English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Logging

Logging translate Turkish

385 parallel translation
I get hungry when I go logging.
Ağaç kestiğim zamanlar çok acıkıyorum.
It used to be a logging road.
Eskiden kütükler oradan taşınırdı.
This is Lars, my old logging'boss.
Bu Lars, kerestecilik den, eski patronum.
There's a logging road down in those woods.
Ormanı kesip buraya yol açıyorlar.
"Here is a rifle as logging."
"Şu an günlük çatışmalardan biri gerçekleşiyor."
It's up the logging'camp right now.
Şu an keresteciler kampında.
No, logging here ended last year.
Hayır, ağaç kesme işi geçen sene bitti.
When I've finished logging it.
- Deftere işledikten sonra.
I'm going up to the logging camp.
Tomrukçuluk kampına gidiyorum.
My husband is up at the logging camp.
Kocam tomrukçuluk kampına gitmişti.
I can try to get you a tap, but the phone company will not install a tracer until they've completed a whole logging process.
Sana bir dinleyici cihaz bulmaya çalışırım, ama, telefon şirketi de, tam bir kayıt tamamlayana kadar telefona bir izleyici monte etmeyecektir.
There's a foreman of a logging camp, he's trying to hire a crew.
Oduncunun biri yanında çalışacak adamlar arıyormuş.
We're logging more overtime than the town can afford.
Belediyenin ödeyemeyeceği kadar fazla mesai yapıyoruz.
It's too big, it's a logging truck!
Evet, çok büyük bir kamyonu var.
The insurance people are balking on the logging trucks.
Sigorta adamları kütük kamyonları üzerinde gitmekte direniyor.
- An old logging road.
- Eski bir tali yol.
Hello to the mysterious stranger in a logging camp.
Merhaba keresteci kampındaki gizemli yabancı.
A logging man needs a logging dog.
Bir kerestecinin köpeği olmalıdır.
- My husband was a logging man.
Kocam kereste işindeydi.
- My husband was a logging man. - Oh?
Kocam kereste işindeydi.
He says it's probably the early or mid 1700s. When Derry was a logging town - Hold this.
Muhtemelen 1700'lerin başı ya da ortasında Derry bir oduncu kasabasıyken.
The insurance people are balking on the logging trucks.
Ve güzel yanı, bu şeyin % 2'sine zaten sahipsin.
In comes our logging company to thin out the clutter.
Şirketimiz bu karmaşayı çözmek için müdahele edecek.
I'd like to give you a logging permit, I would, but, uh... this isn't like burying toxic waste.
Sana kesim izni vermek isterim, vereceğim de, ama, uh... Bu zehirli atıkların gömülmesi gibi değil.
Do I get my logging permit?
Kesim iznimi alabilir miyim?
Harry. I found that car on the logging road just like you said.
Arabayı tomruk taşıma yolunda buldum, aynı onun dediği gibi.
What's he doing? He's logging on the computer.
Bilgisayarı açıyor.
Yeah, well, you know they took away our logging contract, Dallis?
Evet, orman sözleşmemizi aldıklarını biliyor musun, Dallis?
Did you create this incident to get out of your logging contract?
Orman sözleşmesinden kurtulmak için mi bu olayı yarattın?
Where the logging industry keeps raping the old-growth forest which the endangered spotted owl depends on for sanctuary.
Tomrukçuluk endüstrisinin doğal yaşlı ormanı katletmeye devam ettiği ve bu sebeple tehlikede olan baykuşların tek sığınak yeri olan oregon'dan.
Logging in.
Giriş yapılıyor.
They call themselves "monkey wrenchers"... the guys who drive spikes into trees, sabotage logging equipment and otherwise make life miserable for lumberjacks and lumber mills.
Kendilerine "Monkey Wrencher" diyorlar. Ağaçlara demir çubuklar çakıyorlar ağaç kesme teçhizatlarını sabote ederek, kerestecilerin ve kereste fabrikalarının işlerini zorlaştırıyorlar.
A logging road.
Bir günlük yol
No one calls my wife a tacky, chocolate-snarfing, couch-butted beehive-headed parasite who snores louder than a logging mill.
Kimse benim karıma tembel, çikolata delisi, kanepe popolu, kovan kafalı ve bir hızardan daha yüksek sesle horlayan bir parazit diyemez.
There doesn't seem to be a way of logging onto the Net.
Net'e bağlanmanın bir yolu yok gibi görünüyor.
Logging off for now.
Bizden bu kadar.
He'd been logging heavy hours.
Ağır bir çalışma temposundaydı.
Just logging off.
Kapatıyorum.
I'm logging the fact that at 2 : 30 I was prohibited from treating an ankle injury.
Saat 2 : 30'da bir bilek burkulmasını tedavi etmeme izin verilmediğini yazıyorum.
We do not show them deforested hillsides and logging equipment, Phil.
Çorak tepelerle kereste makinelerini değil.
- [Gulps] - l seen the way you logging me inside.
İçerde bana nasıl arzuyla baktığını gördüm.
[With Deep Voice] I'm logging you too.
Ben de sana arzuyla bakıyorum.
I'm logging you too.
Ben de sana arzuyla bakıyorum.
We have heavy call logging.
Bütün hatlarımız doludur.
Let's try logging on one by one
Tek tek herkesin hesabına girip bakalım.
He re-routes his sessions so it seems he's logging in at a new location.
Çok akıllı. Oturumlarının yerini değiştirdiği için, hep yeni bir yerden bağlanıyor gibi görünüyor.
What am I bid... for the logging rights to Springfield's oldest redwood tree?
Springfield'ın en yaşlı sekoya ağacı için ne teklif alacağım?
Here's the logging road coming into here.
İşte buraya gelen bağlantı yolu.
- l've been logging a lot of flight hours.
Sürekli uçuştayım.
The lawyers for Potter's Logging Company argued, since she's the only one there's no chance for survival anyway.
Potter's Kereste Şirketi'nin avukatları, zaten ayı tek kaldığı için neslin devam şansı olmadığı görüşünde.
Well, I got news for you... your logging crew is taking trees that nobody has a right to.
Öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]