Lucifer translate Turkish
1,758 parallel translation
Well, I'm sure you did. Now, Lucifer, I am a big fan of sex.
- Sekse düşkün biriyim Lucifer.
I'm gonna warn you against disrespecting our father, Lucifer.
Seni babamıza saygısızlık etmemen konusunda uyarıyorum, Lucifer.
Promise, Lucifer.
- Söz veriyorum, Lucifer.
Lucifer Morningstar.
Lucifer Morningstar.
"Lucifer Morningstar"?
Lucifer Morningstar.
My name is Lucifer Morningstar.
Adım Lucifer Morningstar.
"Lucifer Morningstar"?
Lucifer Morningstar mı?
The name? The whole Lucifer thing?
İsmin, bütün bu Lucifer olayı falan.
Lucifer.
- Lucifer.
Bye, Lucifer. It was nice meeting you.
Hoşça kal Lucifer, tanıştığımıza memnun oldum.
No chance. Listen to him, Lucifer. Back off.
- Dinle onu Lucifer, geri çekil!
Lucifer!
Lucifer!
I've been watching you, Lucifer.
Seni izliyordum Lucifer.
Lucifer, there is a balance here that we must maintain.
Lucifer, idame ettirmemiz gereken bir denge var...
Lucifer, Beelzebub, the Horned One.
Şeytansın, İblissin, Boynuzlu Yaratıksın.
I helped put Lucifer back in his cage.
Ben Lucifer'in kafese kapatılmasına yardım ettim.
And it doesn't involve the cage or Lucifer or me having to talk to Lucifer in the cage.
Ayrıca kafes veya Lucifer ya da benim kafeste Lucifer ile konuşmamla ilgili değil. Şuraya bak.
There's this cage in hell, and it's where they keep Lucifer.
Cehennemde bir kafes var, içinde Lucifer'i tutuyorlar.
It's Lucifer?
Evet. Bu Lucifer ve ben.
It's big. Big as God, big as Lucifer.
Tanrı kadar, Lucifer kadar büyük.
There's this cage in hell, and it's where they keep Lucifer, and I've been in it, and I think God wants me to go back.
Cehennemde bir kafes var ve içinde Lucifer'i tutuyorlar. Ben onun içindeydin ve sanırım tanrı oraya geri dönmemi istiyor.
Yeah, with Lucifer, the biggest monster ever hatched.
Evet Lucifer ile birlikte, bilinen en büyük yaratıkla.
Lucifer was the biggest monster ever hatched, until you and I hatched one that's even worse.
Lucifer karşılaştığımız en büyük yaratıktı ta ki sen ve ben daha kötüsünü ortaya çıkarana kadar.
Listen, in the vision, Lucifer... Touches me.
Dinle bu ön görümde Lucifer bana dokunuyor.
If Lucifer touched you, it would be the last thing you think, ever.
Eğer Lucifer sana dokunursa bu son düşünmen olur.
I mean, Lucifer would know how God ended the Darkness.
Lucifer tanrının Karanlık'ı nasıl yendiğini biliyor.
Can Sam meet with Lucifer or not?
Sam Lucifer ile buluşabilir mi?
Okay, then I don't meet with Lucifer.
Tamam o zaman Lucifer ile buluşmayacağım.
Need a secure site, a way to neutralize Lucifer's powers.
Lucifer'in güçlerini kullanamayacağı bir alan yaratmalıyız.
Your barbs may amuse your circle of hags, but you have no idea what you're tampering with, what Lucifer is capable of.
Sözlerin cadılarını eğlendiriyor olabilir ama burada ne ile uğraştığımızdan Lucifer'in yapabileceklerinden haberin yok.
This is where I meet with Lucifer?
Lucifer ile burada mı buluşacağım?
Lady Catherine Smiting the Undead Lucifer.
Leydi Catherine Ölmeyen Lucifer'a cezasını verirken.
Lucifer revolted against God.
Lucifer, Tanrı'ya karşı geldi.
Banished, because they failed to pick a side in Lucifer's war against Heaven.
Lucifer'ın Cennete karşı savaşında bir taraf seçmedikleri için sürgün edildiler.
Lucifer was God's favourite.
Lucifer Tanrı'nın gözdesiydi.
Others aligned themselves with Lucifer finding pleasure in mischief and chaos.
Diğerleri Lucifer ile işbirliği yaptı. Fesat ve kaostan zevk almaya başladılar.
God and Lucifer alike all in his pursuit of human love.
Ne Tanrı'yı ne de Lucifer'ı. Tek davası, insan aşkıydı.
Last time we were discussing how it was Lucifer's pride that led to the fall.
Önceki derste Lucifer'ın düşüşe sebep olduğu için nasıl gururlandığından bahsetmiştik.
You're still with Lucifer.
Hala Lucifer'la işbirliği içindesin.
Lucifer knows she's not baptized.
Lucifer onun vaftiz olmadığını biliyor.
He'll lead Lucifer right to us.
Lucifer'ı bize doğru yönlendirecek.
I won't let you take her to Lucifer!
Onu Lucifer'a götürmene izin veremem!
Lucifer will be coming for you.
Lucifer senin için gelecek.
Lucifer?
- Tamponun var mı? - Lucifer mı?
One night the freak comes in here, starts spouting off about how he's talking to Lucifer.
O ucube bir gece buraya gelip Lucifer ile nasıl konuştuğunu anlattı.
Lucifer is the bringer of Light.
Aydınlığı getiren Lucifer.
When Lucifer fell, he did not fall alone.
Lucifer düştüğünde, tek başına düşmedi.
Stand alongside the great winged Lucifer as he reconquers heaven's bloody throne.
Lucifer, haşmetli kanatlarıyla cennetin o lanet tahtını tekrar fethederken onun yanında duracaksın.
As the worst man looks on, the blessings of Lucifer and Beelzebub are invoked.
En kötü adam göründüğü gibi, Lucifer ve Beelzebub'ın kutsamaları çağrılır.
They give gifts to Lucifer, in turn, he grants power.
Lucifer'e hediye verirler, buna iktidar da verirler.
Lucifer's cage?
- Lucifer'in kafesi mi?