English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Listen to what i have to say

Listen to what i have to say translate Turkish

205 parallel translation
Just listen to what I have to say
Sana diyeceklerimi hele bir dinle.
If you could understand that, you could listen to what i have to say with an open mind.
eğer yapabilseydin anlardın, donmuş olarak beni dinliyorsunuz söylemek istediklerinizi anlıyorum rahat olun.
Not until you listen to what I have to say.
Söylemem gerekenleri dinleyinceye kadar olmaz.
Listen to what I have to say.
Söyleyeceklerimi iyi dinleyin.
Won't you listen to what I have to say? !
Söylediklerimi dinlemeyecek misin?
So listen to what I have to say.
Şimdi söyleyeceklerimi dinle.
You're gonna listen to what I have to say.
Beni dinlemek zorundasın.
Now listen to me. You must listen to what I have to say.
Şimdi beni dinle, söyleyeceklerimi dinlemelisin.
Both of you, and listen to what I have to say.
İkiniz de. Ve söyleyeceklerimi dinleyin.
It seems you never want to listen to what I have to say.
Söyleyeceklerimi dinlemek istemiyormuş gibi görünüyorsun.
You must listen to what I have to say.
Benim mutlaka dinlemelisiniz.
Listen to what I have to say.
Söylediklerime inanmalısınız.
Please listen to what I have to say.
Söylediklerime kulak as lütfen.
Just cut the garbage and listen to what I have to say.
Zırvalamayı kes de lafımı dinle.
Listen to what I have to say!
Söyleyeceklerimi dinlemek zorundasın!
Be quiet and listen to what I have to say. Ranma Saotome!
Hep böyle şeyler yaptığından erkekler senden hoşlanmıyor!
Only if you promise to listen to what I have to say!
- Eğer söylediklerimi dinleyeceğinin söz verirsen!
You're not going anywhere until you listen to what I have to say.
Ama beni dinlemek zorundasın.
No, no. Mala, don't say that. Listen to what I have to say.
Evet, ama o bir yanlış anlamadır.
I want you both to listen to what I have to say
İkinizinde söylemem gerekenleri dinlemenizi istiyorum
Just listen to what I have to say
Sadece söylemem gerekenleri dinleyin
I came here to talk to you about something. The least you can do is listen to what I have to say.
Buraya bir şey konuşmaya geldim en azından dinleyebilirsin.
Now, listen to what I have to say very carefully, OK?
Şimdi, söyleyeceğim şeyleri iyi dinle. Çok dikkatli dinle tamam mı?
I would hope that after everything that we have been through that you would at least have the courtesy and the decency and not to mention the respect to listen to what I have to say.
Birlikte yaşadığımız bunca şeyden sonra en azından söyleyeceğimi dinleyecek inceliğe, terbiyeye ve saygıya sahip olduğunuzu umuyordum.
But before you do, perhaps you'll listen to what I have to say tonight.
Ama yazmadan önce, belki bu gece söyleyeceklerimi dinlemelisiniz.
People of Namwon, listen to what I have to say. Don't try to bear a son.
Fakat.. sen gerçekten eski valinin oğluyla mı evlisin?
No, first, you're gonna listen to what I have to say to you. And then after that you can do whatever it is you need to do.
hayir.. ilk olark size soyleyeceklerimi dinleyin ve ne yapmak istediginize sonra karar verin.
Or you can listen to what I have to say. Find out what's going on.
Ya da söyleyeceklerimi dinleyip neler olup bittiğini öğrenirsin.
Listen to what I have to say
Söyleyeceklerimi dinle
Listen to what I have to say
S öyleyeceklerimi dinle
Listen to what I have to say.
Dediğimi iyi dinleyin.
You got 30 seconds to listen to what I have to say.
30 saniyen var. Söyleyeceklerimi iyi dinle, Anladın mı?
Seems maybe I should at least listen to what you people have to say about all this.
Görünüşe bakılırsa, en azından bu konuda söyleyeceklerinizi dinlemeliyim.
Listen, I have to talk to you, but what I have to say isn't very pretty.
Bak, söylemem gereken şeyler var ama bunların pek hoş olmadığını belirtmeliyim.
With regard to this loss, I think what you should do is to talk if you have something to say. Do not shy we would be happy to listen.
Şu sızıntı konusunda aklında bir şey varsa düşündüklerini çekinmeden söylemelisin Harry.
No, I'll listen to what you have to say here, in front of Yukiko
Hayır, bana diyeceğin bir şey varsa, Yukiko'nun yanında söyle.
I just want you to listen to what I say... and not have a preconceived opinion.
Sadece söylediklerimi dinlemeni... ve peşin hükümlü olmamanı istiyorum.
Now I know that he will have a very important message for each one of us, so I want you all to listen very attentively... to what he has to say to you.
Şimdi biliyorum ki kendisinin her birimize önemli bir mesajı var. Bu sebepten söylemesi gerekenleri tüm dikkatinizi vererek dinlemenizi istiyorum sizlerden.
Yeah, well, listen, I just wanna say that what Sonny Steele's done... is wonderful news for the animals of this country, and that's all I have to say.
Sonny Steele'in yaptığı şey bu ülkedeki hayvanlar için şahane bir haber. Tüm söyleyeceğim bu.
If you won't go now, listen to what I'll have to say,
Beni iyi dinle... eğer öldürmeye gitmezsen
Once I've got involved in your Clan's business I have to listen to what you say Alright, let's go
Ama bir kere davanıza bulaştım işte sen ne dersen onu yapacağım hadi gidelim
And he never, uh, stop, listen what I have to say.
Ve o asla durup söylemek istediklerimi dinlemedi.
Listen to me! Hear what I have to say.
Söylemem gerekeni duyun.
I sit on that stool, listen to what you have to say for 60 seconds, and I get $ 100?
Burada sizi 60 saniye daha dinlersem 100 dolarım olacak.
I always listen to what you have to say.
Söylediklerini her zaman dinlerim.
Look £ ¬ the neighbors just wanna come over to ask for our help... and I think the least we can do is listen to what they have to say.
Bak komşular buraya sadece bizden yardım istemek için geliyorlar... Ve bence en azından söylemek istedikleri şeyleri dinlemeliyiz.
Come over for lunch tomorrow and I'll listen to what you have to say.
Yarın öğlen yemeğine gel, söyleyeceklerini dinleyeyim.
Now listen carefully to what I have to say.
Simdi anlatacaklarimi dikkatle dinle.
YOU'RE GOING TO LISTEN TO WHAT I HAVE TO SAY!
Sen Billy'ye kızdığın için, babamla öpüştün.
Listen carefully to what I have to say.
Söyleyeceklerimi dikkatle dinle.
Today's girl, listen you, what I have to say you hear that too "
Bugünün kızları. Beni dinleyin. Ne diyeyim sizin kalbinize? "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]