Lindo translate Turkish
142 parallel translation
Hey, lindo dia, no?
- Qué lindo día, no?
I don't see nothing so lindo about it.
Gözüme pek de iyi görünmüyor.
Hey... you know an old song called Cielito Lindo...
Şu eski şarkıyı bilir misin? Cieto Lindo?
♪ Cielito lindo los corazones ♪
# # Cielito lindo los corazones # #
Auntie Lindo,
Lindo teyzem,
When I was young, Auntie Lindo was my mother's best friend and arch enemy.
Ben gençken Lindo teyze annnemin en iyi arkadaşı ve en kurnaz düşmanıydı.
Mom was sick of hearing Auntie Lindo brag about her daughter Waverly, who was Chinatown's chess champion.
Annem Lindo teyzenin Chinatown satranç şampiyonu olan kızı Waverly hakkında övünmesine hasta olurdu.
Lindo, I still think it's wrong.
Lindo, hala bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.
Come here, Lindo.
Buraya gel, Lindo.
You know, Lindo, all this needs is a little soy sauce.
Biliyor musun Lindo, ihtiyacı olan tek şey biraz soya sosu.
Auntie Lindo wrote them.
Lindo teyze yazdı onlara.
Last Chinese New Year, we had Auntie Lindo's family to dinner.
Bir önceki Çin yılı başında, Lindo teyzenin ailesini yemeğe almıştık.
Auntie Lindo, Auntie Ying Ying,
Lindo teyze, Ying Ying teyze,
Auntie Lindo?
Lindo teyze?
Yes, Auntie Lindo, you've already told me this.
Evet, Lindo teyze, bunu zaten anlatmıştın bana.
I can't tell them that. Auntie Lindo, you have to write another letter!
- Lindo teyze, başka bir mektup daha yazmalısın!
- Try the Lindo brand.
- Lindo markasını bir deneyin.
Importing among other things, coffee, which means nothing, but he was paying too much for this coffee. 6,200 dollars a pound.
Kahve de ithal edilenlerin arasında, bu bir anlam ifade etmeyebilir, ama Lindo marka kahveyi çok yüksek fiyattan alıyordu. Kilosu 13.500 dolar.
- He was a client of Lindo Coffee.
- Lindo Kahve'nin müşterisiydi.
- Lindo Coffee has many clients.
- Lindo Kahve'nin bir sürü müşterisi var.
Pick us up at the Lindo Coffee factory.
Bizi Lindo Kahve'nin fabrikasından al.
Oh, I assume I'm speaking with Miss Sally Lindo, authorised user of his First Bank credit card?
Sanırım Bayan Sally Lindall'la görüşüyorum. Kredi kartını... -... kullanmaya yetkili kişi değil mi?
It's called El Lindo.
Adı El Lindo.
COCO : El Lindo.
- El Lindo.
- Que lindo.
Babam burada.
BECAUSE A THOUSAND WORDS pintan un cuadro muy lindo.TURE.Porque m
Çünkü bu kelimelerin değeri hiç bir şeyle ölçülemez.
Lindo car.
İyi kasa
Lindo demais!
Çok güzel!
From your home to mine Cielito Lindo there's but a step...
Senin evinden benimkine Cielito Lindo ama bir adım var...
Take that step, Cielito Lindo don't make me beg
O adımı at, Cielito Lindo beni yalvartma
It was your hair, Cielito Lindo that made me love you
Senin saçındı, Cielito Lindo seni sevmemi neden olan
Now that you're bald, Cielito Lindo
Şimdi kelsin, Cielito Lindo
I cursed the day I told Carlos my father used to sing Cielito Lindo to me all the time
Carlos'a babamın bana hep Cielito Lindo şarkılarını söylediğini söylediğim güne lanet ettim.
The contestants will receive Poncho Lindo, Tizona guitars and a package of Salsital.
Yarışmacılar Poncho Lindo, Tizona gitarları ve Salsital paketi alacaklar.
He's one of the lindo park assassins.
Lindo Park suikastçilerinden.
Lindo. Oh, really?
Gerçekten mi?
Gary Sunshine, Drew Lindo...
Gary Sunshine, Drew Lindo...
You, uh - - you know "Cielito Lindo"?
Cielito Lindo'yu biliyor musunuz?
Mijo lindo.
Bebeğim.
I don't know how many times I have to tell you, lindo- -
Daha anlaman için kaç kez söylemeliyim bilmiyorum, "şirin"...
Lindo?
"Şirin"?
Ah, screw the line, lindo.
Salla çizgiyi, sevimli şey.
Ay, lindo, I was busy with patients, and by the time I left, I was tan cansada.
Hastalarımla meşguldüm. İşimi bitirdiğimde de çok yorgundum.
Lindo, I'm done.
Canım, benden bu kadar.
- I'm jumping, lindo. I'm jumping.
- Zıplıyorum deli, zıplıyorum.
- You had your chance with me, lindo.
- Benimle şansın vardı.
- Lindo?
- Lindo?
Que lindo!
Ne kadar güzel!
Delroy Lindo!
Delroy Lindo!
Oh que lindo!
Süper.
Diosito lindo...
Yüce Tanrım...