Luxe translate Turkish
30 parallel translation
You're getting the de luxe treatment.
Birinci sınıf muamele görüyorsun.
Anyway, it irritated me, so I kept asking for the swankiest tours, all de luxe and cabin on the boat deck, but it was just an act!
Bu beni rahatsız etti. Bu yüzden en pahalı turları sormaya başladım. Lüks ve güvertede havuzu olan gemileri seçtim.
- The de luxe with the lady's name on it.
- Bir bayann ismi yazI.
I told him I couId sell him a cheaper bible, but he wanted the best, being the de luxe with the lady's name printed in gold...
Daha ucuz bir InciI verebiIirim dedim, ama o en iyisini, Iüks basky, ismin aItn harfIerIe yazI oIann istedi.
He ordered the de luxe!
Lüks bask!
He wanted the de luxe edition.
Lüks basky istedi.
I told him I couId sell him a cheaper one, but he wanted the best, the best being the de luxe with the name printed in gold letters, bringing up a balance...
Ona daha ucuz oIann satabiIecegimi söyIedim ama o en iyisini, Iüks basky istedi. Ismin aItn harfIerIe yazI oIan ve fiyat... 24 doIar!
Oh, oh, hey, uh, uh, my name is Theodore Chauncey Elcott, man. I work at the Dee-Luxe Car Wash.
Benim adım Theodore Chauncey Elcott, "Dee-Luxe-Otoyıkama" da çalışıyorum.
De luxe shops selling gourmet products by great chefs.
Lüks lokantalar. Süper aşçılar tarafından üretilmiş gurme ürünleri satacaklar.
That guy's a bozo de luxe.
Uyuzun tekidir.
This is the de luxe model.
Bu kaliteli bir model.
You also admit you gave Mr Bourdelle 109,000 francs to buy a DE luxe Fiat coupe which he gave to Miss Sarah Vezaian.
Bay Bourdelle'e para verdiğinizi de kabul ediyorsunuz. 21.000 dolar Lüks bir Fiat Coupe alması için.
- They're de luxe, with jewellery inside.
- Lüks oldular, içlerinde mücevher var.
De luxe cabin, my ass!
Lüks oda? Kıçımı ye!
The SoHo Luxe.
SoHo Luxe.
He also says that he drove Goran, Eve, and Rina... to the SoHo Luxe after the nightclub.
Ayrıca Goran, Eve ve Rina'yı gece kulübünden sonra SoHo Luxe'e götürdüğünü de söyledi.
I crosschecked the names on the VIP list at the club... with registration at the SoHo Luxe.
VIP listesindeki isimleri SoHo Luxe'deki kayıtlarla karşılaştırdım.
She leaves the SoHo Luxe.
SoHo Luxe'den ayrılır.
Is she getting "a de-luxe apartment in the sky"?
Yükseklerde bir dairesi olacak mı? Bu gitmen için yeterince komik değildi!
He gets the deluxe version.
Bilgilerini kontrol et. Onunkini "De Luxe" yaptım.
Mr. Francois, your luxury roll.
Buyurun, "De Luxe" ünüz Bay François.
Better luck next time, Gloria. Ivy... we brought you Do-Luxe doughnuts.
Bir dahaki sefer iyi şanslar Gloria.
Um... I have to see this silent film at the Luxe for my photography class.
Fotoğrafçılık dersim için şu sessiz filmi görmem gerekiyor.
Get me Monsieur Georges at the Château Luxe, please.
Château Luxe'tan Mösyö Georges'u bağlayın lütfen.
Myles Velour, Velour de Luxe Volume 1?
Myles Velour, Velour de Luxe, birinci kaset.
This place is luxe.
Mekân resmen ateş ediyor be.
I'm planning to refurbish an old apartment building, turn it into a luxe eco-hotel.
Eski apartman binasını yenilemek çevre dostu bir lüks otel yapma gibi bir planım var.
Dee-Luxe Car Wash!
Dee-Luxe-Oto yıkama.
Woo, woo! ANNOUNCER : We got a winner at the Dee-Luxe Car Wash
Bir talihlimiz var, Los Angeles'deki "Dee-Luxe-Otoyıkama" da.
They're your favorite.
Sana Do-Luxe donutlarından getirdik.