Macintyre translate Turkish
107 parallel translation
Mr. MacIntyre, Mr. Travis, Mr. Greasy.
Bay MacIntyre, Bay Travis, Bay Greasy.
Hello, Mr. MacIntyre.
Merhabalar, Bay MacIntyre.
Smile, Mr. MacIntyre.
Gülümseyin, Bay MacIntyre.
MacIntyre.
MacIntyre.
It's not like Mexico, Macintyre, it's people like ourselves.
Bu Meksika işine benzemiyor Macintyre. Bu kez bize benzer insanlarla uğraşıyoruz. Sen de İskoçyalısın.
They thought Macintyre was American.
İsimlerini'Macintyre'olarak değiştirmişler. Bunun bir Amerikan ismi olduğunu sanıyorlarmış.
'Mr Crabbe selected Mr Macintyre of Acquisitions.
Bay Crabbe, bu görev için Bay Macintyre'ı seçti efendim.
Going to Scotland, Macintyre?
- İskoçya'ya gidiyorsun Macintyre. - Evet efendim.
The old country, hey, Macintyre?
"Eski topraklarına", ha Macintyre? Evet efendim.
I'm talking about the sky, Macintyre.
Efendim? Gökyüzünden bahsediyorum Macintyre.
I'm Macintyre, Knox Oil and Gas, Houston.
Afedersiniz, ben Macintyre. Houston Knox Petrolleri'nden.
- Macintyre.
Macintyre, Houston'dan.
Welcome to our little world.
Küçük dünyamıza hoşgeldiniz, Macintyre.
Marina, this is Mr Macintyre and Mr, eh...
Marina, bu Bay Macintyre ve Bay...
You'll see what you're in the market for.
Evet, gelin ve ne için uğraştığınızı görün, Macintyre.
♫ Oh, Mr Macintyre, I know you, too ♫
"Bay Macintyre, bunu bildiğinizi biliyorum." Stella!
Good morning, Mr Macintyre.
'Günaydın, Bay Macintyre.
- Yes. My name's Macintyre.
Adım Macintyre.
I give you my word, I will be as discreet as the next man.
Size söz veriyorum. Ağzımı sıkı tutacağımdan emin olabilirsiniz, Bay Macintyre.
Nice to see you in here, Mr Macintyre.
Sizi burada görmek güzel, Bay Macintyre.
How do you do, Mr Macintyre?
Nasılsınız, Bay Macintyre?
Macintyre was asking me how much I thought the bay was worth, Ben.
Macintyre bana bu sahilin değerinin ne kadar olduğunu soruyor, Ben.
You never mentioned comets before.
Kuyrukluyıldızlardan daha önce, hiç bahsetmemiştin Macintyre.
- Mr Macintyre!
Bay Macintyre! Telefon!
Macintyre. Hello.
Macintyre, buyrun.
It was spectacular! Where was the shower?
Yağmur nerdeydi, Macintyre?
Do both, Macintyre.
Her ikisini de izle Macintyre.
Macintyre. Knox Oil and Gas, Houston.
Macintyre, Knox Petrol Şirketi.
'Thank you for calling Knox Oil and Gas.'
Knox Petrol'ü aradığınız için teşekkür ederiz. İskoçya'dan Bay Macintyre arıyor, Bay Happer.
Happer here, Macintyre.
- Peki efendim. Ben, Happer, Macintyre.
You're a lucky man, Macintyre.
Sen şanslı bir adamsın, Macintyre.
You know Macintyre.
Seninle konuşmak istiyoruz.
- Macintyre, aye.
Macintyre'ı tanıyorsun.
This is Victor Pinochkin.
Merhaba, Bay Macintyre. Bu, Victor Pinochkin.
Macintyre represents some people who think they have a use for the beach.
Macintyre, bu kumsalı kullanmayı düşünen bazı kişileri temsil ediyor.
Oh, yes. They look like very nice beaches, Mr Macintyre. But, see, I only need the one.
Evet, söylemeye çalıştığım, gerçekten güzel kumsallara benziyorlar, Bay Macintyre, ama benim sadece bir kumsala ihtiyacım var.
You're great at talking the big numbers...
Büyük rakamlardan bahsediyorsunuz, Bay Macintyre.
You could have had a very nice purchase, Mr Macintyre.
Demek istediğim burada çok iyi bir alışveriş yapabilirdiniz, Bay Macintyre.
How about the sky, Macintyre?
Gökyüzünden ne haber, Macintyre?
I... I'm not Macintyre, sir.
Ben, Macintyre değilim, efendim.
Good sky you've got here, Macintyre. Well done.
Çok güzel bir gökyüzü, Macintyre.
Well, don't worry about it.
Neyse, neyse. Sen endişelenme, Macintyre.
That'll be all for now, Macintyre.
Şimdilik bu kadar, Macintyre.
Hello, Macintyre.
Merhaba, Macintyre.
Macintyre, sir.
Macintyre, efendim.
Macintyre, eh?
Macintyre mı?
This is Macintyre.
Bu, Macintyre.
'Mr Macintyre in Scotland. 'Should I transfer him to Mr Fountain?
Bay Fountain'a aktarmamı ister misiniz?
Be more specific.
Biraz daha spesifik ol, Macintyre.
I'm travelling light, Macintyre.
Uzun yoldan geldim, Macintyre.
Are you Macintyre? - Yes, sir.
Macintyre sen misin?