English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Liquors

Liquors translate Turkish

50 parallel translation
Montgomery is a man to trust, Mr. Parker, Especially in the selection in the ordering of your liquors.
Montgomery güvenilir birisidir Bay Parker özellikle sipariş verilen içkilerin seçilmesi konusunda.
Panama Smith, in view of the evidence presented in your behalf by your codefendant and because the arresting officers failed to detect you actually selling intoxicating liquors, I find you not guilty.
Panama Smith, diğer davalının verdiği delillere bakıldığında ve tutuklayan polislerin senin alkollü içki sattığını kanıtlayamaması yüzünden seni suçsuz buluyorum.
- We have liquors. Want any?
- Konyak isteyen var mı?
Southside Liquors.
Southside İçki Dükkanı.
"... several vials of strange liquors, pots of ointment... "
"Tuhaf likör şişeleri, içinde merhem olan çömlekler..."
... to abstain from all distilled, fermented malt liquors... including wine, beer and cider.
... damıtılmış ve fermente edilmiş tüm içkilerden uzak durmam için Tanrı bana yardım ediyor.
and Cognac... But I've found the King of liquors...
Konyak var ama ben içkilerin kralını buldum.
My very own blend of special imported liquors.
Bu karışımı, özel ithal içkilerle kendim hazırlıyorum.
Champagne from "Bernie's Liquors," cab rides all over hell, a new...
Bernie'nin dükkanından şampanya taksiyle sağda solda gezmeler.
Kinda like the gun I took off one of you shits at the BK Liquors.
Geçen ay BK Likör mağazında sizden aldığıma benziyor.
Now, Apu, Mrs. Simpson claims that she forgot... she was carrying that bottle of delicious bourbon... brownest of the brown liquors... so tempting.
Simpson o şişeyi aldığını unuttuğunu iddia ediyor nefis burbon şişesini. Pekala, Apu, Bn. Esmer içkilerin en esmeri.
Mrs. Miggins'breakfast from Val's Liquors.
Bayan Miggins'in kahvaltısı Val'in dükkanından.
187, at Barabian Liquors.
Barabian içki dükkanında.
- Tee Liquors? I don't know, faggot!
Oğlancılık bilmem.
From Circus Liquors.
Liquors sirkinden.
Jazz, cabarets, liquors.
Jazz, kabareler, içki.
Liquors drunkened me!
İçkiler beni sarhoş etti!
By our projections, this plan will increase the market shares of Lincoln Gerald Liquors by a whopping eight percent in as little as two years.
Öngörülerimize dayanarak, bu plan Lincoln Gerald Likörlerinin piyasa değerini iki sene kadar kısa bir zamanda. % 8 kadar artıracak.
Place called Looney Liquors.
Looney Liquors diye bir yer.
Does odd jobs after that, including clerking at Looney Liquors.
Sonra tuhaf işler yaptı, buna Looney Liquors'da kasiyerlik dahil.
Questioned in another, same year, Blanchard Liquors released on lack of evidence again.
Aynı yıI Blanchard Liquors soygunuyla ilgili sorgulandı. Yine delil yetersizliğinden bırakıIdı.
Sales slip said "Jenko Liquors."
Satış etiketi : "Jenko Liquors."
Are you still in John's Liquors?
John Gölü'ne her zaman yakın mısın?
All right. For you, I will give up all clear liquors.
Tamam, senin için alkole son veriyorum.
So he set off on one last drive, over to Tiny's Liquors which specialized in fine wines and bought a bottle of 2001 Azalea Springs Merlot which set him back almost $ 70.
Böylece son bir kere Tiny'nin içki dükkanına gitti. Burası kaliteli şaraplar konusunda uzmanlaşmış bir yerdi. 70 dolarlık 2001 yılı mahsülü Azalea Springs Merlot şarabından aldı.
Rest assured, Newbie, even if we did talk from morning till night about all the big and tiny things that matter most to me, the big being my son Jack, a cure for cancer, the resurgence of the hardshell taco... The small being my exwife Jordan, wind energy and all fruitinfused liquors, your name still would not have come up.
Emin ol ki Çaylak, eğer sabahtan akşama kadar, benim için önemli olan büyük ve küçük şeyler hakkında konuşsak ; ki büyük olanlara oğlum Jack'i, kansere çare bulmayı, sert kabuklu taco'nun tekrar dirilmesini, küçük olanlara, eski karım Jordan'ı, rüzgâr enerjisini ve tüm meyveli likörleri sayabiliriz ;
- Before us are the liquors of the various -
Karsımızda cesitli icki...
Circus of Liquors.
Alkol ve sigara satın almış.
( auto-dial beeping ) Hello, Christopher's Liquors?
Alo, Christopher'ın Likörleri mi?
See, I find if I stick with the clear liquors... vodka, gin... I know where I stand.
Vokta ve cinle alkol almaya devam etsem bile nerede durulması gerektiğini bilirim.
And my liquors.
İçkileri de.
Those Ogdenville guys piled me with their native liqueurs and liquors.
Şu Ogdenville halkı, yerli likör ve içkileriyle beni gaza getirdiler.
They've got a shot from a security camera at Fairview Liquors that puts him there at the time Julie was attacked.
Fairview likör dükkanının kamerasından görüntü almışlar. Tam Julie'nin saldırıya uğradığı saatte orada olduğu görünüyor. - Bunu nasıl bilebilirler?
On my right is a wet bar with two bottles of vodka, two bottles of scotch, and assorted other liquors.
Sağımda bar var. İki şişe votka iki şişe skoç ve değşik likörler.
All right, push the premium liquors.
Pekala, ödül olan likörleri hazırla.
I have witness testimony that you knowingly and willingly stored and transported intoxicating liquors. A direct violation of the Volstead Act.
Bilinçli ve istekli bir şekilde alkollü içecekleri barındırdığınıza ve taşıdığınıza dair tanık ifadesi Volstead kanununun direkt ihlalini kanıtlamaktadır.
I prefer top-shelf liquors to my right and well brands to my left, and we'll need twice as many pint glasses.
En kaliteli likörlerin sağ tarafımda orta kalitedekilerin ise sol tarafımda durmasını tercih ederim. Ve en az iki tane yarım litrelik bardağa ihtiyacımız var.
Are those also medicinal liquors that are good for you?
Onlar tıbbi içkiler?
'And then add two tablespoons of orange liquors to the yolks.'
İki çorba kaşığı portakal likörünü yumurta sarılarına ekleyelim.
You like your clear liquors.
İçkini sade seviyorsun.
We have a variety of old liquors served in strange containers.
Tuhaf kaplarda servis edilen birçok çeşit içkimiz var.
That's right liquors liquor.
Neyse, içki içkidir.
From the Dumpster behind Laddie Liquors, right where Billy Reese stopped
Laddie içki dükkânının hemen arkasında çöp kutusundan.
The bad news is we found the gun right where you left it behind Laddie Liquors with your fingerprints on it in the Dumpster with the ballistics matching the murder weapon.
Kötü haber, silahı Laddie içki dükkânının arkasında bıraktığın yerde üzerinde parmak iziyle bulduk. Balistik cinayet silahıyla eşleştirdi.
Moved into Front Street, Quadro's Liquors, beauty supply, Lana's place, all started paying protection.
Front Sokağına da bulaştılar. Quadro'nun İçki Dükkanı güzellik salonu, Lana'nın mekanı. Hepsi koruma için para ödüyor.
You know this is one of the most expensive liquors in the world?
Bu dünyanın en pahalı içkilerinden, biliyor musun?
But at least the liquors always first-class.
En azından likör birinci sınıf ama.
Unfortunately, there are over 6,000 other individual collectors spread out across the globe, so I chatted up Eddie down at dl liquors in Dupont, asked him what to give you for Christmas, and he suggested...'94 du Bellay.
Maalesef, bunlardan da her bir bireysel koleksiyoncudan bütün gezegene dağılan aşağı yukarı 6000 tane var. Bende Dupont'deki DL Likör mağazasına gittim ve Eddie'yle biraz sohbet ettim. Ve ona Noel için ne almam gerektiğini sorduğumda bana önerdiği şarap,'94 du Bellay oldu.
Good-bye, sweet liquors that didn't let Marge know I was drunk.
Hoşçakalın, Marge'ın sarhoş olduğumu anlayamadığı güzel içkiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]