English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Liquidation

Liquidation translate Turkish

92 parallel translation
This is the last liquidation sale from Milan! I'm here just for you!
Milanodan batan geminin malları bunlar...
The final liquidation sale from Milan!
Milano'dan batan gemini malları.
Liquidation of assets.
Varlıkların tasfiyesi.
Unless there is a drastic increase in sales, and a liquidation of your past due accounts receivable, the company is going to be insolvent in approximately three months.
Satışlarda köklü bir artış olmadıkça, ve geçmiş elde edilebilir hesaplarınız tasfiye edilmedikçe, şirket yaklaşık üç ay içinde iflas etmiş olacak.
Liquidation... And the circuit is completed automatically.
Böylece, termostata göre sıvıların değişim göstermesi devrenin tamamen otomatik işlemesini sağlıyor.
That will be acceptable, mr. Wordsworth, provided your liquidation is accomplished within the 48-hour period.
Bu kabul edilebilir, Bay Woodsworth, ancak yok edilmenizin 48 saat içinde gerçekleştirilmesi koşuluyla.
Now, as to the time of the liquidation, mr.
Evet, idamınızın tam olarak zamanı ne, Bay Woodsworth?
I take it you've had a talk with whoever is assigned to your liquidation.
Yok edilmenizle, görevlendirilen kişiyle görüştünüz sanırım.
Would you like to know the method that i've chosen for my liquidation?
İdamım için nasıl bir yöntem seçtiğimi bilmek ister misiniz?
I thought Old Shatterhand fair was omdatje said liquidation our rights respects.
Old Shatterhand'in adil olduğunu sanıyordum Bizim haklarımıza saygı duyacağın söylenmişti.
Africans must remember that they also suffered a form of Nazism, exploitation, physical and spiritual liquidation deliberately executed.
Afrikalılar'ın hatırlaması gereken ; onlar da bir tür Nazizm ile yaşadılar. Bir tür sömürü, maddi ve manevi likidasyon.
He was once head of a liquidation camp for political prisoners.
Daha önce siyasi suçluların bulunduğu bir toplama kampını yönetiyordu.
This program proposed... the liquidation of the foreign monopolies, expropriation of large estates, the cancellation of treaties that were hindering the national economy, nationalization of the main sources of our economy, workers'control on production and trade.
Bu program yabancı tekellerin tasfiyesini büyük taşınmazların kamulaştırılmasını ulusal ekonomiye zarar veren antlaşmaların iptal edilmesini temel ekonomik kaynakların ulusallaştırılmasını işçilerin üretim ve ticareti kontrol etmelerini öneriyordu.
The outcome of this policy were the promotion of the private free enterprises and open doors for foreign capital, privatization of national enterprises, liquidation and removal of small industry, subjection to the International Monetary Fund, and a repression against the people.
Bu politikanın sonucu özel girişmciliğin özendirilmesi ve yabancı sermayeye tüm kapıların açılması kamu şirketlerinin özelleştirilmesi küçük ölçekli endüstrinin ortadan kaldırılması IMF'ye itaat ve halka karşı baskı oldu.
They will take care of Mr. Helm's terminal liquidation.
Bay Helm'in ortadan kaldırıImasıyla ilgilenecekler.
Liquidation.
Her şeyi.
Spurred on by Hitler's demands for the immediate liquidation of the "Anzio abscess", he threw all he had into the counterattack.
Hitler'in'Anzio enfeksiyonunun'acilen tasfiyesi için vermiş olduğu emirlerin zorlamasıyla elindeki her şeyi karşı saldırı için kullandı.
Liquidation.
Hesap verme vakti.
Liquidation, Account Balancing, Royal Family
Tasfiyeler, Bilançolar, Kraliyet Ailesi.
So, liquidation!
Pekâlâ, tasfiye!
His children mix with pimps, and him... liquidation!
Oğlu pezevenglere bulaşmış, o hâlâ... tasfiyede!
Very conservative liquidation leaves us $ 190,000 in cash.
En kötü ihtimalle elimize $ 190,000 nakit geçer.
We, in the "special detail," knew that a lack of trains would lead to our liquidation.
Bizler, yani "Gizli Detaydakiler", biliyorduk ki,... ortada tren olmaması bizim ortadan kaldırılmamız anlamına geliyordu.
No, this time I'm in for the long term. lt's not a liquidation. I'm gonna turn it around.
Hayır, bu sefer uzun vadeli düşünüyorum. Bu tasfiye değil. Ben işleteceğim.
Can you people guarantee the liquidation of Bluestar?
Siz Bluestar'ın tasfiyesini garanti edebilir misiniz?
Today was the big crash, the liquidation sale.
Bugün çatırtı vardı,... tasfiye satışı.
I insist on total liquidation.
Kesinlikle hayır.
By the liquidation of the Hollowmade factory... we'll double our corp...
Onun ne mal olduğunu anlarlar. Hollowmade Fabrikası'nın tasfiyesi için...
Excuse me, Miss Shelton... but we were just reminding the stockholders that you strongly advocate liquidation.
- Alberici... sunduğu teklif tamamen ilgimiz dışındadır. Affedersiniz Bayan Shelton ama biz de tam üyelere bu tasfiyeyi şiddetle savunduğunuzu hatırlatıyorduk.
And this weekend only, take advantage of our special liquidation sale.
Ve sadece bu hafta sonuna özel tasfiye satışımızdan yararlanın.
Isaac stayed until the liquidation of the ghetto... then he was taken to a concentration camp.
Isaac'i ise Yahudi Mahallesi'nin tasfiyesi için öldürmeyip bırakmışlar, daha sonra da bir ölüm kampına göndermişlerdi.
Wall Street's in the liquidation business these days, Jorgy.
Wall Streeet'te bugünlerde tasfiye işi yaygın, Jorgy.
It's not a liquidation.
Bu tasfiye değil. Ben işleteceğim.
actually, the rest of your creditors... have decided to push for liquidation.
aslında, alacaklılarınızın geri kalanı... tasfiye olunmasına karar verdiler.
Are we still going for liquidation?
Hala tasviyeyi yapıyor muyuz?
- It's the same guy we used on the MacKenzie liquidation.
- Mackenzie tasviyesinde kullandığımız aynı adam.
And whoever assumes control over his finances, will have to oversee the liquidation sale of his assets, assume responsibility for the outstanding balance, and, of course, there's our bill.
Ve hesaplarının kontrolünü kim üstlenirse, varlıklarının paraya çevrilmesiyle ilgilenecek, borçlarının sorumluluğunu üstlenecek. Ve tabii bizim ücretimiz de var.
As requested, I'm consolidating the matrimonial assets for liquidation.
Seni hala düşünüyorum... ilişkimizi de. Mucizeye inanıyorum. - Tam olarak neler dönüyor burada?
I therefore have to inform you that Barings is insolvent....,.and will go into immediate liquidation.
Barings'in iflasını resmen açıklayalım... sonra da likidasyona gidelim.
He set the liquidation of your team as a condition to the assassination of El-Aziz.
Gördüğün gibi, senin ekibinin tasfiyesini, El-Aziz suikastının... bir gerekliliği olarak öngörüyor.
That'll be up to the State Liquidation Bureau.
Hala, evini kaybetmiş insanlara yardım edebiliriz. Geri kalan işlere şehir operasyon bürosunda devam edilecek.
Liquidation of assets : there are no common assets.
Malların paylaşımı : Taşınmazlar üzerinde..
THE LIQUIDATION OF OIL
PETROLÜN TASFİYESİ
We nearly went into liquidation.
Neredeyse tasfiye sürecine girmiştik.
What do you think a double liquidation costs normally?
İki kişiden kurtulmak 30.000 mi eder zannettin yoksa?
Did you forget that I was right behind you in the alley when you decided to have your liquidation sale?
Sokakta malını nakde çevirmeye karar verdiğinde tam arkanda olduğumu unuttun mu?
Under executive order 1345, issued by Chairman Wesker for gross misconduct in the field I sentence you to summary liquidation.
Başkan Wesker'ın çıkardığı 1345 sayılı kanuna göre itaatsizlik ve görevi suistimal nedeniyle.. ... seni tasviyeye mahkum ediyorum.
Liquidation?
Tasviye mi?
Well, this batch is scheduled for liquidation in what, two or three days?
Şey, bu grup imha edilecek. Neydi? İki üç gün içerisinde miydi?
Can you people guarantee the liquidation of Bluestar? No sweat!
Siz Bluestar'ın tasfiyesini garanti edebilir misiniz?
Today was the big crash. Liquidation sale.
Bugün çatırtı vardı,... tasfiye satışı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]