Ligature translate Turkish
355 parallel translation
As she approaches death, he carries he behind the steam ducts'protective wall, then straddles her and begins strangling her again, this time using a hand towel as a ligature, until she expires.
Kız ölüme yaklaşırken, sanık kızı buhar borularının koruyucu duvarı arkasına çeker sonra kızın üstüne çıkarak boğazını sıkmaya devam eder. Bu kez ellerini bağlamak için el havlusu kullanmıştır. Böylece kız son nefesini verir.
Ligature marks on her throat and hemorrhages around her neck.
Boğazında ip izleri ve kanama var.
as does superficial ligature mark around Mr. Leeds'chest, also believed to be post-mortem.
Bay Leeds'in göğsündeki izlerin nedeni de belirsiz. Tahminen, bunlarda ölüm sonrası oluşmuş.
Ligature marks found around the wrists, not around the ankles.
Bileklerinde değil dizlerinde ip izleri bulundu.
Petechial hemorrhaging in the mucosa of the lips. And the interior of the mouth, the strong odor of bleach, And the presence of a postmortem ligature mark.
Dudak dokusunda ve ağız içinde peteşiyal kanama keskin bir çürüme kokusu ve ölüm sonrası ortaya çıkan dikiş izlerinden yola çıkarak merhumun ölüm nedeni- -
I'm seeing ligature marks, petechiae.
Tel izleri ve kırmızı lekeler var.
No ligature marks or bruising, like the others.
Diğerleri gibi değil, darbe izi yok, bağlanmamış.
No ligature marks or abrasions from strangulation.
Ne çizik ne de boğuşma izleri. Boğularak da öldürülmemiş.
These ligature marks on his neck are consistent with rope or fabric burns, strongly suggesting that he was strangled.
Boynundaki bu izler kurbanın boğularak öldürüldüğünün bir kanıtı.
- Final ligature.
- Son bağ.
- We need more blood. Ligature.
Daha fazla kana ihtiyacımız var.
The ligature marks on the victim's neck are consistent with our vigilante's m.o.
Kurbanın boynundaki boğulma izleri diğerininkiyle uyuşuyor.
Seeing that lady, with the ligature marks and her head turned like that cops all around.
O bayanı gördüğümde, ip izleri ve dönmüş kafası etraftaki polisler.
All the soft tissue, the internal organs, ligature... All were removed without tearing the skin.
Bütün yumuşak dokular, iç organlar, bağlar hepsi deriyi yırtmadan çıkarılmış.
COD is asphyxiation from a ligature around the neck.
Ölüm nedeni, boynun bağlanması nedeniyle boğulma.
Ligature marks around his neck.
Boynunda bağlanma izi var.
Ligature marks around the neck have an unusual pattern.
Boyundaki izlerin alışılmadık bir şekli var.
But the chain fits the ligature marks on Ryan's neck.
Evet, ama zincir Ryan'ın boynundaki izlere birebir uyuyor.
The bike chain we found at Turbit's house exactly matches the ligature marks on Ryan's neck.
- Turbit'in evinde bulduğumuz bisiklet zinciri, Ryan'ın boynundaki izlere birebir uyuyor.
We're looking for a chain of some sort that will match the ligature marks around Ryan's neck.
Ryan'ın boynundaki izlere uyacak zincir gibi bir şey arıyoruz.
Did he introduce a ligature, a rope into your... liaisons?
İlişki esnasında size ip bağlıyor muydu?
No ligature mark s.
Bağlandığına dair bir iz yok.
Gunshot residue, the ligature...
Barut kalıntıları, bağladığı ipi...
When a person changes his mode of murder from pistol to ligature, it's for one of two reasons.
Bir kimse olay anında öldürme şeklini silahtan iple boğmaya çevirirse, bunun iki sebebi vardır.
Explain how bits of your skin got on the ligature used to strangle that victim.
Kurbanı boğmada kullanılan kravatın üzerinde dokularının ne aradığını açıkla.
Look at those ligature marks.
Şu ip izlerine bak.
I found ligature marks on the wrists and the ankles.
Ayak ve kol bileklerinde bağ izleri buldum.
But considering the whip and ligature mark s, it was violent.
Ama kamçı ve bağlama izlerini dikkate alırsak, hiç şüphe yok ki bu bir şiddet.
I would say that whip marks and ligature contusions on a young woman are aberrant.
Genç bir bayanın üzerindeki kamçı ve bağ izlerinin sapkınlık olduğunu söyleyebilirim.
Ligature strangulation after she performed oral sex on him.
Boğularak. Adama oral seks yaptıktan sonra.
Examination of victim Gary Edward Cory reveals cuts and abrasions from ligature or binding devices accompanied by distal and proximal bruising radiating in a symmetrical pattern around the ankles the wrists... and the face.
Kurban Gary Edward Corey'nin incelemesinde bağlanmaktan kaynaklanan kesik izlerine rastlandı. Bunların hem yakınında hem de uzağında çürükler görüldü. El ve ayak bileklerinde simetrik izlere rastlandı.
No ligature marks.
Bandaj izleri yok.
Cause of death is consistent with asphyxiation, but... they're no ligature marks, no...
Ölüm sebebi boğulma, fakat... Hiç bağ izi yok, hayır...
Found no ligature marks on his neck no petechial hemorrhaging.
Boynunda bağ izi ya da nokta nokta kan oturma yok.
No ligature marks on her neck.
Boynunda ip izi yok.
There's no ligature marks anywhere.
Hiçbir yerde bağlama izi yok.
Ligature marks.
Bağlanma izleri.
Just the ligature mark you found and a tiny oval impression on his chest. Those certainly didn't kill him.
Sadece bulduğun bağlanma izi... ve göğsündeki küçük ve oval biçimli eziklik.
No ligature marks.
İp ya da benzeri bir iz yok.
No ligature marks.
Bağlama izleri yok.
No ligature marks. None that I could find, but take a look at this.
Bulamadım ama şuna bak.
Look at the ligature marks.
Bağ izlerine bakın.
No bruising or ligature marks.
Morluk, bağlanma izi de yok.
Ligature on both legs.
İki ayağını bağlamışlar.
I've tried nylon, ligature, umbilical tape, ox facet.
Naylon, iplik ve göbek kordonu denedim.
DR. OGDEN : Ligature marks. And some superficial wounds to the arms and hands.
Bağlanma izleri ve iki elinde ve kolunda yüzeysel yaralar.
It would be better to cut that ligature to keep the knot intact.
Bağı kesmeniz çok daha iyi olur. ... düğüme zarar vermemek için.
He then takes the second stocking, puts it around the throat. Possibly he uses a short length of wood, twisting it to tighten the ligature like a tourniquet.
Kurbanın boğazına doluyor ve muhtemelen küçük bir sopanın yardımıyla, çorabı tıpkı bir turnike gibi yavaş yavaş çevirip sıkılaştırıyor.
I've suspected it for some time now... the distinctive knot in the ligature.
Bir süredir şüpheleniyordum. Tek belirgin şey çoraptaki ilmik.
Ligature marks on both of her wrists.
Her iki bileğinde de bağlanma izleri var.
Mia found saliva and epithelials on the gag and ligature.
Mia ağızdaki bezde ve bağlarda salya ve epitel dokular bulmuş.