy.
Üçüncü sırada, Lid-Pal-Sammy var.
Flashing moment in second, and lid-pal-sammy in third.
Flashing Moment ikinci, Lid-Pal-Sammy üçüncü.
Tearing the lid of the young, idle and rich?
Zeki, genç ve zengin insanları anlatıyor, öyle mi?
Oh, you know, man, he talking about 500 and your lid.
Öyleyse şimdi 500 gibi bir rakamdan bahsediyor. Kaskını da alacakmış.
That your lid's about to become mine.
Senin kaskının benim olacağını.
That's a nice lid, man.
Güzel kask adamım. Sevdin mi?
I dreamt I drunk the world's largest margarita and woke up this morning, there was salt on the toilet lid.
Dünyanın en büyük margaritasını içmişim... Bu sabah uyandığımda, klozet kapağında tuz vardı.
A luxury casket of mahogany... finished with a splint hinged lid... brass plated handles and an engraved inscription plate.
Lüks bir tabut, sert maun ağacından, menteşeli kapağı var. Sekiz tane pirinç kaplı tabut kolu ve bir de kazılmış yazı plakası var.
- Lift up the lid.
- Kapağı kaldır. - Ne?
Close the lid properly!
Kapağı adam gibi kapatsana!
- I just closed the lid!
- Sadece kapağını kapattım!
If nobody hits, you can go to the nook, lift the lid and warn us when it's open.
Eğer kimse vurmazsa, tuvalete gidip kapağı kaldırabilirsin. Kapağı açtıktan sonra bizi uyar.
Once you flushed you've got to close the lid.
Sifonu çektikten sonra kapağı kapat.
Next add the garlic, stir a little and put the lid on.
Ardından sarımsağı ekle, biraz karıştır ve kapağı kapat.
You still got the lid on.
Hala açık bırakıyorsun.
Open the lid and close the shutters.
Kapağı aç ve vanayı kapat.
- We just spent the day keeping a lid on a war.
Bütün günü savaşın önüne geçmeye çalışarak geçirdik.
Your spot of blood on the ice machine lid?
Buz makinesindeki kan vardı ya?
Hey, you have a, a mound of something adhered pretty good, here on the lid.
Şurada bir madde tepecik oluşturmuş. Fena tutunmuş. Şurada, kapakta.
He stood up and knocked the lid and it smacked down on his first vertebra.
Ayağa kalkıp kapağa çarptı. Kapak birinci omurunu ezdi.
What we need to do is we need to remain calm and keep a lid on this thing.
Yapmamız gereken, sakin olmak ve bundan hiç kimseye bahsetmemek.
I figured you'd be of use to Fisher, but I was betting by now you'd have blown the lid off his little secret.
Fisher'ın işine yarayabileceğini düşündüm ama şimdiye kadar küçük sırrını açığa çıkaracağına bahse girebilirdim.
-... put the lid on and you're done.
-... kapağını kapa ve bitti.
Ok, remove the lid.
Tamam. Kapağını aç.
WELL, YOU THINK YOU CAN HELP OUT BY PUTTING A LID BACK ON THE PEN HERE?
Bir kalemin olsun kapağını kapatarak yardımcı olabilir misin acaba?
We can't keep a lid on it.
Zaman kaybedemeyiz.
Now, written on the lid is
Üstünde şu yazıyor,
Can you still buy a lid?
Hala ot mu alıyorsun?
She gets a whiff of what I've been smelling lately... she's gonna slam a lid on this whole place.
Gördüğüm pisliğin kokusunu aldığında... -... burayı anında kapatır.
This sock is soaking wet. Yeah, I chipped into the water hazard on the ninth and the lid was open.
Evet, dokuzuncu delikte kanalizasyon çukuruna top kaçtı.
- I got his mother over at lid... filing a formal brutality charge... which for Herc will make an even four in the last two years.
Ki bu Herc için son iki yılda dördüncü defa oluyor.
Close the lid.
Kapağı kapa.
Without a lid?
Kasksız mi?
One who races with no lid.
Çocuk onunla kasksız yarıştı.
on the laptop lid we have cyanoacrylate ester.
Japon yapıştırıcısı.