English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Likely

Likely translate Turkish

10,372 parallel translation
Testing proved that it's more likely genetic.
Testler daha çok genetik sebeplerden olduğunu kanıtladı.
Yeah, it's likely invaded locally, the tumor.
Tümör etrafına yayılmaya başlamış.
No, more likely she doesn't want to leave her kids on Christmas Eve.
Bence Noel arifesinde çocuklarından ayrılmak istemediği için gelmemiştir.
Henri's likely using the same contacts to sell the oxy in Battle Creek, and this map shows all the highways and the back roads you could use to get there.
Henri muhtemelen oksikodonu satmak için Battle Creek'teki aynı bağlantılarını kullanıyor ve bu haritada oraya gitmek için gereken tüm otoyol ve kestirmeler var.
So someone somewhere would keep you from testifying, most likely by silencing you... and me.
Biri, bir makam muhtemelen sizi ve beni susturarak ifade vermeyi engeller.
If the cured rat regressed to zombie form, it's more than likely that at some point, the cured humans will as well.
Tedavi görmüş zombi farede geri dönüşüm görüldüyse büyük ihtimalle tedavi gören insanlarda da görülecektir.
The least likely person to get here, and yet here you are.
Hızlı davranırsam koparmaktan korkuyorum. Beklemek için vaktimiz yok.
Your seizing was very likely caused by anoxic brain injury.
Hızlı ama düzensiz bir şekilde düzensiz değil. A - fib olduğunu sanmıyorum. Daha da kötüsü.
- What do you mean? - Well, as a psychotherapist, I know that if a woman has a positive relationship with her mother, she's more likely to forge strong bonds with her own children.
- Psikoterapistlere göre annesiyle güçlü ilişkileri olan kadınların kendi çocuklarıyla olan bağları da kuvvetli oluyormuş.
Hey, I'm likely on that kill list, too.
Ben de muhtemelen o ölüm listesindeyim.
Mostly likely narcotics.
Genellikle uyuşturucudur.
Our argument was that a jury could look at this evidence and decide that it was most likely the perpetrator.
Bizim tezimiz, bu kanıt bir jüri karşısında ortaya konulursa. büyük olasılıkla saldırgana ait olduğunun düşünüleceğiydi.
And did you know that a right-handed man is 75 % more likely to be struck over his left eye?
Ve sağ elini kullanan bir adamın % 75 olasılıkla sol göze vurduğunu biliyor muydun?
Surprisingly, the most likely den site is in a busy harbour.
İşin tuhafı, en muhtemel yuvalama alanı yoğun bir liman.
After four years of Ingela's incredible dedication to slowly, gradually build trust with people, people are very much are more likely to tell her what's happened.
Ingela'nın kendini inanılmaz biçimde bu işe adadığı dört yıl içinde insanlarla yavaş yavaş bir güven köprüsü kurdu insanlar olan biteni ona anlatmaya daha da yatkın hale geldiler.
Miss Halbach would still most likely be here.
Bayan Halbach hala burada hayatta olacaktı.
The state most likely is not gonna use it.
Savcılık büyük ihtimalle onu kullanmayacak.
" Had we been working any of these scenes from start to finish, there would likely have been more thorough photo record done by us.
"Olay mahallerinde en başından sonuna kadar çalışmış olsaydık... "... bu yerler bizim tarafımızdan daha detaylı şekilde fotoğraflanmış olurdu.
We say they most likely were burned somewhere else.
Bizse büyük ihtimalle başka bir yerde yakıldıklarını söylüyoruz.
Do you think the guilty verdict on the homicide makes it more likely or less likely that Brendan Dassey would be found guilty of that?
Sizce cinayetten suçlu kararı çıkmış olması Brendan Dassey'nin de suçlu bulunma ihtimalini artırır mı ya da azaltır mı?
By my recollection, it was probably Kayla, most likely.
Hatırladığım kadarıyla Kayla'yla görüşmüş olmamız lazım.
I don't think anyone is likely to be corrupted by seeing my ankles.
Bileklerimin görünüşünün birini cezbedeceğini hi sanmıyorum.
You know the most likely explanation for all of this, is a chemical imbalance?
Bu gibi durumlar için en sık kullanılan tabir nedir bilirsin, bir hormon dengesizliği
- Great. But you will likely go into shock within the first 2 minutes.
- Ama sen ilk 2 dakika içinde gireceksindir şoka.
I was likely consumed with my studies at the time.
Muhtemelen o tarihteki çalışmalarımla tüketildim.
His location is currently unknown, and he has most likely perished.
Konumu şu anda bilinmiyor, Ve o muhtemelen yok oldu.
You had much better go on horseback, for it seems likely to rain, and then you must stay all night.
Atla gitmen çok daha iyi olur. Hava yağacak gibi duruyor! Belki gece orda kalırsın!
She's walked this earth for a very long time... and will likely be here when we're long gone.
Uzun yıllar bu Dünya'da varlığını sürdürdü. Biz göçüp gittikten sonra da sürdürecektir.
But surely one of those days is more likely than the other?
Ama o günlerden birinin olması daha muhtemel değil midir?
Couldn't say. They're both equally likely.
Bilmiyorum, ikisi de gayet muhtemel.
president of the drama club and the senior voted "Most Likely to Succeed."
Central Lisesinin All Valley atletizm takımının kaptanı, drama klübünün başkanı ve... "Büyük Olasılıkla Başarılı"'nın seçilmiş son sınıf öğrencisi
Calvin Joyner, everybody, voted "Most Likely to Succeed."
Calvin Joyner, millet, "Büyük Olasılıkla Başarılı"'nın seçilmişi.
Didn't you get voted'Most Likely to Succeed'?
Sen "'Büyük Olasılıkla Başarılı'ya seçilmemiş miydin?
No, I'd say you're more likely to scream.
Hayır, daha çok çığlık atacak gibisiniz.
I don't think that's likely.
Bunun olacağını sanmam.
I'm more likely to get bombed there than here.
Burada olduğundan bombalanma ihtimalim daha yüksek.
More likely, Parfitt found him in a pub, spawning spontaneously in the sawdust.
Büyük olasılıkla, Parfitt onu bir barda buldu. Talaş içinde kendiliğinden üreme.
Might regain consciousness, most likely not.
bilinci açılabilirmiş, çoğunlukla da tam tersi.
That's most likely what she did.
Bu onun genellikle yaptığı şeydi.
Likely nothing, Mr. Kaluza.
Olasılıkla hiçbirşey, Bay Kaluza.
And quite apart from the fact that the perceived safety of the pub makes it... the most likely place to which you would flee?
Ve en güvenli yer olarak barı düşündüğünü bir kenara bırakırsak kaçabileceğin en yakın yer orasıydı.
They say women are more likely to buy a lipstick if it's named after food or sex.
Derler ki, kadınlar rujları belirli kriterlere göre alırlarmış adları cinsel veya yiyecek isimli olanlar olmak üzere.
After that, he and his family will most likely be executed.
Sonra o ve ailesi büyük ihtimalle infaz edilecektir.
Most likely, all sociable animals have arrived at this primitive kind of communication, at least to a certain degree.
Büyük bir olasılıkla, iletişim kurabilen tüm hayvanlar iletişimin bu ilkel türüne belirli bir seviyede ulaşmışlardır.
Yeah, most likely.
Evet, muhtemelen.
Now, what I basicallyjust said is that I'm going to engage him in a fumikiri, which is like an upward thrust to the jaw followed by a high kick, which most likely in real life would render the recipient unconscious.
Şimdi, temelde ona fumikiri yapacağımı söyledim. Bu çeneye alttan bir vuruşun ardından yüksek tekmeye benzer ki gerçek hayatta muhtemelen rakibi bayıltır.
The shirt, most likely fabric sensitivity.
Tişört muhtemelen kumaş hassaslığından dolayıdır.
Voted most likely to invent the next Facebook.
Bir sonraki Facebook'u icad etmesi bekleniyor.
Not likely.
Hiç sanmam.
Categorised as impulsive, lacking of insight and very likely to reoffend.
Fevri, kendini bilmez ve yeniden suç işlemeye meyilli olarak sınıflandırılmışsın.
We can try and get it working again, which will be painful and most likely unsuccessful, or we can make him more comfortable.
Bunu görmek isterdim bak. - Ne oluyor? - Eli hâlâ dışarıda bir yerlerde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]