English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Loudly

Loudly translate Turkish

842 parallel translation
The veteran piously framed the glorious lieutenant's Legion of Honor as the two old people's hearts beat loudly...
İki ihtiyarın kalpleri neredeyse yerlerinden çıkacakken emekli asker, Muhteşem Teğmen'in Şeref Nişanı'nı çerçeveletmişti.
But if we speak loudly enough, perhaps he can hear us.
Ancak yeterince yüksek sesle konuşursak sesimizi duyar belki.
[Laughing Loudly] That's just a small sample of what you buzzards are gonna get from now on.
Şu gördüğünüz, siz akbabaların sizi neyin beklediğini gösteren küçük bir örnek.
Loudly, so the neighbors can hear.
- Yüksek sesle söylesin de komşular duyabilsin.
"They also believed in first terrorizing their opponent... by covering themselves in war paint and beating loudly on their tribal drums."
"Ayrıca ilk önce, kendilerini boyayarak ve davul çalarak... düşmanı korkutmaya önem veriyorlar.."
If my heart starts to beat loudly, I take an unusual delight in being the only one to hear it.
Bazen kalbim gürültüyle çarpmaya başladığında onu duyan tek kişi olmaktan büyük zevk alırım.
Why are the bells of Moscow ringing so loudly?
Moskova'nın çanları neden böyle gürültülü çalıyor?
I can't speak very loudly where I am, but I want you to understand this.
Yüksek sesle konuşamıyorum.
I am speaking loudly!
Yüksek sesle söylüyorum zaten!
And for his passage, the soldiers'music and the rites of war speak loudly for him.
Ordu çalgıları ve top sesleriyle, şanına layık olsun cenaze töreni.
Martha, I don't suppose... ( SIGHING LOUDLY )
Martha, sanmıyorum...
You've been advertising it loudly enough.
Yeterince açık olarak ilan ediyorsunuz.
Forgive me while I laugh, loudly and coarsely.
Ben küstahça gülerken, sen beni affet.
But those who remained cheered loudly, lustily and long for Eve.
Ama kalanlar, uzun uzun, kuvvetlice ve yüksek sesle Eve'e tezahürat yaptılar.
It is just as false not to blow your horn at all as it is to blow it too loudly.
Boruyu fazla üflemek kadar hiç üflememek de bir hatadır.
Speak, speak loudly so everybody will hear you
Yüksek sesle konuş da herkes seni duysun.
He's crying loudly.
Çok güçlü ağlıyor.
We played shy and ran away into the garden... screaming loudly, showing off... wildly determined to attract his attention.
Utangaç pozlar takındık, bağrışarak ve gösteriş yaparak... bahçeye kaçıştık. Çılgıncasına dikkatini çekmek istiyorduk.
When he came home today, he was crying loudly and kicking at the furniture.
Bugün eve geldiğinde hıçkırarak ağlıyordu ayrıca mobilyaları da tekmeliyordu.
- Keep talking to yourself, loudly.
- Kendi kendine konuşmaya devam et, yüksek sesle.
They're just arguing. A little loudly, but they're men.
Onu dövüyor, bırakın gireyim.
Very loudly awake.
Bas bas bağırıyor.
The attack will be made by the Japanese. [Spectators Chattering Loudly]
Saldırı Japonlar tarafından yapılacak.
you can have the uniform and all that goes with it. [Spectators Chattering Loudly]
olmaksa üniformamı alabilirsiniz. ülkeniz için iyi bir şeyler
[Voice Breaking ] I'm glad I'm a bad one. [ Spectators Chattering Loudly]
Ne mutlu ki ben kötü bir askerim.
When other babes giggled and gurgled and wiggled I proudly was loudly forlorn!
Diğer bebekler kıkırdayıp aguladığında ben gururla kimsesizliği haykırdım.
If she hasn't seen the empress-You've been knocking too loudly on the door, Bounine.
- Çariçeyi göremediği takdirde... - Kapıyı çalarken çok ses çıkarıyorsun.
Speak loudly, as I'm hard of hearing.
Yüksek sesle konuş, ağır işitiyorum çünkü.
You will complement her on her cleverness... laugh loudly... and then put her back on the train.
Zekiliği hakkında onu kutlayacaksınız bu olaya güleceksiniz ve onu tekrardan trene bindireceksiniz.
Loudly?
Yüksek sesle mi?
Did you call loudly?
Yüksek sesle mi seslendin?
Well, I had the TV playing pretty loudly.
Şey, Televizyonun sesini çok açmıştım.
I suggest if you want to keep your account in this bank, you'd better not discuss your profession quite so loudly.
Hesabını bu bankada tutmak istersen, çok yüksek sesle mesleğini tartışmamanı öneririm
Little fat pigs shouldn't grunt too loudly.
Küçük şişman domuzlar fazla homurdanmamalı.
I'll try not to do it so loudly.
Yüksek sesle yapmamaya çalışırım.
After each catch, you have to loudly call out your number.
Yarışmacıların yakaladıkları balıklar yüksek sesle ilan edilecektir!
Therefore, we do not talk loudly... nor do we engage in useless conversations.
Bu yüzden ne yüksek sesle konuşuruz... ne de gereksiz sohbetlere gireriz.
That we'll be another bitter gin tonic... ( PEOPLE TALKING AND LAUGHING LOUDLY )
Bir cin tonik daha... ( İNSANLAR KONUŞUR VE YÜKSEK SESLE GÜLER )
It is true that people laugh too loudly at my jokes because I am rich.
Zengin olduğum için insanların fıkralarıma kahkahalarla güldükleri doğru.
You couldn't have said it very loudly.
Pek yüksek sesle söylemedin herhalde.
The local people claim that at night he was riding a dolphin, loudly blowing his horn.
Yerel halk, onun geceleyin bir yunusa binerek elindeki boynuzu üflediğini iddia etti.
I happened to sneeze loudly, and the lady heard me.
Biras sesli hapşırmışım... Hanım beni duydu..
You were shouting so loudly. Mother sent me to ask what's wrong.
Sesli konuşuyordunuz... annem ne olduğunu öğrenmem için yolladı.
You called out her name quite loudly.
İsmini hafif yüksekce söylemiştin.
The war drums beat loudly
Genji saflarında olmaya karar verecek.
But loudly, so everyone can hear!
Ama yüksek sesle, herkesin duyabileceği kadar!
Then he shouted loudly :
Sonra da haykırdı :
- Loudly?
- Ciddi mi?
Just as he began to pour some wine... a man with a mustache stood up. He called out loudly :
Tam kadehine şarap doldurmaya başlamıştı ki bıyıklı bir adam ayağa kalktı ve bağırarak :
You are talking too loudly.
Çok sesli konuşuyorsun.
I'm sorry I rang so loudly, I don't know the bell here...
Bu kadar uzun çaldığım için özür dilerim, buradaki zilleri pek bilmiyorum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]