English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lioness

Lioness translate Turkish

162 parallel translation
- Try the lioness.
- Dişi aslanı dene.
- Lioness rushes to defend cub.
- Kaplan kurtarmaya gitti.
How's about taking a snapshot of me with this here lioness, Mr. Anders?
Burada bu dişi aslanla bir pozumu çekmeye ne dersiniz Bay Anders?
A lioness hath whelped in the streets, and graves have yawned and yielded up their dead.
Bir dişi aslan sokak ortasında doğurmuş, mezarlar yarılıp ölüler çıkmış dışarı.
There's probably a lioness lurking in the bush out there somewhere.
Büyük ihtimal, çalılıkların orada dişi aslanın teki, ona kur yapıyordur.
She's as brave as a lioness.
Dişi aslan kadar cesur.
Last night a lioness came down to the pass with three of her cubs.
Dün akşam üç çırakla beraber bir aslan geldi.
Sorry, but I know that lioness.
Üzgünüm, aslan olmanın ne demek olduğunu bilirim.
But he was most annoyed by Elsa's ignorance of lion etiquette which calls for the lioness to bring home the food and then sit by until her lord and master has had his fill.
Ama o Elsa'nın eve yemek getirip ardından onun efendisinin karnının doymasına kadar yanında oturan dişi aslan etiketinden oldukça rahatsızdı.
She's a real lioness.
Gerçek bir panter.
- Sounds like a lioness.
- Dişi bir aslana benziyor.
Hello, lioness.
Selam, ateşli aslan.
The lioness did that.
Hayatınızı dişi aslan kurtardı.
A lion and a lioness have gone there... and stood or lain on the grave for a long time.
Bir erkek aslanla dişisi oraya gidip... uzun süre mezarın üzerinde duruyor veya yatıyorlarmış.
You are a lioness.
Bir kaplansın sen.
It's a lioness. A lioness in heat!
Fahişe bir aslan, fahişe.
Although the lioness has made the kill, it is the much larger male of the pride who eats first.
Avlanan dişi aslan olmasına rağmen avdan ilk yiyen daha iri olan erkek aslandır.
The lioness has turned into a chicken!
Dişi aslan bir tavuğa döndü!
With the lioness out of the way, the hyenas bring the wildebeest down.
Dişi aslan çekilince sırtlanlar hayvanı yakalıyor.
Well, Bastet could take many forms - lioness, leopard, house cat.
Bastet birçok şeyin şeklini alabilir. Dişi aslan, leopar, evcil kedi.
But if you brave the Moor, the chafed boar, the mountain lioness, the ocean swells not so as Aaron storms.
Mağribi'ye karşı gelirseniz hemen kükrerim. Okyanus bile Aaron'ın fırtınasına direnemez.
The lioness, she starts messing with him... coming over, making trouble.
Anne aslan da gelir onunla uğraşır... Sorun çıkarır.
I only get red in front of my lioness!
Ben sadece dişi aslanımın yanında kızıllaşırım!
You protect cubs like lioness.
Yavrularını dişi aslan gibi korursun.
She's a little lioness.
Küçük bir dişi aslan.
Like a lioness?
Aslan gibi mi?
Hey, you crook, if a cat grows her tails, she doesn't become a lioness.
Ve bugünde bunların önünde bunu yapıyorsun. SI Vikram Singh, suç işleri.
He took his wife on safari. she got mauled by a lioness protecting her cubs.
Karısını safariye götürdü ve orada öldü.
The lioness may provide meat for all.
Dişi aslan herkes için et sağlayabilir.
She's like a lioness letting the lion know she's ready.
Dişi aslan gibi, erkek aslanına kur yapıyor.
Here is our eagle how quite she is a lioness.
gerçek bir aslan gibi
I didn't know I'd feel like this, like a lioness with my cubs.
Böyle hissedeceğimi bilmezdim. Yavrularıyla olan dişi bir aslan gibiyim.
The female lioness gets a whiff of that gold star, and just like that, she's crawling into your den of desire.
Dişi aslan o altın yıldızın kokusunu alır ve aynen bunun gibi, senin arzu mağarana yaklaşıyor.
Well, you know that analogy I gave about the lioness thand e jackal.
Size aslan ve çakalla ilgili verdiğim örnekseme vardı ya?
and i am forced to mate with the same old lioness again and again and again, while families pay to watch.
Aileler izlemek için para öderken ben tekrar, tekrar ve tekrar aynı eski dişi aslanla çiftleşmeye zorlanıyorum.
So, trust me, Pal, she is a lioness
Bana güven, evlat, yavrusunu koruyan bir
No, it's a lioness.
Hayır, dişi aslan denir.
The lioness, of course, has her own agenda.
"Dişi aslanın da kendi işleri var elbette."
I am a very animalistic woman, a very animalistic woman, and when it comes to my son, I am a lioness, a black Sheba.
Ben çok vahşi bir kadınım. Çok vahşi bir kadınım. Oğlum söz konusu olduğunda ise dişi aslana dönüşürüm, kara Pantere dönüşürüm.
I am a lioness, and that boy is my cub, and if you let anything bad happen to my cub, I will claw your ass up until you shit sideways.
Yavrumun kılına zarar verecek olursan eğer kıçına öyle bir pençe atarım ki bir daha tuvaletini yamuk yaparsın.
If you were any braver, you'd be a lioness.
Azıcık cesaret gösterirsen, sen de bir aslan olursun.
- Find the lioness within.
- İçindeki dişi aslanı bul.
The lioness roared, Jehovah had scored All over the living room sofa
Dişi aslan kükremiş, Yehova salondaki kanepeye uzanmış.
I didn't think a lioness could get scared.
Dişi aslanların hiç korkmadığını sanırdım.
- A lioness.
- Dişi aslan.
It's tough to be a noble lioness without a good roar.
İyi bir kükreme olmadan asil bir dişi aslan olmak çok zordur.
I see a lioness.
Bir dişi aslan görüyorum.
The kid says : "If my parents were a lion and a lioness I would have been a lion cub."
Çocuk : "Annemle babam aslan olsaydı ben de yavru aslan olurdum." der.
Look at you, watching over the ICU like a proud lioness looking out over her jungle.
Kendine bir bak, gururlu bir dişi aslanın ormanı izlediği gibi yoğun bakımı izliyorsun.
I'm a lioness.
Ben bir dişi aslanım.
we were roaming the african plains together, wild and free... she was a lioness, leaping from tree to tree and biting gazelles.
- Evet. Birlikte Afrika ovalarında dolaşıyorduk. Vahşi ve özgür.
lionel 444

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]