English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lumbering

Lumbering translate Turkish

73 parallel translation
As I was lumbering'down the street Down the street, down the street
Sokağın aşağısına doğru gidiyordum, gidiyordum, gidiyordum
And you're the guy who keeps lumbering along.
Ve işleri zora sokan sensin.
Come lumbering through that wood like a bear.
Ormandan ayı gibi ağır ağır yürüyerek çıktı.
I fancied you from the moment you came lumbering down that hallway, upstairs.
Seni koridorda gördüğüm ilk anda sana karşı büyük bir aşk besledim.
Lumbering out from that bullpen, chewing on his tobacco.
Tütününü çiğneye çiğneye, ağır ağır kulübeden çıkardı.
What the hell's lumbering you?
Ne zırıldıyorsun gene?
Farming, odd jobs, or lumbering for the factory.
Tarla işleri, getir-götür ya da fabrika için ağaç kesme işi.
He's lumbering into the end zone.
Kaleye doğru koşuyor.
Maybe we should pay him back in some way, expose him to the finer things so that he'd stop lumbering through life like some great polyester dinosaur.
Sanırım ona olan borcumuzu ödemenin vakti geldi, Niles. Güzel şeyleri ona tanıtalım ki polyester bir dinazor gibi hayata karşı hantal olmasın.
Homer, organized labor has been called a lumbering dinosaur.
Homer, sendika işçileri ses çıkaran dinozor olarak adlandırıldı.
It amazes me that a woman as intelligent and sophisticated as you could be attracted to such a lumbering, simplistic field hand.
Senin kadar zeki ve bilgili bir kadının öyle kaba, basit bir tarla işçine karşı bir şeyler hissetmesi beni şaşırtıyor.
That lumbering field hand is the First Minister of Bajor and he knows more about how to talk to me than you ever will.
O kaba tarla işçisi Bajor'un başbakanı. Ayrıca benimle nasıl konuşacağını senden çok daha iyi biliyor.
- You're... lumbering.
Kütük gibisin.
Not if you're lumbering.
Kütük gibi yürürsen olmaz.
- l can't meet Nilva now. I'm lumbering.
Hayır, Nilva'yla şimdi buluşamam. - Hâlâ kütük gibiyim.
This makes them quite nimble, certainly more so than the lumbering plant-eater, Polacanthus, that is accompanying the herd.
Bu onları daha atik yapar, hantal hantal yürüyen otçul Polacanthus'lardan, sürüye eşlik etmekte olan.
And as those lumbering ships of the gridiron sail off into our memories... the players return to the field.
Ve bu hantal ızgara gemiler anılarımıza doğru yol alırken oyuncular sahaya döndü.
Lumbering Idiot Stuns Crowd...
Koca salak etrafını büyüledi. Değişiklik.
As in, "Though huge and lumbering... we have sharp teeth."
Aynen, "Büyük ve iriyiz ama dişlerimiz keskin." gibi.
You lumbering imbecile!
Seni odun kafalı embesil!
Hurry up, you great lumbering idiot!
Çabuk, gereksiz sersem!
Look, missus, we spied you lumbering Sidney.
Bak bayan, seni Sidney'le sevişirken izledik.
Lumbering through the malls, like a fleet of interstate buzzards!
Alışveriş merkezleri aracılığıyla kerestelik ağaç keserler Eyaletler arası şahinlerin alayı gibi!
A small fly, unlike the lumbering botfly, is no real irritation and is able to feed largely unhindered.
Hantal, iri bir sineğin tersine küçük sinek ciddi bir rahatsızlık yaratmaz üstelik büyük bir engelle karşılaşmadan rahatça beslenebilir.
The result could hardly be called aerodynamic and consequently their flight is rather lumbering.
Sonucun aerodinamik olduğu pek söylenemez, ve bu yüzden de uçuşları hantalcadır.
They're big lumbering stupid things... they'd be everywhere if we didn't eat them.
Büyük, hantal, aptal şeyler... Eğer onları yemezsek, her tarafı kaplarlar.
It's not surprising the Galapagos are named after these lumbering giants.
Galapagos'un ismini bu devlerden almasına şaşırmamak gerek
I MUST SAY, YOU PLAYED THE PART OF THE LUMBERING IMBECILE
Söylemem lazım, aptal rolünü çok iyi yapıyorsun.
Kind of lumbering along like... ARMSTRONG :
Salınarak yürüyordu.
Lumbering?
Salınarak mı?
What do you mean, "lumbering"?
Ne demek salınarak?
Height and weight are sketchy, but lumbering Caucasian with a crew cut is right on.
Boyu ve kilosu tam bilinmiyordu ama salınarak yürüyen, asker traşlı beyaz tanımı kesin.
Doreen Harthan's lumbering ghost.
Doreen Harthan'ın hantal hayaleti.
Lumbering?
Hantal mı?
Treating these lumbering giants as if they're our equals.
Bu hantal devlere denginmiş gibi davranıyorsun.
This bear is coming toward, big, lumbering, eating machine like that happy chap over there.
Beni yemek için üstüme gelen kocaman, dev gibi bir ayı hayal et, aynı şuradaki mutlu adam gibi.
Kinda makes me wish I had the big, lumbering retard from last time, doesn't it?
Keşke son seferden rötarım olsaydı dedirtiyor, değil mi?
That lumbering, overstaffed monster that collapsed under its own weight?
O hantal, kendi ağırlığının altında ezilen çok elemanlı canavar değil mi?
Our message will still be there by dawn, while your lumbering coach will get bogged down in some godforsaken marsh.
Senin hantal araban tanrının bile unuttuğu... bir bataklığa saplanmışken bizim mesajımız şafakta oraya ulaşmış olur.
You think only with your sword and your shield, you stupid, lumbering...
Ancak elinizde kılıç ve kalkan olduğunda aklınız yerine gelir, aptal- -
He's gone to the wood, for lumbering.
Baban koruya gitti, ağaç kesmeye.
You think too highly of those lumbering...
O hantalları, olduklarından daha...
I was aware of your lumbering presence, Kent.
Buradaki hantal varlığının farkındayım, Kent.
And annihilate those French barbarians with their lumbering metal cannon.
kaldırın ortadan bütün fransızları ağır cannon toplarıyla birlikte.
Just one perfectly proportioned chevy stepside against a supersized, lumbering Dodge.
Sadece güzel çalışan Chevy Stepside ve devasa, hantal Dodge'a karşıydı.
Lumbering ass.
Sarkık göt.
The smaller and agile Kimmerosaurus can easily outmanoeuvre the lumbering killer.
Daha küçük olan kıvrak Kimmerosaurus manevra yaparak, hantal katilden kolayca kaçabilir.
Now this lumbering mountain of black-and-white pudding Will take me right in.
Şimdi, bu siyah-beyaz hantal şey beni doğruca içeri götürecek.
Go make sure the'tard isn't lurking about, ready to come lumbering in.
Gizlenmediğinden emin ol içeri hantalca gelmek için hazırlan.
The huge, lumbering males defend patches of beach to deny their rivals access to the breeding grounds.
Devasa erkekler birbirleriyle mücadele ederek bir diğerinin, kendi üreme bölgelerine girmesini engellerler.
Welcome to America's last frontier where the final lumbering remnants of the ice Age the massive and awe-inspiring glaciers calve cathedral-sized icebergs into the sea where nature's bounty unfolds in a panoply of flora and fauna the like of which is seen nowhere else on the planet.
... buzul çağının son kalıntıları, dehşet uyandıran buzulların denize dev buz dağlarını saldığı cömert doğanın hayvan ve bitki örtüsüyle gözler önüne serildiği Amerika'nın keşfedilmemiş son bölgesine hoş geldiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]