English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lowly

Lowly translate Turkish

618 parallel translation
{ Asuka ( Phone ) } Nothing's changed about his stupid lowly face.
O hiç değişmedi neticede. Hala solgun ve aptal bir yüzü var.
Furusawa, owner of Kyoto's biggest cotton goods store, asking a favour of the lowly Jurakudo because he's in need of some pocket money.
Kyoto'nun en büyük kumaş dükkânının sahibi Furusawa boynu bükük Jurakudo'dan bir iyilik istiyor. Çünkü biraz harçlığa ihtiyacı var.
But confess them with a humble, lowly...
Alçak gönüllülükle ve içtenlikle itiraf...
I, a lowly merchant, do plead with the Mighty Khan for the privilege of adding my humble offerings to those of his noble guests.
Ben mütevazi bir tüccarım. Ulu Hakana, hakir takdimlerimi soylu misafirlerininkilerle beraber kabul etmesi için yalvarırım.
What's shameful is a lowly Barrigni striking a Deburau, treacherously, in public!
Utanç verici olan şey, aşağı seviyedeki Barrigni'nin bir Deburau'ya vurmasıdır ; hem de haince ve topluluk önünde.
Ss I walked out on the streets of Laredo I walked out on Laredo one day I spied a cow puncher wrapped up in white linen wrapped in white linen as cold as the clay beat the drum slowly and play the fife lowly play the dead March as you carry me along take me out to the prairie and lay the sod over me
Sokaklarında yürüdüğüm Laredo'dan günün birinde ardıma bakmadan ayrıldım Bir kovboya gözüm takıldı konulmuş beyaz örtünün içine sarmalanmış buz gibi soğuk kefene Beni uğurlarken ölüm marşıyla davulları ağır çalın, düdüklere yavaş basın Beni kırlara götürüp gömün, üzerimi çimle örtün Bu yalnız ve günahkar kovboyun...
Many follow him, because he loves even the lowly.
Bir çok yandaşı var çünkü en zavallı insanları bile seviyor.
Hideyoshi, the lowly soldier who became shogun.
Yakışıklı asker olan Hideyoshi shogun olmuştu.
A lowly section chief openly defying the deputy mayor.
Kısım amiri üst makamdaki başkan yardımcısına kafa tutuyor.
These couchings and these lowly courtesies might fire the blood of ordinary men, and turn pre-ordinance and first decree into the law of children.
Bu yere yatmalar, aşağılık pohpohlamalar orta malı yüreklerin kanını tutuşturup kurulu düzenleri, anayasaları çocuk oyuncağına döndürebilir.
Here the lowly Keg is dead.
Burada küçük fıçı tükendi.
Not as protector, steward, substitute... or lowly factor for another's gain... but as successively from blood to blood... your right ofbirth, your heritage, your own.
Ama naip, nazır, vekil olarak değil ya da başkası adına ikinci derece bir aracı olarak da değil ; silsileden, kan bağıyla, soydan gelme hakkınızla, tek başınıza ülkenin hâkimi olarak üstlenin.
Because you scientific, not lowly like woman.
Çünkü siz bir ilim insanısınız, kadınlar gibi aşağı değilsiniz.
But do you all think that women are more lowly than men?
Siz hepiniz, kadınların, erkeklerden aşağı olduklarını mı düşünüyorsunuz?
Regarding custom of bowing to king... in fashion of lowly toad.
Kralın önünde aşağılık bir kurbağa gibi eğilme adeti hakkında.
He wills that man should live humbly... and go through life, not reaching after lofty aims... but fitting himself to the lowly and learning from the Gospels... to be meek... and simple of heart.
İster ki insanlar tevazu ile yaşasın ve hayatlarına devam etsin, ve yüksek amaçları olmasın ve İlahiler'den dersini alıp mütevazi olsun alçakgönüllü ve sade yürekli olsun.
And cast into Egypt, into the lowly hut of Amram and Yochabel, the seed of a man upon whose mind and heart would be written
Ve Mısır'a Amram ile Yokebed'in mütevazı kulübesine, aklı ile kalbine Tanrı'nın yasaları ve emirlerinin yazılacağı bir insanın tohumlarını yolladı.
From the mixing feet of treaders to the pouring hands of brick molders moves the constant stream of mud, the lowly seed of tall cities, day after day, year after year ; century after century.
Çiğneyicilerin karıştırıcı ayağından tuğla kalıpçılarının dökücü ellerine kadar her yerden görkemli şehirlerin harcı olan çamur akar, günlerce, yıllarca, asırlarca.
Friends, you saw enter here a waif, a gamin, a lowly caterpillar.
Dostlar, buraya bir küçük kız, çirkin bir tırtıl girdi.
Spent all that junk on healing'the sick and helping the lowly.
Bütün o zımbırtıları, hastaları tedavi etmeye fakirlere yardıma harcayacaktı.
" Can a poor, lowly, advertising man from rural Madison Avenue
" Yoksul, aşağı tabakadan, Madison Avenue'nun dış mahallerinden gelen biri
I'm just a lowly gangster.
Ben sadece alçakgönüllü bir gangsterim.
Your father was once a lowly bank clerk
Babanız bir zamanlar düşük dereceli bir banka memuruydu.
I'm just a lowly blind man.
Ben sadece mütevazi kör bir adamım.
O ineffable magnificence... Here are two lowly insects that were prowling around the ship.
Haşmetlimiz, teknenin etrafında sinsice dolaşan iki aşağılık böcek yakaladık.
Take my yoke upon you and learn of me for l am meek and lowly in heart and ye shall find rest unto your souls for my yoke is easy and my burden is light.
Boyunduruğumu yüklenin ve benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece ruhunuz rahata kavuşur.
A flock of lowly sheep... who cringe and dare not raise their heads.
Kendini bırakmış bir topluluk! Başını eğmiş bir korkak sürüsü.
For a lowly barmaid, it was like a dream come true.
Aşağılık bir garson için, bir düşün gerçek olması gibiydi.
You're just a lowly apprentice.
Sadece basit bir çırak değilsin.
I'm sure you've always had plenty of admirers, and I'm just a lowly worm, ugly, filthy and revolting.
Ben yaşlı bir adamım, siz ise bir tanrıça kadar güzelsiniz. Kim bilir kaç erkek sizin için deli divane oluyordur. Onlarla kıyaslayınca ben yaşlı, çirkin ve yoksulum.
When I act like I'm the lord of the manor... and she's a lowly peasant like...
Evin reisi gibi davranırım ona da ikinci sınıf insan muamelesi yaparım.
Do you think it would cause a complete breakdown of discipline if a lowly lieutenant kissed a starship captain on the bridge of his ship?
Eğer alt rütbeden bir teğmen Yıldız gemisinin kaptanını gemisinin köprüsünde öperse bu disiplini bozmaya sebep olabilir mi, ne dersin?
The proof being that he's staying with those lowly Gomune outcasts, after trespassing on Owari territory.
Owari bölgesine izinsiz girdikten sonra Goumune pislikleri ile kalması bunun kanıtıdır.
Watch your mouth, you lowly Gomune outcast!
Aşağı Goumune pisliği! Laflarına dikkat et!
It'll be reported that Lord Noriyuki and his men were attacked by a band of lowly, out - of-work ronin, and, alas, were slain.
Efendi Noriyuki ve adamlarının bir avuç işe yaramaz ronin tarafından saldırıya uğradıkları ve ne yazık ki katledildikleri bildirilecek.
We may be those lowly ronin, but you are a bunch of turncoats!
Biz, o işe yaramaz roninler olabiliriz ama sizler döneksiniz!
- l am Po. Lowly priest from Hunan province.
Hunan bölgesinden bir rahip.
Oh, bang the drum slowly and play the fife lowly
" Oh, bang the drum slowly and play the fife lowly.
After all, you're just a lowly woman, too.
Ne kadar da güzel bir kız olmuşsun.
Why did you hurt this Boyar woman, you lowly man?
Boyar'ın kadınını neden üzdün? Alçak herif!
- Lowly trash!
- Aşağılık pislik!
But... I'm only a lowly page.
Ama ben aşağı tabakadan gelen bir hizmetçiyim.
As the lowly caterpillar transforms itself into a finer and more beautiful creature.
Mütevazi tırtılın değişime uğrayıp daha olgun ve daha güzel bir yaratığa dönüşmesi gibi.
So instead of being king of the desert, he's a lowly trash collector who lives off the leftovers of the lion and other hunters.
Bu nedenle bir kral olmak yerine, geçimini aslanların ve diğer avcıların artıklarıyla sağlayan, alt kademe bir çöp toplayıcısı olmuştur.
It is not only his lowly birth and the brutality of his manners which disgust me.
Beni iğrendiren tek şey, aşağı sınıftan olması ve kaba tavırları değil.
He came in as a lowly outsider and reached his prestigious position serving only one master.
Dışarıdan düşük rütbeli olarak geldi, Ve sadece bir efendiye hizmet ederek prestijli bir mevki elde etti.
It is truly a shame that such a great man had to be the disciple of such a lowly rural warlord.
Bağlı olduğu yörenin savaş efendisi olan öylesine muhteşem bir adam için, gerçek bir utanç kaynağıdır.
So the first land plants remained lowly, forming flat skins like liverworts or cushions like mosses.
Bu yüzden ilk kara bitkileri alçaklarda kalarak ciğer otları gibi yatay yüzeyler veya yosunlar gibi yastıklar oluşturdu.
But why would you be staying at such a lowly inn?
ama söylesenize neden... böyle pis bir yerde kalıyorsunuz?
No one would ever suspect that His Royal Highness is really the lowly piss boy.
Kimse asla kuşkulanmaz kral hazretlerinin aslında aşağılık sidik çocuğu olduğunu.
Over here, the bigwigs only drink wine... but not your lowly soldier's wine... but wine corked and sealed... that we couldn't afford for ourselves... since we're the ones who make them pay for it!
Buradaki kodamanlar sadece şarap içer! Ama ucuz şaraptan değil! Mantarlı, mühürlü şarap...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]