Léon's translate Turkish
680 parallel translation
Apparently, Léon sold his bar.
- AnlaşıIan Leon kafeyi satmış.
You mean Leon's bringing the Bolshevik you told us about?
Yani Leon bize bahsettiğin o Bolşeviği mi getiriyor?
- Look, there's Leon.
- Bakın, Leon orada.
- She's gone, Leon.
- O gitti Leon.
Then there's Igor, deaf-mute, and Leon Averill, who does the wax work.
Başka bir de Igor var, sağır ve dilsiz ve Leon Averill, balmumu çalışmaları yapan.
The scene is Léon's Café in Marseilles.
Sahne Marsilya'da Leon'un Kafeteryası.
If Léon was nice, you'd give me your daughter's hand.
Leon eğer izin verseydin..... kızınla ben evlenecektim.
What's happening, Léon?
Neler oluyor, Leon?
Léon, the caravan's leaving.
Leon, karavan gidiyor.
There's a fellow named De Leon who owes me $ 5,000.
Bana 5.000 dolar borcu olan De Leon diye bir adam var.
He's what they call a respectable man, Mr. De Leon.
O, nasıl derler, saygıdeğer biridir. Bay De Leon.
Old De Leon's got his boys watching this place.
De Leon'un adamları burayı gözlüyorlar.
Little Leon's kitten, too.
Küçük Leon'un kedisiydi.
My name's Leon.
Adım Leon.
Leon, what's wrong?
Leon, sorun nedir?
She is a friend of Leon's... and I thought, perhaps...
Leon'un bir arkadaşı ve ben de düşündüm ki, belki...
Leon Blum, president of the French Council, socialist in solidarity with the Spanish Republic, must sacrifice everything for civil peace in France.
Sosyalist İspanya ile dayanışma içinde olan Fransız meclis başkanı, Leon Blum Fransa'daki sivil barış için elinden geleni yapmak zorundaydı.
Kuro has been bombarding his people with vicious anti-American propaganda in order to discredit the UCR's premier, Leon Vados.
Kuro, anti-Amerikan propagandasını UCR başkanı Leon Vadis'i sarsmak için halkına empoze ediyor.
Leon, how sulky you look!
Leon, ne kadar asık suratlısın.
- It's mine. My name is Léon.
Benim, adım Leon.
They found at first, yes, the bombers could cope pretty well with the fighters and take acceptable losses, if penetrations were not too deep, if they kept good formation and they had supporting fire, one from the other.
İlk başta bombardıman uçaklarının... ( General Leon Johnson, Grup Komutanı )... avcı uçaklarıyla, makul kayıplar vererek başa çıkabileceğini düşündüler. Eğer sızma hareketleri derin değilse ve uçuş düzeni korunarak destek ateşi sağlanabilirse, bu mümkündü.
Leon's story has been conformed.
Leon'un hikayesi doğrulandı.
That's crazy, Leon.
Bu çok anlamsız, Leon.
That's great, Leon.
Bu harika, Leon.
Leon, it's your wife.
Leon... karın...
It's so noisy out here, Leon. I thought it might disturb you.
Sesten rahatsız olabileceğini düşündüm, Leon.
And Leon's getting larger.
Leon giderek şişiyor.
Hey, Leon, what's up?
Hey, Leon, n'aber?
What about Leon James, the black guy sent me out to Rheiman's? He spoke very highly of you.
Ya şu siyah Leon James?
It's Leon, right? - I'm calling the police.
- Polis çağıracağım.
Do you know a blond kid that hangs around with Leon James?
Leon James'le takılan sarışın bir genç tanıyor musun?
Then we can find out about Leon, Rheiman. Maybe the blond boy.
O zaman Leon, Rheiman hatta sarışın çocuk hakkında... bir şeyler bulabiliriz.
- Uh, what's his name.
- Adı neydi? - Leon mu?
– That's Leon.
O da ne? - Bu Leon.
Get to know this man, Leon Sprague.
Bu adamı tanımaya çalış : Leon Sprague.
- Rafael's near León?
- Leon civarında mı? - Bilemem.
So Rafael's near León.
Demek Rafael Leon yakınlarında ha?
That's another Rafael sign.
İşte Rafael'in bir resmi daha. LEON EYALET MERKEZİ
If it's worth 25,000 to Primo Pitt, then it's worth twice that much to Leon Coll.
Primo Pitt 25 bin veriyorsa Leon Coll iki katını verir.
- Leon Coll's bookkeeper.
- Leon Coll'un muhasebecisi.
And as for Leon, he's on the payroll of a Colombian I've been two steps behind for months now.
Ve Leon'a gelince, o da aylardır gölge gibi takip ettiğim bir Kolombiyalı adına çalışıyor.
Leon's long-awaited debut as a lead vocalist.
Leon'un epeydir beklediği assolistlik fırsatı...
Got it right here. "Hereby granting a warranted inspection... " of one Leon Mohammed Jefferson's premises -
Aynen burada. "İşbu emirle bir Leon Mohammed Jefferson'un... mülkünün yasal araması onaylanmıştır..."
You know, Leon was real panicked outside that courthouse, Crockett.
Biliyor musun Crockett? Leon o mahkemenin dışında bayağı paniklemişti.
If you mean that slack-jawed Leon, the word I got is he's done preceded all of us.
O gevşek ağızlı Leon'u diyorsan, duyduğuma göre hepimizden önce öbür tarafa göçmüş.
You got the name trace yet on those phone numbers we found in Leon's apartment?
Leon'un evinde bulduğumuz telefon numaralarının kayıtları çıktı mı?
You and Walter and Leon were singing I Wonder Why.
Sen, Walter ve Leon I Wonder Why şarkısını söylüyordunuz.
We've gotten the weight of requisitioning from Leon's proposal.
Leo'nun önerisi doğrultusunda kamulaştırmaya önem verdik.
There's only 50, Leon.
Sadece 50 polis var, Leon.
- Which one of you is Leon?
- İçinizden hanginiz Leon? - Sen yeni şey olmalısın eee... yeni kuyumcu ustası. - Benim.
14 months after the escape, in a confrontation with a group of Anti-Semites, Leon was murdered by his countrymen because he was a Jew.
Kaçışından 14 ay sonra, Yahudi karşıtı bir gruba meydan okumaya kalkınca, kendi hemşerileri tarafından, sırf Yahudi olduğu için öldürüldü.