Look at me when i talk to you translate Turkish
61 parallel translation
Look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken bana bak.
Look at me when I talk to you.
Konusurken yüzüme bakin.
Look at me when I talk to you!
Seninle konuşurken yüzüme bak!
Look at me when I talk to you! You're too selfish!
Dallas'taki bütün Gizli Servis elemanları sorguya çekildi.
Look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
- Look at me when I talk to you.
Benimle konuşurken bana bak, Pablo.
Look at me when I talk to you!
Seninle konuşurken bana bak!
- Everybody... - Frank, look at me when I talk to you. - What?
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I talk to you, Polack scum.
Seninle konuşurken yüzüme bak pislik Polack.
Look at me when I talk to you, dammit!
Seninle konuşurken, yüzüme bak kahrolası!
- You should look at me when i talk to you.
- Seninle konuşurken bana bakmalısın.
Look at me when I talk to you
Baksana bana, seninle konuşuyorum.
You look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak!
You could at least look at me when I talk to you.
En azından, seninle konuşurken bana bakabilirsin.
Look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak! Seni burada bırakayım mı?
Look at me when I talk to you!
Bir daha pardon. Bir tik daha. Seninle konuşurken bana bak!
You look at me when i talk to you.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
Just look at me when I talk to you!
Sana konuşurken yüzüme bak!
Hey, you look at me when I talk to you!
Hey, seninle konuşurken bana bak.
You look at me when I talk to you!
Konuşurken bana bak!
Look at me when I talk to you, homes!
Seninle konuşurken yüzüme bak, ezik!
Look at me when I talk to you.
Ben konuşurken yüzüme bak!
You look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken bana bak.
Look at me when I talk to you.
Konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I talk to you, damn it!
Seninle konuşurken yüzüme bak, kahrolası.
Look at me when I talk to you!
Senle konuşurken bana bak!
Look at me when I talk to you.
Bana bak konuşurken
You don't look at me when I talk to you, I hurt you!
Sana konuşurken bana bakmazsan, canını yakarım!
And look at me when I talk to you.
Ve saninle konuşurken bana bak.
Fouad, look at me when I talk to you.
Fouad, senle konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I talk to you.
Seninle konuşurum yüzüme bak benim.
Look at me when I talk to you.
Sana hitap ederken bana bak.
Look at me when I talk to you.
- Sizinle konuşurken bana bakın.
Look at me when I talk to you.
- Seninle konuşurken yüzüme bak!
You look at me when I talk to you.
Seninle konuşurken, yüzüme bakacaksın.
Why don't you look at me when I talk to you?
Seninle konuşurken neden yüzüme bakmıyorsun?
WHEN YOU LOOK AT ME, WHEN YOU TALK TO ME, I'M BEING MOCKED. I'M SORRY.
Benimle alay ediyorsun.
Look at me when I talk to you.
Ben konuşurken yüzüme bak.
Look at me when I talk to you.
Hangi sizden bahsediyorsun?
Look at me when I talk to you.
Teşekkürler. Annem aldı.
Look at me in my eyes when I talk to you.
Seninle konuşurken gözlerime bak.
You know... most people look at me when I talk to them.
Biliyor musun? Çoğu insan ben konuşurken bana bakar.
Look at me when I'm trying to talk to you.
Konuşurken yüzüme bak.
You might have a cracking little arse on you, but when I talk to someone, I expect them to look at me.
Muhteşem bir kalçan olabilir ama ben biriyle konuşurken bana bakmalarını beklerim.
Why do I get the feeling that half the reason you talk to me is the way people look at you when you're talking to me?
Neden içimde benimle konuşmanın yarı nedeninin insanların benimle konuşurken sana bakma şekli olduğuna dair bir his var?
You know when you talk to like an old man, or at least for me, you know, they'll say like, "It's weird when we talk because I feel your age," and then I look in the mirror and I'm not.
Bilirsin yaşlı bir adam gibi konuştuğunda ya da bana göre öyle şöyle derler, " Konuşmamız enteresan çünkü senin yaşını biliyorum ve sonra aynaya bakarım ve öyle değildir.
When I talk about this to people like you, they just look at me like I'm crazy.
Bu durumu senin gibilerle konuştuğumda, bana deliymişim gibi bakıyorlar.
Look at me, when I talk to you.
Sana seslenirken bana bak.