Lookee translate Turkish
144 parallel translation
Lookee here, Pastor Pile. Alvin York done shot his initials in this tree.
Şuna bak, Papaz Pile, Alvin York ateş ederek baş harflerini ağaca yazmış :
- That's what I'm a-doing. Well, I never... Lookee here...
Ben asla- - baksana buraya!
Lookee here, Alvin York, if I wanted Zeb Andrews for a husband, I reckon I could get him without your acting so noble.
Buraya baksana sen, Alvin York, Zeb Andrews'i koca olarak isteseydim eğer senin bu soylu davranışın olmadan da bunu yapabilirdim.
Now lookee here, old chap, ever the best of friends.
Bana bak eski dostum, sen her zaman en iyi dostum oldun.
Hey, lookee here now.
Şuraya bir bakın hele.
Well, now, lookee here.
Şuraya bak.
- Lookee, let's play fireman.
- Hadi itfaiyecilik oynayalım.
- Lookee, there goes Mars.
- Bak, işte Mars. - Acele et.
And lookee here. I found a piece of looking glass for you.
Ve işte, size bir parça ayna bulmayı başardım.
Lookee there!
Şuraya bakın!
Lookee here, Kingo.
Bak buraya Kingo.
Lookee at the new waitress.
Şu yeni garsona bak.
Lookee here.
Şuraya bak.
Lookee here.
Şuna bakın.
Well, lookee here, it's the Milner crew.
Şuraya bak, Milner ekibi.
Well, lookee here!
Güzel, buraya bak!
Well. Lookee here.
Şuraya bak.
Lookee here. Tyre tracks.
Şuraya bakın, lastik izleri.
Oh, lookee here!
Bak buradaymış!
Well, lookee who's here.
Bak hele, kimler varmış burada.
Rogers, lookee here, man.
Rogers, buraya bak adamım
Oh, lookee here.
Oh, burayabak.
Lookee here, young sportsman.
Şuraya bak genç sporcu.
- Hold on, H. I.. Now lookee there.
- Dur, H.I. Şuraya bir bak.
! " Lookee here.
! " diyorlar. Şuraya bakın.
Lookee here. I'm a little light, so... how'bout a loan?
Neyse, baksana Elim yine biraz sıkışık.
All right, lookee, why don't we pause for a moment of silence, kinda send Rick our thoughts, wherever he is.
Şu an her neredeyse, Rick'e düşüncelerimizi sunmak için saygı duruşunda bulunalım.
Well, well, lookee here.
Güzel, güzel şuraya bakın.
Lookee here, JT.
Buraya bak, JT.
Lookee, lookee, lookee.
Şuna bak hele.
Lookee what we got here.
Bakın burada ne varmış?
Well, well, well, men Lookee here
Bak sen şu işe! Kimler varmış burada.
Well, lookee here.
Vay canına.
Well, lookee here.
Suraya bir bakin.
Well, lookee there!
Bakın şuraya.
Lookee, lookee.
Gel! Gel!
Lookee Ned, there's some deers.
Bak Ned, işte birkaç geyik!
Lookee here, it's your old stuffed bear
Şuraya bak, oyuncak ayın.
But lookee what we got.
Ama bak biz ne aldık.
- Well, well, well. Lookee here.
Bakın kimler gelmiş.
Mmm! Lookee, lookee, lookee.
Bakın, bakın, bakın.
Mr. Mulder, lookee here.
Bay Mulder, dinleyin.
Lookee here!
Şuraya bakın.
Lookee what the wind blowed in.
Bak sen.
Lookee here.
Şuna bak.
Lookee there, my shoe's undone.
Şuraya bak, ayakkabımın bağcığı çözülmüş.
[Mock Gasp] Mmm. Ooh, lookee here.
Ah, bu da nesi.
Lookee here.
- Buraya bak.
" Hey, everybody, lookee here.
" Buraya bakın millet.
Oh, me no lookee.
Ben bakmamak.
Lookee here.
Şuraya bakın.