Lzzie translate Turkish
56 parallel translation
My nephew, lzzie, just keeled over one day, mid-mango.
Yeğenim, Izzie, bir gün devriliverdi, durup dururken.
Hi, I'm Isobel Stevens, but everyone calls me lzzie.
Merhaba. Ben Isobel Stevens. Herkes bana Izzie der.
- [Alex] What's the deal with lzzie?
- Izzie nin sorunu ne?
[lzzie] Would you just go back to bed? Go!
Hemen yatağına döner misin?
You know, lzzie, if she's on OCPs, can we mark it down, OK?
Izzie, eğer doğum kontrol hapı alıyorsa bunu yazmalıyız, tamam mı?
- lzzie, go.
- Izzie, git.
Why didn't you kiss lzzie?
Neden Izzie'yi öpmedin?
- [lzzie] You kissed me.
- Beni öptün.
Where is lzzie? !
Izzie nerede?
Lzzie has a lot of friends.
Izzie'nin bir sürü arkadaşı var.
Is lzzie Stevens?
Acaba Izzie Stevens...
No, lzzie's not here right now.
Hayır. Izzie henüz gelmedi.
Just cos lzzie can't keep her mouth shut doesn't mean everyone knows.
Bu doğru değil. Izzie'nin çenesini tutamaması... herkesin bildiği anlamına gelmez.
- Hey, lzzie.
- Hey, Izzie.
So, Alex, lzzie, Meredith, Cristina.
Alex, Izzie, Meredith, Cristina.
So it looks like just you and me, lzzie McGee.
Yani sadece sen ve ben kaldık, Izzie McGee.
- [lzzie] Chief?
- Şef?
- [lzzie] Let's move!
- Acele edin!
- [lzzie] I'll get a wheelchair.
- Tekerlekli sandalye getireceğim.
- Hey. - [Lzzie] Meredith...
- Hey.
You like horses, lzzie?
Atlardan hoşlanır mısın Izzie?
What I'm saying is lzzie likes you.
Bunları söylememin sebebi, İzzie'nin senden hoşlanması.
Honey, this is Izzie.
Tatlım, bu lzzie.
Just do something quiet so Izz can finish her homework.
Sadece sessiz bir şeyler yap, böylece lzzie ödevini bitirebilsin.
And then Zack said I'll be with Melanie and you'll be with Izzie.
Sonra Zack, ben Melanie ile olacağım, sen de lzzie ile olursun dedi.
What's wrong with Izzie?
Ama lzzie'nin nesi var?
Well the thing is... Izzie just got her period.
Bakın, mesele şu ki lzzie ilk reglini oldu.
You want a slushie?
Lzzie bir şeyler yiyelim mi?
- Yeah, well, lzzie felt bad for me.
- Evet, şey, Izzie benim için biraz üzülüyor.
I'm gonna... I gotta go tell lzzie and Mer.
Hemen gidip Izzie ve Meredith'e söylemem gerek.
[lzzie] Think you'll be able to restore her memory?
Hafızasını geri getirebileceğinizi düşünüyor musunuz?
[lzzie] Hey.
Selam.
[lzzie] I'll sit with her, I don't mind.
Ben onunla kalırım. Önemli değil.
- I'm here for you, lzzie Stevens.
- Senin için buradayım, Izzie Stevens.
I want you to be happy, lzzie.
Mutlu olmanı istiyorum, Izzie. Gerçekten.
- You're a doctor, lzzie.
- Sen bir doktorsun, İzzie.
You're a doctor, lzzie, a scientist.
Sen bir doktorsun, Izzie. Bir bilim adamısın.
Izzie, lzzie.
Izzie, Izzie.
No, I know, I just... I'm with lzzie.
Hayır, biliyorum.
- [Lzzie] Is Derek doing that, too? - Withholding sex?
Derek de bunu yapıyor mu, seks yapmaktan kaçıyor mu?
I'm right here. - [Lzzie] No, you're not.
Ben buradayım.
[Lzzie] I didn't expect this.
Bunu beklemiyordum.
- [Lzzie] Got it.
Tamam.
[Lzzie laughs] Nice.
Harika.
[Lzzie] God, looks like somebody poured a bottle of glue down there.
Tanrım, biri içeri yapıştırıcı boşaltmış gibi.
- [Lzzie] Are you gonna get tested?
- Test olacak mısın, Mer? Hayır.
And lzzie's all, "Marriage is an adventure, just the two of us, exploring the wild."
Izzie ise "Evlilik maceradır sadece ikimiz, vahşi doğayı keşfediyoruz" derdinde.
We were the stars. Well, lzzie was.
Yıldız gibiydik, en azından Izzie öyleydi.
- lzzie.
- Izzie.
Melanie, Jane and Izzie!
Melanie, lzzie ve Katy.
- [Lzzie] Where?
Nereye?