Machete translate Turkish
537 parallel translation
We had a Turk, a great, big Turk, running amuck with a machete -
Bir Türk vardı. Kocaman bir Türk, keskin bıçağıyla...
- A machete.
- Bir pala.
Gomez, use your machete!
Gomez, palanı kullan!
Machete.
Pala.
Juanito, bring me my machete.
Palamı getir Juanito.
I saw Hidalgo trying to pick the lock on the python's cage, and he left a machete on top of it.
Hidalgo'yu pitonun kafesinin kilidini açarken gördüm üstelik elinde bir de pala vardı.
Since there are those who own the plantations... and those who own the machete to cut cane for the owners.
Çünkü plantasyonlara sahip olanlar vardır ve sahipleri için kamış kesecek palası olanlar vardır.
Favours a razor-edged machete.
Tercihi keskin uçlu pala kullanmak.
A bullet or a machete, like the Indian did!
Kızılderili gibi mermi mi, pala mı?
I will take your machete, now.
Palanı alayım.
Dame el machete. Esta bueno.
Palayı ver.
Only one machete?
Yalnızca bir pala mı?
... and then they castrated him with a machete, and then they ate his genitals...
... ve sonra onu bir pala ile hadım ettiler ve testislerini yediler...
They tied him to a stake and they castrated him with a machete and then they ate his genitals.
Bir kazığa bağladılar ve hadım ettiler Ve sonra testislerini yediler.
Rudy has got his machete.
Rudy'nin palası var.
Does the suit come with the machete?
- Hayır, harika!
- Torrez, get his machete.
- Torrez, kamasını al.
No lucky goof with a machete, no head wound.
Palayla salakça bir hata yapma, başta yara olmasın.
In the shade, by the big table, there are coconuts and a machete.
Gölgede, büyük bir masanın yanında Hindistan cevizleri ve bir pala var.
Ferrie's friend, Eladio del Valle, was found hacked to death with a machete in his car.
Sahne 225, Kennedy trafik levhasının arkasından çıkıyor.
I have to machete through pantyhose to use the one upstairs.
Şimdi yukarıdakini kullanabilmek için balta girmemiş külotlarını aşmam gerekecek.
So if you want him dead, truly dead,..... 500 grand is my fee. And for that you get the mask, the machete, the whole damn thing.
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000 $, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz.
Imean, that weirdo gook lady with the machete probably doesn't even speak english...
Eli bıçaklı tuhaf bayan bir kelime İngilizce bile bilmiyordur.
He didn't have a knife, he had a machete.
Elindeki bıçak değil palaydı.
They're machete-happy here.
Burada herkes palalarla dolaşır.
Sliced clean off with a machete.
Bir palayla vücudundan ayrılmıştı.
Here's my rifle, a machete, some water and matches.
İşte silahım, bir pala, biraz su ve kibrit.
Suppose you're in a bar and one guy sitting over on the side reading a book not bothering anybody, another guy standing up at the front with a machete banging on the bar saying, I'll kill the next motherfucker who comes in here.
Diyelim ki bir bardasınız herifin biri bir köşede oturmuş kitap okuyor ve kimseye karışmıyor başka bir herif de ortaya çıkmış elinde bir palayla bara vurarak "Yanıma gelen ilk yavşağı geberteceğim" diyor.
- Machete?
- Pala mı?
Then you take a machete... or anything else, and you make some... scrapings of the bamboo.
Sonra palanı alırsın başka birşey de olur, ve bambudan talaş kaldırırsın.
They would cut it on top with a machete, then they would beat it flat with a rock.
Üstten palayla keserlerdi, sonra da düzleştirmek için taşla ezerlerdi.
All of a sudden, a few seconds later, he's coming back with a machete.
Bir baktım, birkaç saniye sonra elinde palayla bana doğru geliyor.
The moron, one of the guys, had a machete in his hand.
Heriflerden birinin, bir sersemin elinde pala vardı.
He still had the machete, he's still coming at me.
Palası hâlâ elindeydi. Hâlâ bana geliyordu.
He had a machete in his hand, high above his head.
Başının üstünde tuttuğu bir palası vardı.
He calls himself Machete- - No, Machine.
Kendisine şöyle derdi, Makata- - Hayır, Makine.
They cut his head off with a machete!
Palayla kafasını uçurdular!
If they threaten you with a machete, show them the gun... and see if they still give you a hard time.
Eğer seni palayla tehdit ederlerse, onlara silahı göster hala zorluk çıkarırlarsa göster onlara.
What kind of vicious, judgemental, name-calling, machete-mouthed bitch are you?
Sen ne kadar habis, yargılayıcı, koca ağızlı bir sürtüksün?
But I prefer the machete.
Ama ben Machete'i tercih ederim..
I've got a machete on the back seat... a chopper on the passenger seat and this old Beretta tucked in me trousers.
Arka koltukta büyük bir bıçağım var yolcu koltuğunda bir balta ve pantolonuma sıkıştırdığım eski Beretta.
Machete.
Büyük bıçak.
He threatened me with a machete.
Beni tehdit etti.
I've got a machete in my cart.
El arabamda pala var.
So what if you was, say, in the kitchen, chopping carrots with a machete cos you don't have anyfin'and then the phone ring and it slip into your sock and then you is running to get a bus and it fall into someone's arm, you know, a couple of times - is that legal or illegal?
Peki eğer sen, mutfakta olsaydın diyelim, havuçları hançerle rendelerken başka bişeyin olmadığı için sonra telefon çalsa o çorabının içine düşse ve sonra koşa koşa otobüse binseniz, sonrada o birisinin koluna düşse, hani olurya arada bi bu kanunlara uygun mu?
Maybe because we live in a country where we can actually question our leaders Without fear of being hacked to death by a machete.
Büyük bir bıçakla doğranma korkusu yaşamadan liderlerime soru sorabileceğimiz bir ülkede yaşıyoruzdur belki.
I think he said Machet... Machete.
Pala dedi galiba.
Machete.
- Pala.
Do you know Machete?
Pala'yı tanıyor musun?
I heard Shorty say, " Stop, Machete, don't, please, don't.
Bücür'ün, "Yapma Pala. Lütfen, dur!" dediğini duydum.
Yao Feng will train in the machete.
Yao Feng, Pala öğrenecek!