English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lvad

Lvad translate Turkish

63 parallel translation
The LVAD will inhibit organ deterioration, allow you to get off the meds you're on and give your heart a much-needed rest.
LVAD organ bozulmalarına engel olacak, sana verdiğimiz tıbbi ilaçların çoğunu kesebileceğiz, ve kalbine dinlenmesi için zaman verecek.
But the LVAD also has increased survival rates over conventional therapies and I think that you need...
Fakat LVAD, tedavi olana kadar yaşama olasılığını artıracak...
I read that a patient's heart can remodel itself and they can be weaned off the LVAD.
Bir yerde bir hastanın kalbinin kendi kendine iyileştiğini ve LVAD'a gerek kalmadığını okumuştum.
A complication from the LVAD surgery.
LVAD ameliyatının yan etkilerinden biri.
Is he a candidate for the portable LVAD?
Taşınabilir LVAD için sırada mı?
Bailey's not caving in on the LVAD thing, is she?
Bailey, LVAD aletini ona takmalarına izin vermeyecek, değil mi?
It's what your best-dressed LVAD patients are wearing these days.
LVAD hastaları bugünlerde bunları giyiyorlar.
- Your LVAD battery is almost dead.
- LVAD pilin nerdeyse boşalmış.
Now, Denny, you knew that LVAD wasn't a cure.
Denny, LVAD'ın bir tedavi yolu olmadığını biliyordun.
You said the LVAD would make me better.
LVAD'ın beni daha iyi yapacağını söylemiştiniz.
I told you the LVAD would buy you more time. And it will.
LVAD'ın sana zaman kazandıracağını söyledim Ve kazandıracak.
I know how his LVAD works better than any other intern.
LVAD'ın çalışmasını diğer tüm stajyerlerden daha iyi biliyorum.
- You're on an LVAD.
- LVAD'a bağlısın.
Your guy's on an LVAD.
Senin hastana LVAD takıldı.
Is it the LVAD?
LVAD takılıyken mi?
Is the LVAD working?
LVAD çalışmıyor mu?
He'll probably get a heart at some point, but as long as Denny's doing well on the LVAD and there's someone ahead of him on the list, he's not going to get this heart.
Bir noktada, o da bir kalp alacak. Ama Denny, LVAD ile idare ettiği sürece, ve listede ondan yukarda olan birisi varken, bu kalbi alamayacak.
The LVAD has been inserted into your abdomen and is connected to your heart.
LVAD karnına yerleştirildi ve kalbine bağlandı.
If we call a code, they will rush him to surgery and replace his LVAD, and then he will stabilize.
Eğer alarm verirsek, onu acil ameliyata alırlar. Ve Lvad'ı onarırlar, durumu dengeye gelir.
She cut his LVAD wires.
Lvad kablosunu kesti.
What do you mean,
Lvad kablosunu kesmenin,
- you cut his LVAD wires?
- anlamı ne?
She cut his LVAD wire.
Lvad kablosunu kesti.
I cut my own LVAD wires, you know?
Lvad kablosunu kendim kestim, tamam mı?
if someone on the staff deliberately unhooked a transplant candidate from his LVAD in an attempt to worsen his condition and get him moved up the donor list, hypothetically, sir...
Eğer birisi bilerek ve kasten, durumunu kötüleştirmek için, bir nakil adayını Lvad'dan ayırırsa, ve aday, nakil listesinin en üstüne çıkarsa, varsayım olarak, efendim...
In the few hours it would take a new LVAD to be delivered, he'll be dead.
Yeni bir Lvad sağlanması bir kaç saati bulur, o zaman kadar, ölmüş olacak.
But practically, whoever removed the patient from the LVAD, I expect to be given names, and there will be severe, severe consequences.
Ama pratik olarak, hastayı Lvad'dan kimler ayırdıysa, isimlerini bilmek istiyorum, ve cezası çok ama çok, ağır olacak.
I cut the lvad wire.
Lvad kablosunu ben kestim.
- I cut the lvad wire.
- Lvad kablosunu ben kestim.
Fine.I cut the lvad wire.
Kabloyu ben kestim.
What the hell does football have to do with who cut the lvad wires?
Lvad kablosunun kesilmesiyle, lanet futbolun ne ilgisi var?
- I'll tell you who cut the lvad wire, sir...
- Kabloyu kimin kestiğini söyleyeceğim efendim...
And so if I did cut the lvad wire, and I'm not saying that I did, but if I did... then, no,
Eğer Lvad kablosunu kesseydim, yaptığımı söylemiyorum, ama eğer yapsaydım... Hayır, suçluluk hissetmezdim.
And I know beyond a shadow of a doubt that you did not cut those lvad wires.
Ve bir gölgem olduğundan emin olduğum gibi, Lvad kablosunu senin kesmediğine eminim.
I cut his lvad wire.
Lvad kablosunu ben kestim.
She cut his LVAD wire.
Lvad'ın kablosunu kesti.
You're saying that his left ventricle had been weakened by the LVAD malfunction?
Lvad bozulduğu için kalbin sol karıncığının zayıfladığını söylüyorsunuz.
We all know the LVAD was cut by an intern.
Kablonun bir stajyer tarafından kesildiğini biliyoruz.
- She cut his LVAD wire.
LVAD kablosunu kesmiş.
What, you cut someone's LVAD wire?
Birisinin kalp kablosunu keser misin?
Izzie, you cut the LVAD wire.
- Izzie, LVAD kablosunu kestin.
What's the matter, couldn't find his LVAD wire?
Sorun ne? LVAD kablosunu bulamadın mı?
I didn't cut LVAD wires or put my hand in bomb-y body cavities or have my interns operating on themselves. I was special.
L-vad kesmemiştim ve elimden organ düşürmedim ya da intörnlerime kendilerini kestirtmedim.
And the cutting his LVAD wire so she could move him up the transplant list?
Ya da kalp nakil sırasına onu koymak için kan pompasını kesmesi dışında mı?
- Next step is the LVAD.
- Bir sonraki adım L-vad.
If it continues to function like this you won't need an LVAD or any kind of machinery.
Fonksiyonuna böyle devam ederse LVAD ya da başka bir makineye ihtiyacınız olmaz.
I convinced you to let me cut the l-vad, And I killed you,
LVAD'ı kesmem için seni ben ikna ettim ve seni öldürdüm.
And she needs an LVAD.
LVAD'e ihtiyacı var.
So to help your mother's weakened heart continue to beat, we implanted an "LVAD" device.
Yani annenizin zayıflamış kalbinin atmasını sürdürmesine yardım etmek için, "LVAD" cihazı taktık.
Wouldn't an L-VAD be in order?
LVAD daha yerinde olmaz mıydı?
An L-VAD is a band-aid.
LVAD geçici bir çözüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]