Lowrider translate Turkish

This is a two-tone lowrider, remember?

Bu 2 tonluk bir ağır vasıta, hatırladın mı?

See, Turk, in the'hood, a lo-lo is a lowrider, or a car with an adjusted suspension that allows it to bounce up and down.

Turk, zencilerin yaşadığı yerlerde, zıplaması için süspansiyonu değiştirilen arabalara "low-low" denir.

Do you think the guy can fix us a lowrider?

Hey, moruk. Sence bu herif bize iyi bir araba ayarlar mı dersin?

- If he gives us a car, I want a lowrider.

Tamam ama bize araba ayarlayacaksa bir Low Rider istiyorum.

Piss me off and convince me I had to steal their lowrider and trade it back for my ranchero.

Beni çok sinirlendirdi ve arabalarını çalıp Ranchero ile takas etmeme iknâ etti.

If I was gonna steal Clyde's lowrider, I needed help.

Clyde'ın arabasını çalacaksam yardıma ihtiyacım olacaktı.

I can't tell you everything,'cause it's kind of a tricky job, but we're stealing a lowrider.

Sana her şeyi anlatamam, çünkü ustalık isteyen bir iş ama bir araba çalıyoruz.

- I'm gonna have a sick-ass lowrider Just like Che with a fat-ass bird right there, fat-ass eagle. What's up, yo?

Ben de Che gibi alçak araba istiyorum.

A bunch of us are gonna go on a little lowrider cruise this Friday night, and-no-I was just wondering if, you know, you didn't have any plans, you weren't doing nothing or nothing like that,

Cuma gecesi birkaç kişi arabalarla dolaşmaya çıkacağız. Hayır, senin de planın yoksa, bir şey yapmıyorsan belki gelmek istersin dedim.

I'd have pulled a thumping lowrider full of white guys over too.

Bir araba dolusu beyaz adamı da durdururdum.

I thought the Lowrider was gonna kill the girl and then kill me.

Kızı ve beni öldüreceğini sanmıştım.

The one on the Aryan Lowrider that Deeks shot at the park?

Deeks'in vurduğu Aryan hakkındaki.

Just cruising in my lowrider.

Sadece arabamla geziyorum.

Get her home before this lowrider turns back into a pumpkin.

Ve araç bir balkabağına dönmeden önce onu eve götürürsün.

You know, her pimp calls her... calls her lowrider because, you know, you pull the strings on her panties, her ass starts like bouncing up and down like it's on hydraulics, you know?

Sonra kızın pezevengi Lowriderı'nı * çağırıyor. Çünkü kızın külotundaki ipi çektiğin anda poposu hidrolik varmış gibi yukarı aşağı zıplamaya başlıyor.

- Lowrider.

- Lowrider'la.

- To lowrider.

- Lowrider ile.

They come in lowrider, semi and monster.

Yere yakın, arkası kapalı ve canavar diye çeşitleri var.

Lowrider's outside.

Araban disarida.

They said that they saw him leave in a lowrider with some local bangers.

Onu birkaç gangster ile birlikte modifiyeli bir araçla ayrılırken görmüşler.

Dawg's a Nazi Low Rider.

Dawg bir Nazi Lowrider * üyesiydi.

Jack Frost, Lowrider,

Jack Frost, Lowrider,