English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Loosing

Loosing translate Turkish

123 parallel translation
This is only trick, for me loosing my bet.
Bu iddiamı kaybetmem için numara.
Look Howard, they are loosing it.
Halatları alıyorlar.
Loosing honor!
Onurunu kaybetme!
- No, you can't risk it! We can't risk loosing that jeep.
O jipi kaybedemeyiz.
I kept it a secret, for fear of loosing her.
Ama bunu sır olarak sakladım. Onu kaybetmekten korktum.
I seem to be loosing my mind.
Aklımı kaybediyor gibiyim.
I'm loosing all my reflexes, you should be careful. You're not leaving me with a lot of options.
Reflekslerim yavaşlamaya başladı, her an hata yapabilirim.
I'm loosing my mind.
Aklımı kaçırıyorum.
I thought I was loosing my mind.
Aklımı kaybediyorum sandım
And you, to avoid loosing it, you want to keep him inside?
Yani kübünün kırılmaması için onun içeride mi kalmasını istiyorsun?
- So, he is not loosing?
- Eee... Yenilmiyor.
Agha is loosing!
Ağa gidiyor.
Why this has happened? Why are we loosing our land?
Niye yurdumuzdan, yerimizden olduk?
He was very worried about you... and extremely angry with us for... let's say, loosing you. What a bastard.
Sizin için çok endişelenmiş ve bize çok kızdı, sizi kaybetmekten korkmuş diyelim.
Excuse me, sir, but we're loosing its signal.
afedersiniz, efendim, ama sinyalini kaybediyoruz.
I'm loosing my marble suddenly out of the clear blue sky...
Berrak mavi gökyüzü aniden mermere dönüyor ve kayboluyorum...
You're in a danger of loosing this button here.
Biliyor musun şuradaki düğmen kopmak üzere.
What do you mean "I'm loosing my nerve"?
Cesaretimi kaybettiğimi söylemekle ne kastediyorsun?
- Screw you "loosing my nerve"! - You're loosing your nerve.
Lanet olsun sana, cesaretimi kaybediyormuşum!
He's loosing everything.
Bowles her şeyini kaybediyor.
Why's he loosing the horses?
Atları neden başıboş bırakıyor?
The musicians we'd hired kept loosing track. Business slowly picked up but we were up to our neck in debt.
Yavaş yavaş işlerimiz yoluna girmeye başlamıştı ama bu arada gırtlağımıza kadar borç içindeydik.
And now I'm loosing you to your stupid business.
Şimdi de onu bu aptal işlerine tercih ediyorsun.
And they talk about how they felt when the sun was loosing its power,
Güneş etkisini kaybetmeye başladığında nasıl hissettiklerini anlatırlar birbirlerine,
- l am not loosing her again.
- Onu bir daha kaybetmeyeceğim.
We're loosing men fast out here!
Çok hızlı adam kaybediyoruz!
Lois, I'm loosing it!
Lois, kaybediyorum.
But why risk loosing one of them?
Ama ne diye onları tehlikeye atalım?
We're loosing about 10 head a week.
Haftada 10 baş hayvan kaybediyoruz.
I have been winning this dance competition for the past three years... and I am not going to end up loosing this year because of an idiot like you
Ben, üç yıl yıldır bu dans yarışmasını kazanıyorum... Ve senin gibi bir aptal yüzünden kaybetmeme izin vermeyeceğim.
Are you not afraid of loosing your head?
Kafanı kaybetmekten korkmuyor musun?
But compared to running loosing should be easy.
Ama aday olmakla karşılaştırınca kaybetmek kolay gelecek.
I couldn't deal with loosing them.
onları kaybetmeyi göze alamam.
You're loosing him!
Gevşet.
The SS-commander is loosing his patience.
Reichsführer-SS ( Hitler ) yavaş yavaş sabırsızlanmakta.
The troops are loosing heart.
Askerlerin cesareti kırıldı.
So tell me how saving Harper and loosing Hohne does that.
Harper'ı kurtarıp Hohne'u kaybetmenin bunu nasıl yapacağını söyle.
Not only do you not deserve a Nobel Prize... For loosing this man-Ball upon the world... But you are hereby kicked out of the Academy of Science!
Bu insan yumağını dünyaya sunduğun için bırak sana Nobel Ödülü vermeyi Bilim Akademisinden de atıldın!
Marciello, I'm loosing you.
- Marcello... - Seni duyamıyorum.
I'm loosing my father.
Babamı kaybediyorum.
Loosing power.
Aksilik var!
I won't be held responsible for loosing a virus that could prove catastrophic to my own people.
Kendi halkıma felaket getireceği aşikar bir virüsü salmaktan dolayı sorumlu tutulmayacağım.
You're loosing the wrist.
Bileklerini gevşek tutuyorsun.
Damn, Guess Mi-ae's embarrassed of me loosing.
Lanet olsun Mi-ae'yı utandırıyorum.
I'm loosing strength every day.
Her gün, güç kaybediyorum.
You're loosing it.
Kendini kaybediyorsun.
Do I have to explain to you that I'm loosing my fucking mind, can't you tell?
Sana aklımı kaybettiğimi açıklamam mı gerekiyor? Anlamıyor musun?
I'm loosing faith in the production staff myself ; they've reached their limits.
Yapımcılara olan güvenimi yitiriyorum, sınırlarına ulaştılar.
They spread thin there. We are loosing time...
Savunması çok zayıf.
Let's get you all set up, loosing you up and put you in a party
Seni gevşetelim ve partiye adapte edelim.
Quick, I'm loosing blood.
Çabuk ol! Çabuk! Hadisene lan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]